Gay Cinayeti Beyazperdede
Yönetmenler Caner Alper ve Mehmet Binay'ın ilk sinema filmi 'Zenne'nin senaryosu, babası tarafından eşcinsel olduğu için öldürülen yönetmenlerin yakın arkadaşı Ahmet Yıldız'ın hikayesinden esinlenerek kaleme alındı.
Yönetmenler Caner Alper ve Mehmet Binay'ın ilk sinema filmi 'Zenne'nin senaryosu, babası tarafından eşcinsel olduğu için öldürülen yönetmenlerin yakın arkadaşı Ahmet Yıldız'ın hikayesinden esinlenerek kaleme alındı ve beyazperdeye aktarıldı. Yıldız'a adanan filmde, gerçek öyküler ve kişilerden esinlenildi. Yıldız'ın ve Zenne Can'ın hayat hikayesinden esinlenen yönetmenler uluslararası bir ekiple çalıştı ve film 3 yılda tamamlandı.
Başrollerini Kerem Can (Can), Erkan Avcı (Ahmet) ve Giovanni Arvaneh'in (Daniel) paylaştığı filmde Rüçhan Çalışkur, Tilbe Saran, Ünal Silver, Esme Madra, Jale Arıkan, Tolga Tekin gibi başarılı oyuncuların yanısıra, Amberin Zaman, Banu Güven ve Piyale Madra gibi isimler de konuk oyuncu olarak yer aldı.
48'inci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Uzun Metraj Film Yarışması'nda yarışan 'Zenne'nin gala gösterimi dün akşam yapıldı. Antalya Kültür Merkezi'nde yapılan film gösterimi sonunda yönetmenler, oyuncular ve yapım ekibi izleyiciyle buluştu. Jale Arıkan, Giovanni Arvaneh, Kerem Can, Caner Alper, Mehmet Binay, Rüçhan Çalışkur, Tilbe Saran, Erkan Avcı, Aykut Kayacık, Ünal Silver, Tolga Rekin ve Yvonne Rosenbaum söyleşide sinemaseverlerin yorumlarını dinleyerek sorularını cevaplandırdı.
KIRMIZI KIYAFET
Tüm film ekibi söyleşiye kırmızı kıyafetlerle katıldı. 2 yönetmen kırmızı kıyafetlere açıklık getirerek, "Filmde Ahmet'in annesi Kezban'ın, rengini onaylamadığı için Ahmet'e ait olan kırmızı tişörtünü kesmesi yüzünden, kırmızı giyinen tercihleri tahrip eden alışkanlıklarımıza duruşumuzu sergilemek istedik. Renk tercihimize karşı tavrımızı göstermek renklerimizi gizlememek için" dedi.
UZUN HAZIRLIK DÖNEMİ
Filmin başrol oyuncularından Kerem Can, 7 ay boyunca Almanya'da modern dans topluluğu Pina Bausch koreograflarından Daphnis Kokkinos, Türkiye'de ise Beril Şenöz ve Burçin Orhon'la filmin dans sahneleri üzerinde çalıştığını anlattı. Etkileyici dans müziklerini Demir Demirkan'ın hazırladığı filmin dramatik müzikleri ise İtalya'da, Paolo Poti tarafından 1, 5 yıl süren bir çalışmayla bestelendi ve Bulgar Senfoni Orkestrası tarafından Sofya'da seslendirildi.
MUHAFAZAKAR AİLEYE GAY EVLAT
Zenne, Doğulu muhafazakar bir ailenin çocuğu olan Ahmet, renklerini gizlemekten sakınmayan ve İstanbul'un dans kulüplerinde zennelik yapan Can ile Türkiye'nin değer yargılarını çok iyi tanımayan Alman fotoğrafçı Daniel'in trajediyle sonlanan dostluk hikayesini anlatıyor. Yakınlaşmaları dürüstlük üzerine yoğunlaşınca hayatlarındaki eksiklikleri ve farklılıkları keşfetmelerini konu alıyor. Festival öncesi sinema eleştirmenleri tarafından, çarpıcı anlatımıyla büyük yankı uyandıracağı konuşulan bu sıra dışı üçlünün öyküsü, 'aile kafesleri', 'töre kuralları' ve '2008 yılına kadar eşcinsel erkeklere evrensel insan haklarına aykırı şekilde uygulanan askerlikten muafiyet prosedürleri' üzerinden ele alıyor.
