Haberler
CHP lideri Özel, Ahmet Özer'i Cuma günü cezaevinde ziyaret edecek

CHP lideri Özel'in beklediği izin çıktı! Cuma günü ziyaret edecek

Güran ailesinin silinen kayıtlarındaki Kürtçe konuşmalar deşifre edildi: Bunu söylersen seni koruruz

Aileden Enes'in arkadaşına: Bunu söylersen seni koruruz

RTÜK'ten yayıncılık ilkelerini ihlal eden 4 diziye ceza

RTÜK'ten 4 diziye ceza

Başdanışmanı Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden nasıl aday olabileceğini anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeniden aday olabilir mi? En yakınındaki isim formülünü verdi

Bahçeli: Öcalan'ı Nobel'e Aday Gösterecek Misiniz?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün Ahmet Kaya'ya verilmesini sert sözlerle eleştirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Kayseri'de gerçekleştirilen MHP Mahalli İdareler Seçimi II. Etap Aday Takdim Toplantısı'nda partililere seslendi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştiren Bahçeli, ''Başbakan Türk siyasetinde gelmiş geçmiş en tehlikeli kişidir. Başbakan başına buyruk ve hoyrattır'' dedi.

Ahmet Kaya'ya Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesini de eleştiren Bahçeli "Ölümünün ardından 13 yıl sonra herkesin bildiği ve tanıdığı bir meşhur PKK'lı utanmadan sıkılmadan ödüllendirildi. Cumhurbaşkanı Gül hızını alamadan İmralı canisini Nobel'e aday gösterip ödül alması için çaba gösterecek misiniz?" şeklinde konuştu.

Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları;

Hiçbir iktidar bugünkü gibi karartma uygulamamıştır. Hiçbir iktidar ülkenin milli çıkarlarına şu günlerde olduğu kadar duyarsız olmamıştır. Türk milletiyle hesabı olanlar AKP'ye hız, heyecan ve istikamet vermiştir. Erdoğan demokrasiyi, milli iradeyi kötü niyet ve amaçlarına yüreği sızlamadan malzeme yapmıştır. Bu zihniyet diktatörlük sevdasına kapılmış, toplumun tüm kesimlerini şiddetle, baskıyla, suçlamayla ölüm sükunetine mahkum etmeye kalkışmıştır

"MİLLİYETÇİLİĞİ ÖCÜ GİBİ GÖRÜYOR"

Başbakan, bölücülere alicenap, üniversite öğrencilere kaba ve serttir. Yandaş medyaya cömert, muhalif kalemlere düşman ve patavatsızdır. İmralı canisi ile müzakere, Türklükle mücadele eden bu başbakandır. Suriye'den Irak'a kadar Batı'nın planlarını köle gibi sadakat gösterip Müslüman katillerine dua etmekten bile utanmayan bu başbakandır. Kilise açıp cami yıkmaya kadar işi götüren bu başbakandır. Rabia işareti ile avunan ama Malatyalı Elif'i hiç. düşünmeyen, düşünmek de istemeyen bu başbakandır. Kandil'de Oslo'da İmralı'da şeref tapusunu kaybeden bu başbakandır. Milliyetçiliği öcü gibi gören, Büyük Ortadoğu Projesi eşbaşkanı Erdoğan'dır.

"GELMİŞ GEÇMİŞ EN TEHLİKELİ KİŞİ BAŞBAKAN"

Başbakan Türk siyasetindeki gelmiş geçmiş en tehlikeli kişidir. Türkiye ile gönül bağlılığı sadece şekil düzeyinde… Başına buyruk ve hoyrat. Kimseyle uzlaşmaya yanaşmamaktadır. Demokratik terbiyeden nasiplenmediğini defalarca ispat etti.

"MHP SENİ PALAS PANDIRAS YÜCE DİVAN'A GÖNDERECEK"

'Eğer bu ülkede bir diktatör varsa buyursunlar bu diktatörü sandıkta indirsinler.. 'Bu sözün sahibi Erdoğan'dır. Merak buyurmasın sayın Başbakan Türk milleti seni inmeyeceğini düşündüğün koltuğundan indirecek, MHP de palas pandıras Yüce Divan'a yollayacaktır. Ortadoğu emirlerine özenmenin hesabını yandaşlarınla birlikte mutlaka vereceksin. Türk milleti İslam'ın kılıcı, Allah imanıyla yönü hidayete çevrilidir. Etrafımız manevi zırhla kuşatılmıştır. Zalimler dönemsel olarak kazandıklarını zannedebilirler. Belki sandıktan çıktıkları için haklı ve meşru olduklarını da düşünebilirler. Ancak Türk milletine yapılan tüm kötülükler, yıkıcı hıyanetler mahşeri vicdanda hezimete uğrayacaktır.

"BAŞ BÖLÜCÜLÜKTEN HÜKÜM GİYECEK"

Erdoğan sanıkla Başbakan olmuş, yine sandık yoluyla baş bölücülükten hüküm giyecektir.

