Haberler
Sahte dolarların piyasaya sürüldüğü iddiasına ilişkin soruşturma başlatıldı

Piyasaları sarsan sahte dolar iddiası için harekete geçildi

Halep'te taarruz başlatan Esed karşıtı Heyet Tahrir Şam 32 bölgeyi ele geçirdi

Rejim karşıtı grup 32 bölgeyi ele geçirdi, 10 bin sivil evlerini terk etti

Muhtarın yerine kayyum atandı

Muhtarın yerine kayyum atandı

İstanbul'a ne zaman kar yağacak? Canlı yayında tarih verildi

İstanbul'a kar yağışı için tarih verildi

Erdoğan: Başörtüsü Dinimizin Gereklerinden Biridir

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de yaptığı konuşmada, TBMM'de başörtüsü tartışmasında CHP'yi suçladı, "Ana muhalefetin bir temsilcisi başörtüsü ile ilgili açıklama yapıyor, 'bu bir siyasi simgedir' diyor."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir'de yaptığı konuşmada, TBMM'de başörtüsü tartışmasında CHP'yi suçladı, "Ana muhalefetin bir temsilcisi başörtüsü ile ilgili açıklama yapıyor, 'bu bir siyasi simgedir' diyor. Başörtüsü nasıl siyasi simge olur. Dinimizin gereklerinden biridir. Dinimizin böyle bir emrinin olduğunu bilmeyecek kadar cahildir" dedi. Kadın milletvekillerinin tercihine saygı duyulmasını isteyen Erdoğan, "Onların tasarrufuna müdahale etmek parlamentoya ve inançlara saygısızlıktır. Biz teşkilat olarak bu kardeşlerimizin orada teline zarar getirmeyiz. Gereği neyse yaparız" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte AK Parti İzmir İl Başkanlığı tarafından Kaya Otel'de düzenlenen yemeğe 1.5 saat gecikme ile katıldı. Başbakan Erdoğan'ın masasına eşi Emine Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, AK Parti Kadın Kolları İzmir İl Başkanı Özen Kızılırmak, AK Parti Gençlik Kolları İzmir İl Başkanı Bilal Kırkpınar oturdu.

MUHALEFETİN USLÜBU SEVİYEYİ AŞAĞILARA ÇEKİYOR

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kürsüye gençlerin söylediği 'Beraber yürüdük biz yol yollarda' şarkısıyla çıktı. Başbakan, yaklaşık bin kişiye hitap ettiği konuşmasında, muhalefetin üslubunu eleştirdi ve bu üsluba kendisinin cevap vermeyeceğini halkın sandıkta cevap vermesini beklediğini söyledi. Başbakan şöyle konuştu:

"Dün İstanbul'da Marmaray projesinin açılışını yaparak cumhuriyetin 90. yıldönümünü farklı bir heyecanla kutladık. Farklı bir heyecanı yaşadık yerli ve uluslararası tüm televizyonların canlı yayınla dünyaya takdim ettiği bu açılış adeta 90. yıldönümüne uygundu. Biz milletçe 90. yıl coşkusunu yaşarken asrın projesi Marmaray'ı, uluslararası İzmir İktisat Kongresi'ni, Efes Kongre Merkezi'ni hizmete açarken belli bir kesimin bizim bu heyecanımızı coşkumuzu paylaşamadığını üzülerek gördük. Burada zihniyetler üzerinden ufak bir parantez açıp kapatacağım. Özellikle ülkemizde üzülerek gördüğümüz bir şey var. Hala bizim ülkemizde muhalefet demokrasiye katkıda bulunma ya da ülkenin kalkınmasına katkıda bulunma anlayışını kavrayabilmiş değil. Kutuplaştırmanın ötekileştirmenin seviyeyi aşağılara çeken üsluplarına biliyorlar ki Başbakan cevap vermeyecek. Bu cevapları arkadaşlarım verecekler ama benden cevap alamayacaklar. Bunlara cevabı benim halkım, vatandaşım, milletim en güzel şekilde 30 Mart'ta sandıkta verecek. Karşımızdaki bu üslup ve seviyeye ben cevap vermezken bir şeyi söylemem gerekiyor. Burada özellikle şahsımıza veyahut kendi yakınlarımıza yönelik kullanılan ifadeler hatta ailemize yönelik ifadeler gerçekten yenilir yutulur değil. Ama biz 'ya sabır' diyoruz. İnanıyoruz ki milletimiz bunun bedelini onlara ödetecektir."

