CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Sivas Katliamı'nın 30. yıldönümünde hesap soracaklarını söyledi
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Sivas Katliamı'nın 30. yıldönümünde yaptığı açıklamada, dönemin Başbakanı'nın sözlerini unutmadıklarını ve suçluların hesap verene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Haber : TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: FURKAN ERDEM
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Madımak Katliamının 30. yıldönümünde Sivas'ta yapılan yürüyüş sırasında; "Dönemin Başbakanı'nın 'Neyse ki otelin dışındakilere bir şey olmamıştır' cümlesini unutmadık. Yıllar sonra dava zaman aşımına uğradığında 'Hayırlı olsun' diyen Başbakanı da unutmadık ve unutmayacağız. Hesap soracağız. Mutlaka ama mutlaka suçlular hesap verinceye kadar da mücadeleyi devam ettireceğiz" dedi.
Sivas Katliamının 30. yıldönümü… Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sivas Şubesi'nin önünden, Madımak Oteli'nin bulunduğu yerdeki Sivas İl Özel İdaresi'ne ait Bilim ve Kültür Merkezi'ne kadar düzenlenen yürüyüşe CHP milletvekilleri ile birlikte katılan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, ANKA Haber Ajansı'nın sorularını yanıtladı. Aylin Nazlıaka, şunları söyledi:
"Değil 30 yıl, 300 yıl geçse de biz bu katliamı asla ve asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Bundan 30 yıl önce burada; şiddetin, kötülüğün, her türlü gericiliğin etkisi altında olan, emri altında olan bir güruh, canlarımızı yaktılar. Canlarımızı burada göz göre göre kurban ettiler. Ama biz biliyoruz ki; burada yakılan sadece ve sadece canlarımız değildi. Aynı zamanda burada insanlık onuru yakıldı. Aynı zamanda burada insanların yaşam hakkı yakıldı. Aynı zamanda burada laiklik yakıldı.
Şairimiz diyor ya, 'Ben yanmazsam, sen yanmazsan, biz yanmazsak; nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa' diye. Yanmadan da aydınlığa çıkmanın yolunu biliyoruz. Aydınlığa çıkmanın yolu laiklikten geçiyor. Aydınlığa çıkmanın yolu; birbirimizin yaşam hakkına, birbirimizin yaşam tercihlerine saygı duymaktan geçiyor. Aydınlığa çıkmanın yolu; her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayanın yanında yer almaktan geçiyor.
Bizler, 30 yıl önce bu katliam gerçekleştiğinde dönemin Başbakanı'nın 'Neyse ki otelin dışındakilere bir şey olmamıştır' cümlesini unutmadık. Yıllar sonra dava zaman aşımına uğradığında 'Hayırlı olsun' diyen Başbakanı da unutmadık ve unutmayacağız. Hesap soracağız. Mutlaka ama mutlaka suçlular hesap verinceye kadar da mücadeleyi devam ettireceğiz. Yitirdiğimiz canlarımızı, aydınlarımızı saygıyla anıyoruz. Biliyoruz ki onlar ölmedi, daima yaşayacak. Çünkü şiirler ölmez, müzik ölmez, düşünceler ölmez.
Buradan bir de AKP'ye bir atıfta bulunalım. Sürekli olarak 'Anadolu irfanını' dillerinden düşürmüyorlar. Oysa burada Anadolu irfanı yakıldı. Anadolu'nun aydınları yakıldı. O yüzden Anadolu irfanına o kadar sahip çıkıyorlarsa, keşke burada olsalardı, keşke kutuplaşmayı değil bir ve bir arada olmayı ören bir siyaset anlayışı içinde olsalardı. Ama biz onları ne yazık ki; suçluların 'hastadır, yaşlıdır' diyerek salıverilmesi ile birlikte anıyoruz. Biz onları; sanıkların avukatlığını yapanları milletvekili yapmaları ile anıyoruz. Bir kez daha onlara çağrıda bulunuyorum: Gelin Sivas'ta birlikte olalım ve Madımak Katliamı'nın yapıldığı oteli bir anıt müzeye dönüştürelim. Dönüştürelim ki bir daha aynı acıları yaşamayalım. Bu insanlık utancı ile yüzleşelim. Bir daha böyle bir katliam olmasın."