GÖRSEL ZENGİNLİK
Görsel zenginliğiyle de dikkat çeken filmin büyüleyen dans kostümleri ödüllü tasarımcı Belma Özdemir tarafından hazırlandı. Konsept çizimlerine 2009 yılının Eylül ayında başlanan kostümler, İstanbul ve Tayland'da dikildi. Filmin, 'Toyland' isimli Alman filmiyle Oscar alan sanat yönetmeni İsviçreli Maja Zogg, filmde kullanılan setlerin ve dev kuş kafesinin mimari çizimlerine 2010 yılının Ağustos ayında başladı. Setlerin inşası, toplamda 3 aylık bir çalışma sonunda tamamlandı.
ÇEKİMLER KABİL VE İSTANBUL'DA
Filmin İstanbul ve Afganistan'ın başkenti Kabil'de gerçekleştirilen çekimleri, toplam 45 gün sürdü. Filmin diyalog ve doğal sesleri, Wim Wenders'le 15 ayrı filmde ve "Buena Vista Social Club" belgeselinde çalışmış ödüllü sesçi Martin Müller tarafından kaydedildi. Filmin görüntü yönetmenliğini Kanadalı Norayr Kasper, ışık şefliğini ise Hollywood'da birçok filme imza atmış olan Ira Cohen üstlendi. Kurgusu 4 ayda bitirilen filmin ses tasarımı, miksajı ve renk ayarları da Berlin'de tamamlandı.
ZENNE'YE İKİ YÖNETMEN
Filmi 2 ayrı yönetmenin çekmesi izleyicide merak uyandırdı. Gelen yorumlara cevap veren Memet Binay, "İkimizin ayrı ayrı yetenekleri ve eğilimleri var. Biz ancak ikimiz bir kişi ediyoruz" dedi. Yönetmen Mehmet Binay söyleşide, öldürülen Ahmet Yıldız'ı unutamadıklarını belirtti. İki yönetmen, filmin önce bir belgesel olması üzerine yola çıktıklarını anlattı. 2 yönetmen, Ahmet Yıldız'ın öldürülmesiyle belgesel projesini, 101 dakikalık uzun metrajlı film olarak kameraya yansıtmak istediğini söyledi. Yönetmen Binay, "Çok da deneyimli değildik, uzun metrajlı film eğitimi aldık" dedi. Yönetmenler, Zenne'nin vizyona girmesinin yurtdışındaki festivallere bağlı olduğunu, festivallere olan katılım durumuna göre Aralık yada Mart'ta vizyona gireceğini söyledi. Yönetmen Mehmet Binay, "Biz bunu belgesel yapsaydık daha sert olabilirdi, aile dramı olarak verdik. 2008 yılından beri eşcinsellere olan yaklaşımda belirli bir yumuşama görüyoruz " dedi.
"ONUN RUHU İÇİN UĞRAŞTIK"
Diyarbakırlı oyuncu Erkan Avcı, öldürülen Ahmet Yıldız'la aynı sosyokültürel ortamdan geldiklerini söyleyerek, "1.5 yıl bir film için çalışabilmek çok büyük bir lüks, onun ruhu için uğraştık" dedi.
Filmde Ahmet'in babasını canlandıran Ünal Silver ise, "Bu ülkede bazı anne babalar, katil çocuklarını bağrına basıyorlar, eşcinsel çocuklarını öldürtüyorlar veya öldürüyorlar. Benim kızım eşcinsel. Anne babalar, çocukları eşcinsel oldu diye niye üzülüyor, anlamıyorum. Benim çocuklarım kanser olurlarsa üzülürüm. Bir oğlum, bir kızım, iki gelinim var. O nedenle o babayı anlamak benim için zor oldu" diye konuştu. Silver'in bu sözleri seyircide büyük alkış aldı. - Antalya