"BİZ KARDEŞLİĞİN ONLAR BÖLÜŞTÜRMENİN DİLİNİ KULLANDI"

Başbakan Erdoğan, muhalefetin ayrıştırma ve bölüştürmenin dilini kullandığını öne sürerek, şöyle konuştu:

"AK Parti'ye, hükümete yönelik böyle bir muhalefet sorumsuz parti yöneticileri milletvekilleri tarafından bir düşmanlığa hınca öfkeye tahvil edilmiş durumda. Toplumda oluşturulmaya çalışılan kutulaşma ve ayrıştırmada hükümetin ve AK Parti'nin sorumluluğu katkısı yoktur. Biz Türkiye Partisi olduğumuzu milletin tamamına eşit nazarla baktığımızı ifade ettik. 11 yıl boyunca hiçbir vatandaşın siyasi görüşüne fikrine, nereye oy verdiğine bakmadan olara eşit hizmet götürmenin gayreti içinde olduk. En can alıcı sorunu terörün açtığı yaraları kapatmanın samimi mücadelesi içinde olduk. Dilimiz, üslubumuz hep yapıcı oldu. Bizi işimizden alıkoyacak tartışmalardan özenle sakındık. 11 yıl boyunca hep işimize baktık. Sadece millete hizmet ettik. Biz kardeşliğin dilini kullanırken birileri ısrarla ayrıştırmanın, bölmenin, bölüştürmenin dilini kullandı. Bazıları siyasette ayakta kalabilmek için teröre ihtiyaç duydular. Bazıları varlıklarını sürdürebilmek için ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya ihtiyaç duydular ve hala yapıyorlar." "MARMARAY'DA ÇEKİLEN İMDAT KOLLARI SIKINTI YARATTI"

Başbakan Erdoğan, 15 gün ücretsiz sefer yapacak olan Marmaray'da vatandaşın çektiği imdat kollarının sıkıntı yarattığını öne sürerek, şöyle konuştu:

"Geçen hafta Van'daydım, muhteşem toplu açılışlar yaptım. İran sınırında bir ilçemize geçtim, Erciş'e geçtim. Van yeniden inşa edildi. Van denizine, göl demiyorum dikkat edin bilerek söylüyorum Van denizine hakim, sayıları 7 bine ulaşan konutlar yaptık. Toplamda 18 bin konut inşa edildi. Dün İstanbul'da bu çok anlamlı açılışı yaptık. Bu ülkenin evlatlarını sevindirmez mi? Bakın dünden bu yana 15 gün süreyle dedik ki 'Marmaray ücretsiz çalışacak.' 15 gün süreyle Marmaray ücretsiz çalışıyor. Daha ilk günden bakıyorsunuz oradaki hassas çekilmemesi gereken imdat kolları var onu çekiyor. Tabi orada ister istemez maalesef Marmaray'da bir sıkıntı meydana geliyor. Hemen medya hazırlıklılar onlar da arkadan geliyor, çekim yapıyor. Bununla birlikte tweetler başlıyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Kimin ne için çalıştığını anlatmak bakımından bu çok önemli. İsteseler de istemeseler de millet istikametini bulmuş. Ben twettleri takip etmem, ama güzel şeyler de oluyor. "Ecdadımız gemileri karadan yürüttü, AK Parti de Marmaray'ı denizin altından yürütüyor' diyorlar. Hamdolsun bunların hayallerinin ulaşamadığı yere bizim icraatımız ulaşıyor. '153 yıllık rüyayı gerçekleştireceğiz' dediğimiz zaman bizimle dalga geçiyorlardı. Bu gerçekleşti. Şimdi onun güneyinde de 2015 yılında bitecek şekilde otomobil geçişini sağlayacak iki katlı tüneli yapacağız."

