ASBÜ'de Türk Dış Politikasına Yüzyıllık Bakış Paneli Düzenlendi

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde (ASBÜ) "Türk Dış Politikasına Yüzyıllık Bakış" paneli düzenlendi.

ASBÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhittin Ataman'ın moderatörlüğünü yaptığı panele, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özgür Özdamar, ASBÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akif Kireçci ve ASBÜ Uluslararası İlişkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş katıldı.

Ataman, Türkiye'nin dünyadaki siyasi etkinliğinin arttığına dikkati çekerek ülkenin küllerinden yeniden doğacağını ifade etti.

Türk dış politikasının etki alanının çeşitlendiğini belirten Ataman, Türkiye'nin en çok dış temsilciliğe sahip 5'inci ülke olduğunu söyledi.

Kireçci de Türkiye'nin dış politikadaki bazı sorunlarını çözmek için uluslararası müttefikliğe ihtiyaç duyduğunu kaydederek ülkenin NATO üyeliğinin bu anlamda faydalı olduğunu ama müttefiklerinden yeterince destek görmediğini belirtti.

Türkiye'nin jeopolitik konumu itibarıyla anahtar rol oynadığı değerlendirmesini yapan Kireçci, bunun zorlukları ve fırsatları beraberinde getirdiğini ifade etti.

Türkiye merkezli dış politika

Yeşiltaş da Türk dış politikasının değişimine işaret ederek ülkenin belirli dönemlerde farklı stratejik kültürleri benimsediğini kaydetti.

Ülkenin kendisini merkeze alan bir küresel aktör olma stratejisi izlediğini vurgulayan Yeşiltaş, Türkiye Yüzyılı kavramının bununla ilişkili olduğunu ifade etti.

Özdamar da Türk dış politikasının çok yönlü olduğunu belirterek bunların güvenlikle, servetle ve kimlikle alakalı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin komşu ülkelerinde çatışmaların yıllardır sürdüğünü dile getiren Özdamar, halkın güvenliğinin başarıyla sağlandığı değerlendirmesinde bulundu.

Özdamar, ülkenin dış ticaret bakımından başarılı, ticari hacmin olması gereken seviyeden uzak olduğunu belirtti.

Türkiye'nin bütün ideolojilerin ortasında kaldığını söyleyen Özdamar, ülkeyi "yoğunlukta Müslüman nüfusa ve serbest pazar ekonomine sahip demokratik bir ülke" olarak tanımlamanın en doğrusu olacağını kaydetti.