TBMM Genel Kurulu

Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "casusluk" düzenlemesine ilişkin, "Önümüzdeki hafta gruplar bir araya gelerek daha detaylı toplantı yapacağız. Grupların da hemfikir olduğu bu konuya dair düzenlememizi Genel Kurula getireceğiz." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, partilerin grup başkanvekilleri, yerlerinden söz alarak gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, TBMM Genel Kurulunun gündemindeki yargıya ilişkin düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki "casusluk" düzenlenmesinde, suçun maddi unsuruna ilişkin belirginliğin bulunmadığını söyledi. Düzenlemenin geri çekilmesine yönelik siyasi partiler arasında uzlaşma olduğunu anlatan Şahin, bundan memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

Kira artışlarına ve enflasyona çözüm bulunmasını isteyen Şahin, vatandaşların kira konusunda sorunlar yaşadığını dile getirdi.

Televizyon kanallarındaki bazı gündüz kuşağı programlarının toplumsal değerleri çiğnediğini, şiddeti teşvik ettiğini savunan Şahin, "Gündüz kuşağı yayınları toplum üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. RTÜK, toplumsal çöküşe sebebiyet veren programlara neden sessiz kalmaktadır? RTÜK de TBMM de sessiz kalmamalı. Bu konuda yasal düzenleme gerekiyorsa üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeliyiz." diye konuştu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, "casusluk" düzenlemesinin geri çekileceğini ifade ederek, ikazlara kulak verilmesinden memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Yeni asgari ücretle ilgili ciddi beklenti olduğunu vurgulayan Kavuncu, hedeflenen enflasyon konusunda tutarsızlık bulunduğunu, bu nedenle artışın hedeflenen enflasyon üzerinden yapılmaması gerektiğini dile getirdi.

Kavuncu, "sanal bahis siteleri" hakkında dün önerge verdiklerini anımsatarak, "İllegal kumar illeti, krizleri derinleştiren konuların başında geliyor. Hızlı ve kolay yoldan para kazanma dürtüsü krizin en büyük dürtüsü. Sosyal medyaya girin, kolay yoldan para kazanmış karakterler gençlere rol model olarak dayatılıyor. Güya kumar yasak ama cep telefonundan rahatlıkla kumar oynayacak durumdayız. İllegal bahis sorunu çok kapsamlı ve topyekun milli güvenlik meselesi olarak değerlendirilmelidir." ifadelerini kullandı.

"Atatürk'ün ismi bizim için tartışılmazdır"

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hatıralarını yaşatmayı görev kabul ettiklerini belirtti.

Atatürk'ün adının yaşatılmasında kararlı olduklarının altını çizen Kılıç, şunları kaydetti:

"Salihli'deki Devlet Bahçeli Kent Meydanı'nın, 'Atatürk Meydanı' olarak değiştirilmesini doğru bir adım olarak değerlendiriyor ve Belediye Meclisinin aldığı kararı destekliyoruz. Atatürk'ün tüm hatıralarına sırt çeviren, fikirlerinden kopan, partisinin kuruluş ayarlarını terk eden bir zihniyetin, partimiz ve Genel Başkanımız üzerinden yaptığı kurnaz siyaseti görüyoruz. Atatürk'ün ismi bizim için tartışılmazdır. Partimiz hiçbir zaman onun hatıralarını yok sayan veya istismar eden tutum içinde olmayacaktır. Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, Atatürk isminin yaşatılmasını her zaman desteklemiştir ve alınan karar bizleri memnun etmiştir. 'Atatürk' demek, 'Türkiye' demektir."

İsrail'in, Gazze'deki soykırımı karşısında uluslararası toplumun kötü bir sınav verdiğine işaret eden Kılıç, Türkiye'nin, İsrail'i durdurarak kalıcı barışı tesis etmek için gereken gayreti gösterdiğini de belirtti.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin görüşüldüğünü hatırlattı.

Çalışma hayatında sorunlar yaşandığını dile getiren Temelli, "Yoksulluk sınırı ne ise asgari ücret bunun yarısının altına düşmemeli. Bu, ancak ve ancak başlangıç ücreti olabilir. Asgari ücret, yoksulluk sınırının en az yarısı olacak şekilde belirlenmelidir." dedi.

"Hakkımızı size yedirmeyeceğiz"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AK Parti Grubu'nun, yargıya ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifindeki "casusluk" düzenlemesini tekrar değerlendirmek üzere geri çekeceğini, bundan memnuniyet duyduklarını belirtti.

İzmir'de 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangını anımsatan Emir, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın açıklamalarını eleştirdi. Bakanlık yetkililerinin 18 kez ailenin evine gittiğini söyleyen Emir, ziyaretlerde neler yapıldığının açıklanmasını isteyerek, "Burada bir hata var, burada bir eksik var, burada bir ihmal var." şeklinde konuştu.

Hayatını kaybeden çocukların, Çocukları Koruma Kanunu'na göre muhtaç olduğunu anlatan Emir, "Aileden çocukları istedik, aile vermedi" ifadelerini kabul etmediklerini dile getirdi.

Ekonominin "felakete sürüklendiğini" savunan Emir, asgari ücretin artırılması gerektiğini belirtti. Emir, "Asgari ücret en az 30 bin lira olmalıdır. Asgari ücret 30, daha altında biz yokuz. Asgari ücret, Türkiye'de temel ücret olmuştur. Hep birlikte direneceğiz, 30 bin lirayı alacağız ve hakkımızı size yedirmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Yeni nesil casusluk suçlarıyla ilgili düzenlemeye ihtiyacımız var"

AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki "casusluk" düzenlemesine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dünyada casusluk formatının değiştiğini vurgulayan Zengin, "Yeni nesil casusluk suçlarıyla ilgili düzenlemeye ihtiyacımız var. Bu konuyla alakalı ihtiyacı görüyoruz. Önümüzdeki hafta gruplar bir araya gelerek daha detaylı toplantı yapacağız. Grupların da hemfikir olduğu bu konuya dair düzenlememizi Genel Kurula getireceğiz." diye konuştu.

İzmir'de 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangınla ilgili açıklamalarda bulunan Zengin, çok katmanlı bir problemle karşı karşıya olunduğunu belirtti. Çocukların babasının cezaevinde bulunduğunu anlatan Zengin, şunları kaydetti:

"Olay nerede oluyor? Selçuk'ta. Selçuk nerenin ilçesi? İzmir'in ilçesi. Selçuk'un belediye başkanı kim? Filiz Ceritoğlu Sengel. Kendisinin mesleği ne? Avukat. Bu konuya dair CHP Kadın Kolları Başkanı'nın açıklamalarını görüyorum. Kadın kolları olarak ne yaptılar, ben merak ediyorum. Aile bakanlığımız, aileyi görmüş, aslında belediye de görmüş. Kaymakamlık görmüş, bakanlığı harekete geçirmiş. Bakanlık neden 18 kere gitmiş? Mahkeme böyle bir karar verdiği için gitmiş. Mahkeme çocukların alınmasına değil, çocuklarla ilgili düzenli takibe karar vermiş. Sosyal hizmet uzmanlarının denetiminde, çocuklar annelerinden ayrılmak istemiyor."

Zengin, bakanlığa verilen dilekçede annenin çocuklarından ayrılmak istemediğini belirttiğini de söyledi.