İSTANBUL TRAFİĞİ 2015 YILINDA ÇÖZÜLECEK

Başbakan Erdoğan, İstanbul'da ulaşım sorunun 2015 yılında çözüleceğini öne sürerek, şunları söyledi:

" İstanbul'da ulaşım problemi çözülemedi' diyorlar. Bu kadar yoğun göçün olduğu yoğun aracın trafiğe girdiği bir ortam var. Bizde toplu taşım kültürü yeni oluşuyor. Herkes arabasına tek kişi biner yanına en fazla bir kişi alır. Londra merkeze belli bir bedelle girersiniz. Manhattan'da pik saatlerde adeta nefes alamazsınız hareket edemezsiniz ulaşım sıkışık hale gelir. Bunları görmeyenler 'nereden çakarız' diyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, metrobüslerle kavşak düzenlemeleri ve dalçıklarla yoğun bir çalışma yapmasına rağmen buraya kadar gelebiliyor. 2015 daha rahat olacak" dedi.

CHP BECERİKSİZ, MHP KÜFÜRBÜZ

Başbakan Erdoğan CHP, MHP ve BDP yönetimlerine yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Biz parti yönetimleri ile parti tabanlarını özenle birbirinden ayırdık. Bazı partilerin tabanlarında oluşan sorunları ülke sorunu olarak görüyoruz. CHP'nin bu kadar beceriksiz ve seviyesiz yönetime sahip olmasına CHP tabanı adına da üzülüyoruz. MHP'nin ağzı bozuk küfürbaz Türkçe'nin güzelliğinden bu kadar nasipsiz yönetime sahip olmasına onun tabanı adına da üzülüyoruz. BDP'nin bu kadar ayrıştırıcı olmasına vesayet altında olmasına kaygıyla bakıyoruz. Her türlü beceriksizliği yolsuzluğu usulsüzlüğü vizyonsuzluğu ufuksuzluğu ideoloji ve kutuplaşma ile örtmeye çalışıyorlar."

İZMİR İLERİ KONUMDA DEĞİL

Van Özalp'te yaşanan manzaranın benzerinin İzmir'de yaşandığını öne süren Başbakan Erdoğan, "Aynı manzara İzmir'de de yaşanıyor. Ege'nin incisi İzmir hiç hak etmediği muameleye, ihmale maruz kalıyor. Burada metro olayı yarım kalmıştı. Yarım kaldığında Ulaştırma Bakanımız Binali Bey'e, "Bu işi hemen ele alacaksınız burayı birlikte bitireceksiniz' dedim. Çünkü İzmir inşallah bu metroyu tamamlansın ve buna kavuşsun istedik. Böylece tamamladık, geldik ve ana muhalefet partisi başkanıyla açılışını yaptık. Ama İzmir şu anda Türkiye ve dünyada çok ileri bir konumda değil. Buranın su konusunu Büyükşehir Belediyesi kendisi çözmesi gerekir ama buranın su konusunu bile dışarıdan isale hattı ile suyu DSİ olarak biz getirdik. Ben de belediye başkanlığı yaptım. Dönemin hükümeti su konusunda destek vermedi ama biz 180 km uzaklıktan İstanbul'a suyu biz getirdik. Dağları delerek. Hükümet, 'para var mı yok mu' diye sormadı. Elini asla uzatmadı. Dönemin başbakanına konuyu arz ettiğimde 'sen yaparsın' dedi. Er ya da geç tabi yapacağız dedik ve yaptık" dedi.

İZMİR'DE DE ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM OLACAK

Başbakan Erdoğan, İstanbul'u CHP yönetiminden devraldıklarını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"İstanbul'u kimden aldık? CHP yönetimden. 2.5 milyar dolar borçla aldık. Bir taraftan yatırımları yaptık ve yarısını borçların ödedik. O günden bugüne İstanbul'da aynı zihniyet iktidar. AK Parti belediyeciliği edecektir. Bundan hiç şüphemiz yok. İzmir'de de inanıyorum ki bir zihinsel dönüşümün belediyecilikte gereği bunun yapılması lazım. İzmir'in bu hali pürmelali söylediğimizde bakıyorsunuz birileri çıkıp cumhuriyet, şehitlerimiz gibi ortak değerlerimizi istismar ederek beceriksizliklerini örtemeye çalışıyor. İzmir bayraklarla donatılmış vaziyette. Bu memnuniyet verici. Temenni ediyorum ki bayrağın ruhuna hep birlikte nüfuz edelim o ruhu kavrayalım."

