Çözüm Süreci Tasarısı İçişleri Komisyonu'nda

İçişleri Bakanı Efkan Ala, "Terör örgütü çözüm üretildiğinde silah kullanmayacağını, çeşitli demokratik argümanları tercih edeceğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin geldiği bu aşamada biz bu yasal çerçeveyi değerli yöntem olarak görüyoruz" dedi.

Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun Tasarısı'nın TBMM İçişleri Komisyonu'ndaki görüşmelerinde, "düzenleme kapsamında verilen görevleri yerine getiren kamu görevlilerinin hukuki, idari ve cezai sorumlulukları olmayacağına ilişkin madde" muhalefet milletvekilleri tarafından eleştirildi.

MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, düzenlemeyle ilgili AK Parti'lilere, "İktidardan düştüğünüz gün bunun hesabını vereceksiniz" dedi.

AK Parti Ağrı Milletvekili Fatma Salman'ın "Allah Allah" demesi üzerine Oğan, "IŞİD'in Musul Konsolosluğunu basacağını söyledim, 'atma, delilin var mı' dediniz. Ertesi gün basıldı. Bölgeyi takip ediyoruz. IŞİD'in elindeki diplomatlarla ilgili bu sıralarda bir şeyler olacak. ya yerleri değiştirilecek ya teslim edilecekler ya da başka bir şey olacak. Netleştiremedik" diye konuştu.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan da Anayasa'nın geçici 15. maddesindeki 12 Eylül yönetiminin hukuki, mali ve cezai sorumluluğu olmayacağına ilişkin geçici 15. maddenin 12 Eylül 2010 referandumuyla yürürlükten kaldırıldığını anımsattı.

Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın yargılandığını ve müebbet hapse mahkum olduğuna dikkati çeken Aldan, Yargıtay'ın bu cezaları onaması halinde, bu yasal düzenlemeye rağmen sorumluların yargılanmaktan kurtulamayacağını ifade etti.

AK Parti Çankırı Milletvetili İdris Şahin, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, soruşturma izni gerekmesine rağmen ifadeye çağrıldığını anımsatarak, savcılar tarafından yasaların farklı yorumlanarak yargı yolu açılabildiğini söyledi. Şahin, milletin iradesinin hilafına düzenleme yapılmasının söz konusu olmadığını vurguladı.

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, "Gülen cemaati belli ki sizi çok korkutmuş. Tüm düzenlemelerde bunu esas alarak koruma altına alıyorsunuz" diye konuştu.

-"Açılımlar bizi bir noktaya getirdi"

Eleştirileri yanıtlayan İçişleri Bakanı Efkan Ala, siyasetin kurulu düzen tarafından yeterince sınırlandırıldığını, statüko ve müttefikleri tarafından çerçevelendirildiğini ifade ederek, "Siyasetin sorun çözme kapasitesi artırılmalı" dedi.

Köklü bir sorunu çözmek için attıkları demokratik adımlara eski sistemin ya da darbelerle örülmüş bugünkü sistemin paradigmalarıyla karşı çıkıldığını belirten Ala, şöyle konuştu:

"1940'ların kodlarıyla, 1970'lerin argümanlarıyla itirazlar ileri sürebiliriz ama sorunları çözmeye yetmez. Mevcut hukuk düzenine, anayasaya referans vererek kendimizi sistem içinde hapsedersek, temel sorunları çözmemiz mümkün değil. Çünkü demokrasisiz hukuk düzeni içindeyiz. Türkiye, 1990'lı ve 1980'li yıllarda devlet olarak bölgede insan haklarını askıya almak durumunda kalmıştır. Hak ve özgürlükleri askıya alan durum yaşanmıştır. Çok ağır ölümler oldu, şehit cenazeleri oldu. Şimdi hatırlamaktan bile imtina ettiğimiz hadiseler yaşandı. O dönemin en önemli karakteristiği siyasi inisiyatifsizliktir. Siyasi inisiyatif alınamadığı için seyirci kalındı. 2002'den sonra iktidara gelen hükümet inisiyatif aldı, demokratik adımlar attı.

Açılımlar sonucu elde ettiğimiz sonuç bizi bir noktaya getirdi. Terör örgütü, çözüm üretildiğinde silah kullanmayacağını, çeşitli demokratik argümanları tercih edeceğini ortaya koyuyor. Türkiye'nin geldiği bu aşamada biz bu yasal çerçeveyi değerli yöntem olarak görüyoruz. TBMM Türkiye'nin en önemli sorununa veziyet edecektir. Süreci yürütmeseydik bunu bugün konuşamazdık."

Ala, Türkiye'nin IŞİD'e destek verdiği iddialarını da yanıtlayarak, "Türkiye'nin terör örgütlerine, IŞİD'e destek olduğunu söylemek nasıl izah edilebilir? Teröristle mücadelede aklı, politikayı, diplomasiyi devreye sokuyoruz. Türkiye'nin terörle mücadele ederken çeşitli argümanları, enstrümanları devreye sokması yeterli biçimde anlaşılamamıştır" diye konuştu.

Tasarının görüşmelerine saat 11.30'da devam edilecek. - TBMM