Haberler

Prof. Taşova: Önceki salgınlardan ders aldık, koronaya hazırlıklıyız

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

ÇUKUROVA Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, ülkemizin koronavirüs salgınına karşı çok başarılı bir sınav verdiğini söyleyerek "Daha önceki tecrübelerimiz bunda etkili oldu.

ÇUKUROVA Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, ülkemizin koronavirüs salgınına karşı çok başarılı bir sınav verdiğini söyleyerek "Daha önceki tecrübelerimiz bunda etkili oldu. Kuş gribi, domuz gribi, daha sonra MERS, SARS gibi salgınlardan aldığımız dersler ve çizdiğimiz yol haritaları, Covid-19 konusunda çok erken tedbirler almamızı sağladı" dedi.

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınında Türkiye'nin çok başarılı bir sınav verdiğini söyledi. Prof. Dr. Taşova, "Çevremizdeki bütün ülkelerde tespit edilmiş olması nedeniyle zaman zaman bize de bu sorular geliyor. Ancak şunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki Sağlık Bakanlığı'nın sakladığı bir durum yok bu konuda, bugüne kadar ülkemizde tespit edilmiş bir vaka gerçekten yok. Biz, Çin'de ilk vaka çıktığı günden itibaren önlemlerimizi almaya başladık. Son derece hazırlıklı davrandık. Her il bazında da hazırlıklar yapıldı, amacımız geldiği zaman, tedbirli olmak, mümkün olduğunca da riskli gruplarını korumaya çalışmak. Şüpheli olguların zaman zaman 14 gün karantina altına alınması hastalığın topluma yayılmasının engellenmesi için. Biz enfeksiyoncular hastanelerde de örneğin dirençli bakteriler söz konusu olduğunda ya da başka bulaşıcı hastalıklarda, kızamıkta örneğin, bu önlemleri alırız" dedi.

VAKALARIN YÜZDE 80'İ BİRKAÇ HAFTA İÇİNDE İYİLEŞTİ

Çin'de veya dünyanın diğer ülkelerinde olguların çok önemli bir kısmının hastalığı ya asemptomatik yani belirti vermeden atlattığını, ya da yüzde 80'den fazlasının hafif geçirdiğini de vurgulayan Enfeksiyon Uzmanı Prof. Dr. Taşova, "Dolayısıyla tam da grip mevsimindeyiz, grip benzeri tabloya da yol açtığı için riskli teması olan kişiler, griple karıştırarak sağlık kuruluşuna başvurmamış bile olabilir. Ama vatandaşlarımız endişe etmesin, bilinen bir şey var ki vakaların yüzde 80'den fazlası çok hafif olarak atlatıyor hastalığı. Ortalama bir iki hafta içinde de hasta toparlanarak iyileşiyor. Burada sorun, yaşlılar ve altta yatan hastalığı olan risk grubundaki kişiler. Yayılım hızına baktığımızda, enfekte bir kişi, ortalama 2 kişiye hastalığı bulaştırabiliyor. Zaten Çin'den de başlayarak bütün dünyada alınan önlemlerin en önemli nedeni de bu yayılmayı engellemek üzerine. Ancak ölüm oranı açısından bakıldığında, bugüne kadar toplanan veriler, 80-90 bin vakada tespit edildi, fatalite oranı dediğimiz ölüm oranı yüzde 2,3. En fazla yaşlı kişiler, yani 60-65 yaş üstü ve özellikle 80 yaş üstü olanlar ile komorbit diye adlandırdığımız altta yatan hastalığı olanlar riskli grup. KOAH, astım, bronşit gibi bilinen solunum yolu hastalıkları, kalp hastalığı, hipertansiyon, diyabet gibi hastalığı bulunanlar. Alınan önlemlerle bu risk gruplarını korumaya çalışıyoruz" diye konuştu.

'İRAN, SALGINI YOK SAYDI'

İran'daki duruma da değinen Prof. Dr. Yeşim Taşova, "Aslında bütün dünya buna hazırlıklı davrandı. Örneğin SARS ortaya çıktığında Dünya Sağlık Örgütünün bunu alarm düzeyine geçirmesi 4 ayı bulmuştu Ama Covid-19'da bu süreç sadece 4 hafta sürdü. Bakın bütün dünya aslında önceki salgınlardan bir ders aldı. Dersinizi alır, önleminizi geliştirirseniz karşılaşacağınız her türlü sorunla da iyi mücadele edersiniz. İran'a gelirsek, orada yaklaşık 3 hafta kadar vakaları sakladıları konuşuldu. Aynı zamanda hiçbir önlem de almadılar. Damlacık enfeksiyonu yoluyla bulaşıyor bu virüs. Kalabalık ortamlar son derece önemli bunun için. Kum kentinde de böyle bir kalabalık ortamın olması, bir de İran'ın salgını yok sayması en önemli dezavantajlarından biri oldu diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

'MASKE TAKIP ELİNİ YIKAMAZSAN HİÇBİR ANLAMI YOK'

Covid-19 enfeksiyonlu ilgili aşı çalışmalarının bütün hızıyla devam ettiğine de değinen Prof. Dr. Taşova, sözlerini şöyle noktaladı: "Önümüzdeki sene aşırı çıkabilir gibi görünüyor. Tedaviler bağlamında da güzel çalışmalar var. Çin, Amerika ve İtalya'daki vakalara baktığımızda, bazı tedavilerin başarılı olduğunu görüyoruz. Kombinasyon tedavileri şeklinde. Grip için verilen tedavilerin yanı sıra interferon gibi bir takım ilaçlar var. Bu ilaçların kombinasyonu ile ağır seyreden bazı hastalarda da önemli sonuçlar alındı. Maske kullanım olayına gelecek olursak, aslında Uzak Doğu ülkelerinde insanlar başkalarına bulaştırmamak adında bunu kullanıyor. ülkemizde hiç Covid-19 enfeksiyonu olmadığı için, başka ülkelerde olduğu gibi maske şu an için önerilmiyor. Kalabalık ortamlara bulunmayın, elinizi sık sık yıkayın. Maskeyi takıp elinizi yıkamazsınız o maskenin hiçbir faydası olmaz. N95 gibi maskeler ise özellikle hastaya yakın bakım veren sağlık personeli için gerekli bir ekipman. Bunun nedeni de henüz Covid-19'un etkinliği ile ilgili bilgilerimiz sınırlı. Belki önümüzdeki sene sağlık personeline N95'e de gerek yok, sadece cerrahi maske yeterli diyeceğiz"


Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık
title
Close