BİR YABANCI GİBİ HINÇLA İZLEDİLER

Başbakan Erdoğan, CHP'ye yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Cumhuriyetçi olmak kirli suya kirli havaya halkımızı mahkum etmek midir? Cumhuriyetçilik midir söyledikleri ne? Beceriksizim ama cumhuriyetçiyim mantık bu. CHP MHP ve BDP seçmenin içine düştüğü durumu iyi analiz etmek ve bunun üzerine gitmek zorundayız. Dün Marmaray açılırken vatandaş polisle çatışmaya yönlendirildi. Bir yabancı gibi gizli hayranlık ve hınçla izlediler. Bu içler acısı manzaranın mimarı istismar siyaseti yapan muhalefet partileridir. Bu partilerin yöneticileridir" dedi.

ÇOK TEHLİKELİ BİR ŞEY

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kadıköy'deki kadınları dikizliyor" yönündeki açıklamasına sert sözlerle şöyle karşılık verdi:

"Afedersiniz ben İstanbul'da başbakanlık ofisine gelirken Beşiktaş İskelesinden gelen geçiyor. Her türlü giyinen var. Tasvip ederim etmem ama hepsine saygı duyduğumu söylüyorum. "Oradan geçenleri dikizliyor' diyor. Böyle bir ahlak dışı yaklaşım olabilir mi? Ben ne söylüyorum o ne söylüyor. İşte AK Parti iktidarının ahlak anlayışı üzerinden ülkemizi yükseltme hedefinin altında bu yatıyor. Şu anda attığımız adımlarda dikkat edin. Diyor ki bu çok tehlikeli bir şey, "3 çocuk istiyor' diyor. Kadın vücudu üzerinden siyaset yapıyor' diyor. İfadene dikkat et. Ben temennimi söylüyorum. Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü yapıldı. Kısırlaştırmaya neden olacak haplar evlere gidildi. Bunları yürüten sivil toplum kuruluşları oldu. Nüfusumuzun gençliği en büyük sermayesidir. Ülkenin nüfusu yaşlandırmak için ellerinden geleni yaptılar. 2040 yılında yaşlanmış milleti istemiyorum. Genç dinamik bir millet istiyorum. Ben temenni söylüyorum, bu temennimi her yerde işliyorum. Burada ömrüm el verdikçe işlerim. Çünkü Türkiye'nin genç nüfusuna ihtiyacımız var. Yüzde 65, 30 yaşın altında. Kardeşlerim unutmayın en büyük sermaye insandır. Ekonomide emek, sermaye, üretim söylerler. İnsan varsa emek, sermaye, tüketim, üretim, yatırım var insan yoksa bunların hiçbiri yok."

BAŞBAKAN'IN BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞI

Başbakan Erdoğan, CHP'nin başörtüsü konusundaki açıklamalarını da eleştirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ana muhalefetin bir temsilcisi başörtüsü ile ilgili açıklama yapıyor, "bu bir siyasi simgedir' diyor. Başörtüsü nasıl siyasi simge olur. Dinimizin gereklerinden biridir. Fakat cehalet çok kötü bir şeydir. Dinimizin böyle bir emrinin olduğunu bilmeyecek kadar cahildir. Bu adam milletvekili oluyor, meclis kürsüsünde bunu söyleyebiliyor. Biz diyoruz ki bu ülkede başını örten de örtmeyen de bizim kardeşimiz. Saygı duy, el ele omuz omuza bu insanlar birlikte yürüsün. Kimsenin özgürlük alanına müdahale edilmesin. Devletin kendisine verilen imkanları başı açık da kapalı da kullanabilsin. Çarşaf giymiş bir kardeşimize CHP rozeti takıyor bir bakıyorsun otobüsten atıyor. İstismar bu hem rozeti takarsın hem otobüsten atarsın. Biz insanımızı olduğu gibi kabul ediyoruz ve kendilerine saygı duyuyoruz. CHP yönetimi bu insanları çıkartıp konuştururken "arkasında durmam' da diyemiyor "dururum' da diyemiyor. Yarına hazırlık yapıyor ki tepki ne olacak. İçtüzükte buna mani hiçbir şey yok. Bu kardeşlerimiz bu konudaki kararlarıyla ilgili olarak buna herkesin saygı duyması gerekir. Bunlar 657'ye tabi memur değil, milletin parlamentodaki temsilcisidir. Onların tasarrufuna müdahale etmek parlamentoya ve inançlara saygısızlıktır. Biz teşkilat olarak bu kardeşlerimizin orada teline zarar getirmeyiz. Gereği neyse yaparız. Kaldı ki ben CHP grubunun da bu ifadelerle davranmayacağına inanıyorum, parlamentodaki bu arkadaşlarının karalarına saygı duyacaklarını düşünüyorum."

