Haberler

Dtk'dan Eğitim Çalıştayı; 'Kürtçe Resmi Dil Olarak Anayasada Yer Almalı'

Dtk'dan Eğitim Çalıştayı; 'Kürtçe Resmi Dil Olarak Anayasada Yer Almalı'
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Diyarbakır'da, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) düzenlediği 'Eğitim Çalıştayı'nın sonuç bildirgesini açıklayan BDP Siirt eski Milletvekili Osman Özçelik, yeni anayasa yazım çalışmalarına değinerek, "Anayasa'nın yeni olması için, Kürtçe'nin"...

Diyarbakır'da, Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) düzenlediği 'Eğitim Çalıştayı'nın sonuç bildirgesini açıklayan BDP Siirt eski Milletvekili Osman Özçelik, yeni anayasa yazım çalışmalarına değinerek, "Anayasa'nın yeni olması için, Kürtçe'nin resmi bir dil olarak anayasada yer alması gerekir. Ana dilde eğitimin Anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulması olmazsa olmazdır" dedi.

Diyarbakır'da DTK tarafından düzenlenen ve 2 gün süren 'Eğitim Çalıştayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesini açıklayan DTK Daimi Meclis üyesi ve Siirt eski Milletvekili Osman Özçelik, "Eğer bir ulus veya halk varsa, o ulusun dili de vardır. Dili varsa o dilde eğitimi de olması gerekir" dedi. Özçelik, şöyle devam etti:

"Bunlar birbirinden ayrılamaz olgulardır. Dilin bir halkın ve ulusun en vazgeçilmez hakkı olduğunu ve bu dil ile eğitimin her türlü tartışmaların üstünde olduğunu vurgulayan çalıştay bileşimi, ana dil ile eğitim hakkı, çocuk hakları ve bir bütün olarak kolektif hakların kullanılmasını öngören uluslararası anlaşmaların Türkiye tarafından çekince konularak uygulanmamasını çağdışı bir tutum olarak değerlendirmiştir."

'KÜRTÇE SEÇMELİ DİL OLARAK KULLANILAMAZ'

Asimilasyon politikalarına rağmen Kürt dilinin sahip olduğu bütün lehçeleri ile tüm canlılığı ile 21'inci Yüzyıl'ın şafağına ulaştığını söyleyen Özçelik, şöyle konuştu:

"Bu aşamadan sonra bu dil ile eğitimi uygulamamak gerici ve zora dayalı devlet politikası olur ancak. Her defasında Almanya'daki, Bulgaristan ve Yunanistan'daki Türkler söz konusu olduğunda Türkiye Hükümeti Başbakanı asimilasyonun bir insanlık suçu olduğunu söylerken Türkiye sınırları içinde bulunan Kürt yurttaşların dilini ve kültürünü asimile etmede bir beis görmemektedir. Kürt halkının varlığını kabul eden devlet, bu halkın kolektif haklarını ve ulus olmaktan doğan haklarını ise görmezden gelmektedir. Kolektif haklar yerine bireysel hakları koymakta, seçmeli ders gibi yanıltıcı ve oyalayıcı politikayı izlemeyi tercih etmektedir. Seçmeli dersin ancak yabancılar için geçerli olabileceğini ifade eden Çalıştay bileşimi, Kürtçe Kürt halkının dilidir ve bu halk kendi dilini seçmeli olarak kullanamayacağı sonucuna vardı."

'YENİ ANAYASADA KÜRTÇE RESMİ DİL OLARAK YER ALMALIDIR'

Özçelik, yeni anayasanın yapım ve yazım çalışmalarının başladığı bugünlerde anayasanın gerçekten 'yeni' olması için, Kürtçe'nin resmi bir dil olarak anayasada yer alması gerektiğini de vurgulayarak, "Ana dilde eğitimin anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulması olmazsa olmazdır. Eğer yeni anayasa ana dil ile eğitimin yolunu açmazsa, o zaman bu anayasa yeni olmaz, şu ana kadar yapıldığı üzere 12 Eylül anayasasının bir düzeltmesi olur. Bu da Türkiye'nin demokrasi sorunu dahil hiçbir sorununu çözmez. Toplumu oluşturan kişilerin hem kendileri ile, hem de toplum ile barışık bir yaşam kültürünün oluşması için ana dile müdahale etmeyen, ana dil ile eğitimi yasaklamayan gerçek demokratik sisteme geçilmelidir" diye konuştu.

Özçelik, Eğitim Çalıştayı'nın, sonuç bildirgesinde yer alan 4 maddeyi ise şöyle açıkladı:

Kürt halkının varlığı bir ulusun varlığı olarak kabul görmeli ve bundan doğan kollektif hakları belirlenecek bir statü ile teslim edilmelidir.

Ana dil eğitimi ve ana dilde eğitim yasal ve anayasal düzeyde kabul görmeli, güvenceye alınmalıdır.

Her türlü ırkçı, faşist ve ayırımcılığa yol açan yasa ve yönetmelikler eğitim sisteminden çıkarılmalı, insan temeli bir eğitim sisteminin önün açılması sağlanmalıdır.

Dil su gibi, hava gibi bir yaşam hakkı olmanın da ötesinde bir zorunlu ihtiyaçtır. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasal talebidir. Bu talebin doğal bir şekilde ve evrensel hukuk kuralları çerçevesinde çözülmesi, toplumda var olan tüm sorunların çözüm yollarının açılması anlamına geleceğinden toplumsal barışın ve gerçek demokrasinin gelişimine de yol açacaktır." - Diyarbakır

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyoruz

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve minnetle anıyoruz

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 9 yıl aradan sonra ilk kez Çankaya Köşkü'nde toplanıyor

Milyonların gözü Erdoğan liderliğindeki bu toplantıda

İstanbul'da yolcu otobüsü devrildi: 2 kişi öldü, 15 kişi yaralandı

İstanbul'da yolcu otobüsü devrildi! 2 kişi öldü, çok sayıda yaralı var

Narin davasında mahkemenin ara kararı açıklandı: Bir sonraki duruşma tarihi belli oldu

Narin davasında mahkemenin ara kararı açıklandı

title