BBP Genel Başkanı Mustafa Destici Açıklaması

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye'nin Azerbaycan ile el ele vererek Hocalının soykırım olarak tanınması için öncelik etmesini beklediklerini, teklif ettiklerini ve desteklediklerini söyledi.

Hocalı Katliamı'nın 23. yılı nedeniyle Ankara İl Başkanlığında düzenlenen anma törenine BBP Genel Başkanı Destici, Genel başkan Yardımcıları, Remzi Çayır, Selahattin Şenliler, Haşim Yanar, İlker Kayalıoğlu, Ünsal Karabulut, Disiplin Kurulu Başkanı Ali Keser, Merkez Karar Yürütme Kurulu üyesi ve Teşkilat Başkan Yardımcısı Gökhan Tezcan, Kadın Kolları Genel Başkanı Hacer Çayır, Seçim İşleri Başkan Yardımcısı Ali Kolbaşı, Alperen Ocakları Genel Sekreteri Murat Aslan, Genel Başkan Yardımcısı Fazlı Centilmen, Prof. Dr. Hanım Halilova ve partililer katıldı.

'HOCALIDAKİLER TAMAMEN MASUMDULAR'

Konferansın açılış konuşmasını gerçekleştiren BBP lideri Destici, herkes unutsa da kendilerinin Hocalıyı unutmayacağını ve unutturmayacağını vurgulayarak "Hocalı da yüreklerin dayanmayacağı, hiçbir insanın kabul edemeyeceği bir vahşet yapıldı. Hangi etnik kökene, dine, görüşe, inanca mensup olursa olsun, hiçbir insan, kadın, çocuk, yaşlı bu vahşeti hak etmiyor. Hocalıdakiler tamamen masumdular. Masumiyetlerinin karşılığını da katledilerek ödemek zorunda kaldılar" dedi.

'İŞGAL EDİLMİŞ TÜRK TOPRAKLARI BİR GÜN YİNE TÜRK'ÜN OLACAKTIR'

Destici, "Hocalı, Azerbaycan ve Türk toprağı değil. Hocalı, Dağlık Karabağ bölgesi ile birlikte işgal edilmiş vaziyette. Şu dünyadaki yeryüzündeki hiçbir Türk bunu kabullenmiş değil. İnanıyoruz ki bir gün gelecek Hocalı, Dağlık Karabağ, Dünya coğrafyası üzerindeki bütün işgal edilmiş Türk toprakları bir gün yine Türk'ün olacaktır" diye konuştu.

'BU UTANCIN MÜSEBBİBİ TÜRKİYE'Yİ YÖNETENLERDİR'

Ermenilerin Kurtuluş Savaşı ve 1. Dünya Savaşı döneminde Ruslarla işbirliği yaparak benzer zulümler gerçekleştirdiğini anımsatan Destici, şunları kaydetti: "Bu sene sözde Ermeni Soykırımın yüzüncü yılı. Önümüzdeki aydan itibaren hem ülkemizin gündemine, hem dünya'nın gündemine bunu getirecekler. Sözde Soykırım olması için büyük uğraşlar verilecek. Başta Ermeni lobileri olmak üzere onun destekçisi küresel güçler bunun mücadelesini verecekler. Ama Hocalıyı kimse aklına getirmeyecek, kimse gündemini almayacak. Bırakın batılı ülkelerin Hocalıyı soykırım olarak kabul etmesini Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz maalesef Hocalıyı şuana kadar soykırım olarak kabul etmiş değil. Bu utanç bizim utancımız değil. Bu utancın müsebbibi Türkiye'yi yönetenlerdir. Bunun önergesi TBMM'ye verildi 2 sene önce ve iktidar milletvekilinin oylarıyla reddedildi. O iktidar milletvekillerine sesleniyorum, görüntüleri izlediniz mi? Bunlar vahşet, soykırım değilse soykırımın tanımı nedir? Bu tanımı bize yapın, öğrenelim."

'HOCALI'YI SOYKIRIM OLARAK TANIYAN ÜLKELER VAR'

Destici şöyle devam etti:

"Hocalıyı soykırım olarak tanıyan ülkeler var ama sayıları ve uluslararası arenada etkinlikleri çok az. Türkiye'nin kardeş Azerbaycan ile el ele vererek Hocalının soykırım olarak tanınması için öncelik etmesini bekliyor, teklif ediyor ve destekliyoruz. Sadece Hocalının soykırım olarak kabul edilmesini değil, Ermenistan'ın işgal ettiği Dağlık Karabağ'dan çekilmesi, savaş suçlusu olarak yargılanması ve Azerbaycan'a tazminat ödemesi de mutlaka sağlanmalıdır. Bu konuda devletimiz mutlaka öncülük etmelidir ve asla taviz vermemelidir."

Daha sonra konuşan Prof. Dr. Hanım Halilova, Ermeni teröristlerin 25 Ocağı 26 Ocağı bağlayan gece Hocalıya baskın yaparak kadın ve çocuk demeden katliam yaptıklarını, çocukların gözlerini oyduklarını, hamile kadınların karınlarını yararak çocukları öldürdüklerini, öldürdükleri yaşlıların kafa derilerini yüzdüklerini ve bunu "1915'in intikamı" adına yaptıklarını söylediklerini belirtti.

Sovyet döneminde Kadın Taburu kurarak komuta eden Halilova, Ermenilerin Rus desteği ile bu olayı gerçekleştirdiklerini söyleyerek 1990 yılında Sovyet tanklarının Bakü'ye girişleri esnasında toplumu harekete geçirmek için yaptıkları harekatı ve Hocalı olaylarına uzanan süreci anlattı. - ANKARA