KARALAMAYIN YAPTIKLARINI ANLATIN

Başbakan Erdoğan, İzmir teşkilatına seçim taktiklerini vererek şöyle konuştu:

"İzmir teşkilatı olarak hizmet hareketinin içine alamadığımız her bir kardeşimizin vebali üzerimizdedir. Bizi bir yabancı gibi bakan her vatandaşımızın vebali bizim üzerimizdedir. Bizim ısrarla birleştirici olmamız lazım. Muhalefet kamplara ayırmak için çalışıyorsa bizim 10 çalışmamız lazım. İdeolojinin istismarın egemenliğini kırmamız lazım. İzmir'de yaptıklarımız ve yapacaklarımız bizim siyaset dilimizi şekillendirecek karşımızdaki tüm istismar siyasetine rağmen projelerimizi tek tek hayata geçirmeliyiz. Karalamayın, yaptıklarımızı anlatın. Onların yaptıkları yok ki onlar bol bol hakaret edecekler. Çevre yolunu anlatalım, Çandarlı Limanı'nı, tüneli, toplu konutları, okulları anlatalım, üniversiteyi anlatalım. Turizmde attığımız adımları anlatalım. Üniversiteler arası organizasyonun bile belediye altında boğuluyordu. Onu da biz yaptık, başardık belediyeye kalmış olsaydı dünyaya rezil olacaktık Biz yaparız ama oy vermezler anlayışına girmeyin. Hiç önemli değil. Bizim görevimiz iktidar olarak yapmak. Biz bir hakkı yerine getireceğiz. At denize balık bilmezse halık bilir. Biz samimi olduğumuz sürece bugün olmazsa yarın mutlaka hak yerini bulacaktır. Havalimanı, bölge hastanesi yaptık. Yıl sonunda havalimanı bitiyor. Bunu gören göz şunu düşünmez mi ya. İstanbul- İzmir Otoyolu'nu kim yapıyor bu iktidar yapıyor. İzmir'e 35 proje sözü vermiştik. Metro, Çandarlı Limanı, havalimanı köprüler, otoyollar, 17 yatırım başladı sekiz proje ihale ve kamulaştırma aşamasında. 35 projenin her birini Binali Bey ve ben takip ediyoruz. 35 projeyi İzmir'e sürekli hatırlatacağız. Teşkilat budur. İnsanoğlunun hafızası unutur. Zaten söylemiştik demeyin bir daha söyleyeceksiniz."

İZMİR'DE ÇOK MESAFE ALDIK

Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz anlatılım takdir kendisidir. Çok çalışacağımız bir döneme gidiyoruz. 5 ay var. İzmir'in 80 ilden daha fazla çalışması gereken sürece giriyoruz. İzmir teşkilatına yürekten inanıyorum. Son seçimde 7 puan fark var. Biz 37 CHP 44. Buradan hareketle zaten çok mesafe aldık. Fakat belediyeciliğin farklı özelliği var. Şu anda isimler burada önemli yer tutuyor. Temayül yapıldı bunun neticelerini arkadaşlarımız bu hafta sonu gibi çalışacaklar. Sonra üst kurulun önüne getirecekler. Bu bir ön yoklamadır. Belirleyici değildir. Ama belirleyici olduğu yerler de olacaktır. 10 kişilik üst kurulumuz var. Gerekirse kamuoyu araştırmasına gideceğiz. İl başkanı arkadaşlarımızla, milletvekilleri ile değerlendirme yapacağız. Yere sağlam basalım. 12 Haziranda elde ettiğiniz başarıyı 30 Mart'ta çok üst seviyeye çıkaracağına inanıyorum"

FUTBOLDAN ÖRNEK VERDİ

Başbakan Erdoğan, İzmir teşkilatına teknik direktör gibi taktikler verdi. Partililerin sık sık "İzmir'e Binali Yıldırım gerek" tezahüratında bulunduğu bir ortamda konuşan Erdoğan, şunları söyledi:

