Başbakan Yardımcısı Bozdağ Açıklaması

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili, "Şu anda bir çalışma var. Bu çalışmanın içerisinde de bütün opsiyonları değerlendiren, ama her opsiyonun içerisinde de neler olabileceği konusunda çalışma devam ediyor" dedi.

Bekir Bozdağ, Kanaltürk'te Faruk Mercan'ın sunduğu Ankara'nın Nabzı programında, gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı.

Bozdağ, bir soru üzerine, özel yetkili mahkemelerin aslında olmaması gereken mahkemeler olduğunu, geçmişte devlet güvenlik mahkemelerinin bulunduğunu ve bu mahkemelerin kaldırılmasının ardından özel yetkili mahkemelerin kurulduğunu hatırlattı.

Bekir Bozdağ, şunları söyledi:

"Hem devlet güvenlik mahkemeleri, hem de özel yetkili mahkemeler normal bir hukuk devletinde olmaması gereken mahkemelerdir. Çünkü mahkemeler arasında bir hiyerarşi yoktur. İhtisas mahkemeleri olabilir, ama aynı alana bakan mahkemeleri birbirinden ayırdığınızda farklı sıkıntılar oluyor. Ceza hukukunda bir ayrım var. Bu da bir ihtiyaçtan doğmuş. Bazı suçların kovuşturulması ve soruşturulması sadece Türkiye'de değil, dünyanın başka ülkelerinde de kovuşturma ve kovuşturma usullerinde farklılaştırmayı getirmiş. Çünkü o farklı usulleri kullanmadığımız takdirde o alanda suçla ciddi bir mücadele yapmada sorunlar yaşanmış. Bu sorunlara çözüm olarak Türkiye, devlet güvenlik mahkemelerini kurmuş, daha sonra da özel yetkili mahkemeler devreye girmiş ve bu ihtiyaç karşılanmaya çalışılmıştır.

Özel yetkili mahkemeler bir ihtiyaçtan doğdu ve bu ihtiyaç varlığını muhafaza ettiği sürece bu mahkemelerin varlığının da devam etmesi gerekir. Bu ifademiz bu mahkemelerin ilanihaye devam edeceği anlamında değil. Özel yetkili ağır ceza mahkemeleri Türkiye'de uzunca bir zamandır ciddi anlamda tartışılıyor. Kimi kararları tartışmalara yol açıyor. İdeolojik bir takım siyasal alanda partilerin, medyanın, başka kesimlerin bu mahkemelerin kararlarına ilişkin kimisinin ak dediğine, öbürü kara diyor. Böyle kamplaşmalar da bu konu etrafında var. Bu mahkemelerle ilgili tartışmalar yaşanıyor. Bu mahkemelerle ilgili bu kadar tartışma varken, nedir sorun diye bakmamız lazım. Hem hükümetin, hem de Meclis'in buna bir bakması lazım. Şu anda yapılan bu anlamda bir bakmadır.

Mahkemelerin tamamen kaldırılması gibi bir çözüm olur mu, bu noktadaki atılması gereken adım olur mu, böyle bir adım atılırsa ortaya çıkacak sonuçlar ne olabilir, bu mahkemelerin sovuşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin eleştirilen konularda birtakım iyileştirmeler, düzeltmeler yapılırsa kafi gelir mi- Üçüncü yargı paketinin içine baktığınızda bu anlamda 250. madde kapsamıyla ilgili usule dair birkaç düzenleme yapıldı ve şu anda Meclis Genel Kurulu'na indi ve önümüzdeki hafta çıkacaktır. Böyle bir şey yapılabilir mi veya kapsam içindeki suçlarla ilgili bir sınırlandırma yapılmış olsa, çünkü kapsam çok geniş."

-"Kürtajın keyfi bir şekilde yapılması cinayetten farklı bir şey değildir"-

Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ile ile ilgili sorulan bir soruya, "Şu anda bir çalışma var. Bu çalışmanın içerisinde de bütün opsiyonları değerlendiren, ama her opsiyonun içerisinde de neler olabileceği konusunda çalışma devam ediyor" yanıtını verdi.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, yapılacak düzenlemeyle Balyoz ve Ergenekon gibi davalarda yargılananların serbest kalacağı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine, AK Parti'nin bugüne kadar haktan, hukuktan, milli iradeden yana durduğunu, 27 Nisan bildirisi ve cumhurbaşkanlığı seçiminde bu tavrın gösterildiğini ifade etti. Bozdağ, demokratikleşme ve hukuk devleti açısından Türkiye'nin ileri gitmesinden yana olduklarını dile getirdi.

Bekir Bozdağ, Yeni Şafak gazetesi yazarı Ali Akel'in işten çıkartılması ile ilgili sorulan bir soru üzerine, şunları kaydetti:

"Herhangi bir nedenle gazetesinden ayrılan veya ayrılmak zorunda kalanlarla ilgili olarak bir şehir efsanesi türetiliyor. Bir yerde birinin başına bir iş geldiği zaman suçlanacak hazır. AK Parti'yi suçladık mı mesele bitmiştir, konuyu yıkıyorlar. Hazır bir suçlanacak yer var. Bu konuda AK Parti'ye, Sayın Başbakanımıza fatura kesilmeye çalışılıyor. Bana göre bunlar iftira. Birtakım iftiraları çok fazla tekrar etmeniz onu hakikat noktasına taşımaz. Bugüne kadar Sayın Başbakanımızın veya AK Parti'nin, hiçbir gazetecinin veya hiçbir kişinin ekmeğinden olması için bir teşebbüsü olmamıştır, olması da mümkün değildir. Gazeteler veya başka yerler neden bu tür tasarrufta bulunuyorsa bunların açıklaması daha doğru, ama maalesef onlar da böyle bir açıklama yapmayınca birileri de işi AK Parti'ye ciro ediyor. Ben bunu birilerinin AK Parti'ye karşı kullandığını düşünüyorum. Bu şekilde bir adımı biz atmadık."

Bekir Bozdağ, kürtaj tartışmalarıyla ilgili olarak da "Ben kürtajın bir cinayet olduğunu düşünüyorum. Ama tıbbi zorunluluklar gerekiyorsa, annenin sağlığı devreye giriyorsa, başka tıbben gereklilikler varsa o takdirde tıbbın gereğine uymak zorunluluğu vardır. Bunun dışında kürtajın keyfi bir şekilde yapılması cinayetten farklı bir şey değildir" dedi.

- ANKARA