Haberler

Bölgesel Yağlanmanın Tek Sebebi Yanlış Beslenme mi?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

'Dengeli Beslen Harekete Geç' Projesi Danışmanı Uzman Diyetisyen Olcay Barış, bölgesel yağlanmaların nedeninin sadece beslenmeden kaynaklı olmayabileceğinin altını çizdi.

* Yağ hücreleri bazı bölgelerde daha fazla dağılır: Yağ oranı yüzde 25'i geçince tehlike çanları çalmaya başlar. Yağ hücresi vücudumuzda vitamin A, D, E, K'nin depo yeridir. Vücut ısısını sağlar, dışarıdan gelen darbeleri çekip kemik kırılmalarını önler. Ama bu oran kadınlarda vücut ağırlığının yüzde 30'undan, erkeklerde yüzde 25'inden fazla olursa başta kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı, eklem hastalıkları ve birçok kanser türüne sebep olabiliyor. Yağ hücreleri bazı bölgelerde daha fazla dağılır. Yağ hücrelerinin vücutta dağılımı ise genetik eğilimle belirlenmektedir. Bel çevresindeki yağlanma daha risklidir. Çünkü buradaki yağ hücreleri daha büyüktür ve iç organlara daha yakındır. O nedenle bel çevresi kalın olanlar metabolik açıdan daha risklidir.

* Hormonal düzensizlik yağlanmayı etkiler: Bu düzensizliğin bölgesel yağlanmada rolü çoktur. Bel çevresi kalınlaşmaya başladığı zaman insülin hormonu şekeri hücre içine koymaya zorlanır ve vücut insülini yükseltmeye başlar. Bu durumda iştah çok açılır ve yağlanma daha fazla olur. Yani şeker hastalığı başlangıcının da böylece temelleri atılmış olmaktadır.

* Bölgeye yönelik egzersiz yapmak şarttır: Bölgesel yağlanmada sadece diyetle veya bir ürünü kullanmak belli bir bölgeden daha fazla kilo verdirmeyi sağlamaz. Sağlıklı ve düzenli bir beslenme programının yanında bölgeye yönelik egzersiz programını da yapmak şarttır.

* Fazla karbonhidrat vücudun farklı bölgelerinde yağ depolanmasına neden olabilir: Fazla karbonhidrat yağ hücrelerini şişirir. Her ne kadar vücudun temel enerji kaynağı karbonhidratlarsa da gereğinden fazla tüketildiğinde üretilen enerjinin fazlası vücudumuzda yağ depolarında saklanır. Pilav, makarna, börek, ekmek, pasta, patates, mısır, tatlı ve meyve en çok tükettiğimiz karbonhidrat kaynaklarıdır. Kültürümüzde, etli bir patates yemeği yanına pilav ve ekmek gibi karbonhidratlı besinleri yan yana tüketme sıklığı da fazladır. Bu nedenle yemek öğünündeki karbonhidrat kaynaklarının miktarını sınırlayıp, yoğurt, et, tavuk, sebze, salata ile yiyecek çeşitliliğini arttırarak kilo kontrolünü sağlamak mümkün olacaktır.

SAĞLIK İÇİN, DENGELİ BESLENİP HAREKETE GEÇİN…

Yapılan araştırmalar Türkiye'de erkeklerin yüzde 25'inin kadınların da yüzde 41'inin obez ya da aşırı kilolu olduğunu gösteriyor. Dünya'daki çocukların yüzde 20-25'inin obez olduğu ve bu çocukların yüzde 70'inin erişkinlikte de obez oldukları biliniyor. Obezite'nin dünyayı olduğu kadar Türkiye'yi de tehdit ettiği gerçeğinden yola çıkan Şenpiliç, 2015 yılında 'Dengeli Beslen, Harekete Geç' sloganıyla büyük bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Türkiye'nin en büyük beyaz et üreticisi Şenpiliç tarafından başlattılan 'Dengeli Beslen Harekete Geç' Kampanyası, ailelerinin beslenmesi konusunda kilit rol üstlenen kadınların dengeli beslenme ve egzersizin önemi konusunda bilinçlendirilmesini hedefliyor.

Kaynak: Bültenler / Sağlık
title
Close