"Sizden beklediğim. Futbolda 2 taktik vardır. Bunlardan birisi alan markajıdır, bir değer ifadeyle saha markajı. Diğeri adam adamı markaj. Biz siyasette adam adama markajı yapmalıyız. Gerek ana kademe, kadın, gençlik kollarımız kapı kapı dolaşarak bu hizmetlerimizi anlatmamız lazım. Peki ne yapacağız? Bir sandık, bizim 9 sandık görevlimiz olması gerekiyor. Bir sandıkta 150 seçmen olduğunu düşünün. Listeler üzerinde çalışacak. Bir görev dağılımı ile sayı artacak. Seçmeni yakın markaja alacağız. Bunları ziyaret ederek ya da davet ederek seçmenlerle hizmetlerimizi paylaşacağız, anlatacağız. Hazırladığımız broşürler varsa bunları kendilerine hediye edelim. "Benim istediğim aday olmadı, istemediğim aday oldu ben yokum' Bizim partimizde asla böyle bir bakışın olmaması yazım. Elimizden geldiğince kılı kırk yararak en ideal isimlere yola çıkacağız. Bizim de hatalarımız olabilir ama şunu hep birlikte takdir edelim ki bizim de hata payımız olabilir. Bu çalışmayla birlikte fazla gecikmeden adaylarımızı açıklamak istiyoruz. İzmir adaylarımı Kasım sonuna yetiştirmeye çalışacağız, Sizlere kolaylıklar diliyorum. İzmir için daha gayret daha çok koşacağız İzmir AK Parti ile birlikte daha farklı bir konuma yükselecek. Önümüzde inşallah bir İzmir'e toplu açılışlar için geleceğiz bir de seçim kampanyamız için geleceğiz. Belki bu arada İzmir'e sayın İlham Aliyev'le birlikte Aliağa'daki Pektim limanı açılışı için Kasım ayının 13'ünde yine geleceğim."

SANDIKLARDA YÜZDE 93 ÖRGÜTLENDİK

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, 2002 yılında aldığımız oy oranını bugün üçe katladık. Önümüzdeki yerel seçimler bu birlikteliğimizi beraberliğimizi büyüyerek artan coşkumuzu perçinlemiş olacak. Yola çıkarken 'Allah bizi mahcup etmesin' demiştik, bugüne kadar mahcup edecek bir davranışımız olmadı. Birbirimize sımsıkı sarılalım" dedi. AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, " Biz bu teşkilatın aşkıyla inancıyla sandıklarda yüzde 93'lük oranı yakalayan teşkilatlanmamızla, azimle çalışmaya devam edecek ve Büyükşehir ile 30 ilçeyi kazanacağız" dedi.

------NOTLAR-----------

Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın geçiş güzehgahında geniş güvenlik önlemleri alındı. Mustafa Sahil Bulvarı'nın tüm kavşaklarında trafik polisleri trafiği açtı.

Kaya Otel'de gerçekleştirilen yemek öncesi davetliler x-ray cihazlarından geçirildi

Keskin nişancılar otel etrafında geniş güvenlik önlemi aldı

Katılımcıların her birine yemek öncesi tanıtım kartı verildi. Kartı olmayanlar içeri alınmadı

Yemek salonunda Başbakan'ın gelişi öncesi parti şarkıları çalındı. Yemeğe yaklaşık bin kişi katıldı.

AK Parti İzmir Milletvekillerinin tamamı yemekte hazır bulundu.

Konuşma platformunun arkasına dev Atatürk ve Erdoğan posterleri asıldı. Postere, "AK Parti İzmir İl Başkanlığı teşkilat buluşması" yazıldı. Partililer Erdoğan'ın konuşmasını salonun sağında ve soluna konulan dev ekranlardan takip etti

Güvenlik görevlileri, Erdoğan'ın programını takip eden basın mensuplarının tanıtım kartlarını tek tek kontrol etti

Yemek öncesi yapılan anonslarda, Erdoğan'ın coşkuyla karşılanması istendi.

Partililer Başbakan Erdoğan'ı, Türk bayrağı sallayarak, 'Recep Tayyip Erdoğan' tezahüratı ile karşıladı.

Partililer, Başbakan Erdoğan'ı salonda tek sıra halinde koridor oluşturarak karşıladı. Sunucu, "Asrın projesi Marmaray'ın mimarı, büyük lider" olarak anons etti.

Başbakan İzmir teşkilatı ile yemeğinde ezo gelin çorba, içli köfte, dana haşlama, karışık meyve yedi. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
title