12 Mayıs 2012 Galatasaray-Fenerbahçe maçı | 12 Mayıs 2012'de ne oldu?
12 Mayıs 2012 Galatasaray-Fenerbahçe maçı... Galatasaraylıların övünç kaynağı, Fenerbahçelilerin ise hatırlamak istemediği bir gün. Bitmek bilmeyen bir sezonun ve yüksek tansiyonlu maçların ardından kupaya ulaşan Galatasaray ve geçen senenin şampiyonu Fenerbahçe arasında o dönemlerde neler yaşandı gelin hatırlayalım... Peki, 12 Mayıs 2012'de ne oldu?
12 MAYIS 2021'DE NE OLDU?
Fenerbahçe ve Galatasaray 12 Mayıs 2012' de Kadıköy'de şampiyonluk mücadelesine çıkmış; maçın ardından polis ile taraftar arasında büyük olaylar yaşanmıştı. Olaylar sonrasında onlarca kişi gözaltına alınmış ve görülen ilk davada olaylar saha içi ve saha dışı olarak ikiye ayrılmıştı. Ayrıca tutuklanan 48 kişiden 46'sı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış sadece Ediz Bilal Yakışan ve Hasan Cem Çiçek benzin istasyonunun önünde polis arabası yakma şüphesiyle tutuklu olarak yargılanmalarına karar verilmişti.
2010-2011 sezonunu Fenerbahçe'nin oldukça gerisinde bitiren Galatasaray, yepyeni bir takım ve yönetimle 2011-2012 sezonuna girmişti. Adnan Polat'ın yerine gelen Ünal Aysal rekor farkla yeni başkan seçilmiş, Galatasaray tarihinde önemli bir dönüm noktası gerçekleşmişti. Yeni Başkan Aysal'ın teknik direktörlüğe Fatih Terim'i getirmesi ve 3. İmparator döneminin başlamasına vesile olması şampiyonluğu tetikleyen önemli faktörlerden olmuştu.
Galatasaray'ın Rönesans'ı
Elmander, Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam, Tomáš Ujfaluši, Muslera, Melo, Eboue, Engin Baytar yaz transfer döneminde kadroya katılan isimler oldu. Eski kadrodan sözleşme yenilenen tek isim Gökhan Zan'dı. Bu dönem adeta Galatasaray'ın Rönesans'ıydı. Birçok şey değişmiş, Terim teknik kadroya eski oyuncularını dahil etmişti.
Fenerbahçe'de durumlar karmaşık
Fenerbahçe ise 2010-2011 sezonunda fırtına gibi esmiş, son 17 maçının 16'sını kazanarak şampiyonluğa ulaşmıştı. Yaz aylarında yaşanan problemlerden ötürü kadrosundaki birçok değerli oyuncuyu kaybeden Kanarya da yeni bir yapılanmaya gitmiş ve yeni isimlerle sözleşme imzalamıştı.
Zor zamanlar
Yaşadığı mali sıkıntılar sebebiyle büyük transferlere imza atamayan Sarı-Lacivertli ekip Henri Bienvenu gibi ezeli rakibi Galatasaray'ın kadrosuna kattığı isimlerin yanında sönük isimlerle anlaşmıştı. Kanarya'yı ilerleyen zamanda zor günler bekliyordu.
Galatasaray normal sezonda kaybetmedi
2011-2012 sezonunda ilk derbide Galatasaray, Türk Telekom Arena'da, Eboue, Elmander ve Melo'nun golleriyle rakibi Fenerbahçe'yi 3-1 bozguna uğrattı. Mart'ın 17'sinde yapılan ikinci derbide ise Sow ve Alex'in muazzam golleriyle galibiyete çok yakın olan Fenerbahçe, üstünlüğü koruyamayarak 2-2'lik beraberliğe razı oldu. Böylece Galatasaray normal sezonda Fenerbahçe'ye hiç kaybetmemiş oldu.
Seri 2012'de biter miydi?
Hatta o maçta son dakikada Milan Baros'un gönderdiği top direk yerine ağlarla buluşmuş olsaydı, Fenerbahçe'nin Kadıköy'de uzun süre devam etmiş olan galibiyet serisi 2012'de sona erecekti. Ama seri 2020'ye kadar uzadı.
Heyecan had safhada!
2011 senesinde gerçekleşen olaylar neticesinde 2012 senesinde şampiyonu belirmek için ligi ilk 4'te bitiren takımlar arasında play-off maçları oynandı. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor'un arasında hafta sonları gerçekleşen maçlar heyecanı had safhaya taşımıştı.
Oynayan Galatasaray kazanan Fenerbahçe
Süper Final adı verilen play-off'larda ilk Fenerbahçe-Galatasaray maçı Türk Telekom Arena'da gerçekleşti. Galatasaray'ın baskın bir futbol oynamasına ve birçok gol pozisyonuna girmesine rağmen Sarı Kanarya, Ziegler ve Stoch'un golleriyle maçı 2-1 kazanmasını bildi.
Muslera geçilmez
İkinci karşılaşmada ise her şey çok farklıydı. Fatih Terim ve ekibine şampiyon olmak için beraberlik dahi yetiyordu. Şükrü Saraçoğlu'nda oynanan maçta Fenerbahçe birçok pozisyon yakalasa da Uruguaylı kaleci Muslera'yı geçemedi.
Şampiyon Galatasaray
0-0 biten maçın ardından Galatasaray şampiyonluğunu ilan etti. Ezeli rakibi Fenerbahçe'nin sahasında kupa kaldırma başarısı elde eden Sarı-Kırmızılı ekip kutlamasını basın flaşlarıyla yapmak zorunda kaldı.
Senelerdir konuşulan ve tartışmalara sebep olan bu olay gerçekleşeli bugün tam 8 sene oldu. Bir Fenerbahçe taraftarı olarak o günleri üzülerek hatırlıyorum elbette. Maç sonu gerçekleşmiş üzücü hadiselerden bahsetmek istemiyorum bile. Ama yiğidi öldür hakkını yeme, tüm sene boyunca bizden daha iyi futbol oynadıklarını kabul etmek gerek. Haliyle de anıp kutlamak en büyük hakları.