"Yargılama Olağan Mahkemede Yapılmalı"
"Yargılamanın, özel yetkili mahkemede değil, olağan mahkemede yapılması gerekir" dedi.
"Futbolda şike" davasının tutuklu sanığı Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın avukatı Köksal Bayraktar,
"Yargılamanın, özel yetkili mahkemede değil, olağan mahkemede yapılması gerekir" dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Yıldırım'ın savunmasının tamamlanmasının ardından söz alan avukatı Köksal Bayraktar, iddianamenin yüzde 98'inin telefon tapelerinden oluştuğunu belirterek, bu tapelerin hukuka aykırı olarak elde edildiğini savundu.
Telefon kayıtlarının hiçbir zaman mutlak delil olmadığını belirten Bayraktar, hukukçu Prof. Sait Günal'dan alıntı yaparak şikenin ilk geçerli tanığının müsabakanın kendisi ve skoru olduğunu söyledi.
Müvekkiline atılı suçlamada cebir ve şiddet unsurlarının bulunmadığını savunan Bayraktar, "Yargılamanın, özel yetkili mahkemede değil olağan mahkemede yapılması gerekir" dedi.
Müvekkilinin "dolandırıcılık" suçundan da cezalandırılmasının istendiğini ifade eden Bayraktar, bu suçlamanın 6222 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önceki maçlara ilişkin olduğunu kaydetti.
Bayraktar, 6622 Sayılı Yasa'da istenen cezanın dolandırıcılık suçundan daha az olduğunu belirterek, "Lehe olan yasa, geçmişe dönük de işler. Bu nedenle dolandırıcılık iddiasının bir önemi kalmamıştır" diye konuştu.
Yıldırım'ın avukatlarından Şeref Dede de iddia makamının iletişimin denetlenmesi tedbirine dair yasayı ihlal ettiğini savunarak, iddianameye konulan tapelerin de bir bütün olarak değil, "cımbızlanarak" ele alındığını, bu tapelerin bir bütün halinde ele alınması durumunda gerçeğin anlaşılacağını kaydetti.
"Müvekkilim, tahminlere dayanarak, işlenmemiş bir suçu peşin hükme dayanarak 'şike suçu işleyebilir' diye dinlemeye alındı" diyen Dede, "Bu yasaya aykırıdır" ifadesini kullandı.
Dede, müvekkillerinin aynı zamanda "Haksız çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak"la suçlandığını ifade ederek, böyle bir suç tanımının yasada yer almadığını söyledi.
Yıldırım'ın avukatlarının savunmalarını tamamlamalarının ardından tutuklu sanıklardan Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı İlhan Ekşioğlu kürsüye çağrıldı.
Hayatı boyunca hiçbir suça karışmadığını savunan Ekşioğlu, ilk kez adli makamların karşısına çıktığını kaydetti.
Ekşioğlu, iddianamenin hatalarla dolu olduğunu anlatarak, iddianamede bulunan delillerin de savcı tarafından yanlış yorumlandığını söyledi.
İddianamede şahsına yönelik yer alan hatalı bilgilere açıklık getirmek istediğini belirten Ekşioğlu, şöyle devam etti:
"Fenerbahçe'ye 2001 yılında yönetici oldum. Fenerbahçe'de yönetici olmak çok büyük özveri gerektirir. Bunu ancak yaşayan bilir. Bazen anlık mutluluklar yüz binlerce dolara mal olabilir. Babamdan bana çok miras kalmıştır. Ancak en önemlisi devlet üstün hizmet madalyasıdır. Ben de bunu çocuklarıma miras bırakacağım. Böyle bir aileden gelen biri olarak örgüt üyeliği ile suçlanmak beni derinden yaralamıştır. Yanlış yorumlanan telefon görüşmelerinden dolayı suçlanıyorum."
Hakkındaki suçlamalar arasında tutuklu sanıklardan Abdullah Başak'a bir otomobil aldığı iddialarının yer aldığını belirten Ekşioğlu, söz konusu aracın Başak'ın ablasına alındığını kaydetti.
Ekşioğlu, söz konusu aracın değerinin 31 bin avro olduğunu anlatarak, "Bu paraya Mercedes de alınır. Malumunuz Abdullah Başak ile Mini Cooper yan yana dahi getirilemez. Abdullah Başak kiloludur" dedi.
Bu sözler üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci'nin
"Belki hayali vardır" demesi, gülüşmelere neden oldu. Başkan Ekinci ayrıca,
"Başak'ın bu arabaya bindiğine dair fiziki takip var" dedi.
Ekşioğlu da bunun üzerine fiziki takipleri bildiğini belirterek, Başak'ın arabayı aldığını göstermek için bindiğini kaydetti.
İddianamede, tutuklu sanıklardan Olgun Peker ile 5 kez görüştüklerinin yazıldığını ifade eden Ekşioğlu, bu görüşmelerde savcılığın suç unsuruna rastlamadığını söyledi.
Ekşioğlu, herkesin bir uğuru olduğunu dile getirerek, "İnandığım uğurlar şike şifresi olarak değerlendirilmiştir. Örnek olarak deplasmandaki maçlara gidemiyorum. Geçen yıl sadece 2 maça gittim. Sivas maçına gittim. Bu uğur konusunda kimileri aynı kıyafetleri giyer, kimi kurban keser. Benim de çeşitli uğurlarım var. Başkanımızın değindiği çanta içerisinde maçlarda çok değer verdiğim takım elbisem vardır" şeklinde konuştu.
Varlıklı bir ailenin mensubu olarak çeşitli şirket ortaklığının bulunduğunu ifade eden Ekşioğlu, "Bu konumum Fenerbahçe'de yönetici olmadan önce de vardı. Sosyal konumumu tereddüt etmeden Fenerbahçe için kullanmış biriyim" dedi.
İlhan Ekşioğlu, bugüne kadar yaptığı harcamalar dikkate alındığında bu paraların şike için kullanılmadığının ortaya çıkacağını dile getirerek, iddianamede kendisine yapıldığı iddia edilen ödemelerin inşaat bakım ve onarımı gibi giderler olduğunu söyledi.
Ali Kıratlı ile aralarında yaşanan bütün para akışının şike için yapıldığı şeklinde yorumlandığını anlatan Ekşioğlu, söz konusu para akışının Kıbrıs'ta yürütülen kişisel ticari faaliyetleri içerisindeki para akışı olduğunu kaydetti.
Duruşmaya, Ekşioğlu'nun savunmasıyla devam ediliyor. - İSTANBUL