Kayseri bu kutlu göreve hazır mıdır?

NE mutlu Türküm diyene ifadesinden ödü kopanları geldikleri gibi gönderecek misiniz?

"BAŞÖRTÜSÜ MESELESİNİ ÇÖZMEKTEN KİM KAÇTI?"

Yıllarca başörtüsü meselesini çözmekten kimin kaçtığı malumunuzdur. Başörtüsü dramının bitmesi için biz her zaman samimi olduk. İnanç özgürlüğüne karışmanın, kimin ne giyeceğine, neyi örtüneceğine müdahale etmenin doğru olmadığına inandık. Başı açık da kapalı da olan her kardeşim bizim nezdimizde aynıdır. Başı kapalı olanlar ihlas sahibi, açık olanlar tersi gibi yorumların karşısında olduk

"KİMİN NE GİYDİĞİNE KARIŞMAMAK GEREK"

Toplumsal ahlak ölçüleriyle çatışmadığı sürece kimin ne giyeceğine karışmamak gerek.

Başını örten hanım kardeşimiz inançlarının gereğini yaparken, bunun dışındakileri farklı mülahaza etmek dinen de yanlıştır.

"VELEV Kİ SİYASİ SİMGE SÖZLERİ UNUTULMADI"

Her yönlendirme vahim sonuçlara sebebiyet verecektir. TBMM'ye başörtüsü ile gelinmesi olumlu olmakla birlikte bunun bir zafer havasında sunulması, başörtüsü takmayanların zan altında bırakılması fahiş sonuçlara yol açacaktır. İspanya'da 'velev ki siyasi simge' gibi bir ifadeyle konuşulması unutulmadı.

"BAŞBAKAN BAŞÖRTÜSÜNÜ BAYRAK YAPTI"

Başbakan ve hükümetinin başörtüsü gibi bir konuya her zaman ihtiyacı olmuştur. İşsizliği çözememiş, başörtüsünü kullanmıştır. Soygunu durduramamış ama gelin görün ki başörtüsünü bayrak yapmıştır. Başbakan, başörtüsü ile siyaset yapmaktan kaçınmalıdır. Partimi son derece olgun, olumlu, sıcak yaklaşımda bulunarak muhtemel kriz ve çatışma görüntülerinin önüne geçti. Hanım kardeşlerimizin bireysel tercihlerine herkes saygı duymalı. Pantolon polemiği de sonuçlanmalı. Ahlak, edep ve gelenek gibi bağlayıcı unsurlar dışında kim ne isterse giymeli. Pantolon üzerindeki ambargo hemen kalkmalı .

AHMET KAYA'YA ÖDÜL VERİLMESİ

28 Ekim'de cumhurbaşkanlığı tarihi bir hayata imza attı. Ölümünün ardından 13 yıl sonra herkesin bildiği ve tanıdığı bir meşhur PKK'lı utanmadan sıkılmadan ödüllendirildi. Kültür ve Sanat Büyük Ödülü dalında bölücülük sabıkalısı birisine verilmesi geçiştirilecek bir unsur değildir. O ödüller, hizmet ve eserleriyle Türk kültür ve sanat hayatına büyük katkıda bulunanlara verilir.

Demek ki Cumhurbaşkanı Gül, canibaşını çok özledik diyerek meydan meydan dolaşan bir PKK'lıyı mezarında onurlandırmıştır. Bu PKK'lının müziğiyle çok sayıda insanı bir araya getirmesi gerekçe olarak gösterildi.

"SAYIN GÜL, BU ÖDÜLÜ SİZ Mİ DÜŞÜNDÜNÜZ?"

Gül'e memleketi Kayseri'den soruyorum: PKK'nın saflarında bulunmuş bir kişiyi devlet adına onurlandırma yetkisini kendinizde nasıl görüyorsunuz? Bu ödülü siz mi düşündünüz? Yoksa yapılan bir teklifi mi uygun buldunuz? Sayın Cumhurbaşkanı, malum PKK'lı kültür ve sanat hayatına bizim bilmediğimiz hangi muhterem katkıyı yapmıştır? Ağzına Türk lafını almayan birine bu ödülü vermek nasıl bir düşüncenin eseridir?

"İMRALI CANİSİNE DE ÖDÜL VERECEK MİSİNİZ?"

Cumhurbaşkanı Gül hızını alamadan İmralı canisini Nobel'e aday gösterip ödül alması için çaba gösterecek misiniz? Kandil'e iyi vurdunuz diyerek bütün katilleri inlerinde taltuf edecek misiniz? Hainliğin şampiyonlar ligini kurarak batılı dostlarıyla kanlı müsabakaları izleyecek midir? Nevzat Altuğ, Münir Nurettin Selçuk, Saadettin Kaynak, Müzeyyen Senar gibi saygıdeğer isimler için neden ödüle layık bulunmadı. Sayın Gül bu kararından dönmelidir.

Kaynak: Haberler.Com / Politika
title