"Hükumet Kuş Değil ama Koyun da Değil"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Burada hiçbir vatandaşımızı, tek bir vatandaşımızı, hiçbir kesimi hiçbir örgüte biz ezdirmeyiz." dedi.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Hükümet kuş değil ama koyun da değil. Burada hiçbir vatandaşımızı, tek bir vatandaşımızı, hiçbir kesimi hiçbir örgüte biz ezdirmeyiz" dedi.
Akdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda, Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun 2015 yılı bütçeleri üzerinde konuştu. Akdoğan, Freedom House'un raporunun tek taraflı, eksik bilgilendirme ile hazırlanan bir rapor olduğunu, objektif olmadığını söyledi.
"Bir kanalda yayınlanan Atatürk'e hakaret" konusuna da değinen Akdoğan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konu gündeme geldiğinde bunu şiddetle kınadığını, kabul edilemeyeceğini ve mutlaka cezalandırılması gerektiğini söylediğini kaydetti.
Yalçın Akdoğan, "RTÜK'e CHP kontenjanından seçilen iki üye ilgili" konu hakkında şöyle konuştu:
"Kurul üyelerinin, kurul çalışmalarıyla ilgili dışarıya bilgi yansıtması, basına bilgi aktarmasının suç olduğundan hareketle bir televizyon kanalı hem Meclis'e şikayette bulunmuş, hem RTÜK'e hem de dava açmış. Bunun üzerine bir değerlendirme yapılıyor. Çok açık bir kanun var. Diyor ki 'Üst Kurul müzakerelerindeki toplantılar gizlidir, açıklık kararı alınmadıkça müzakereler açıklanamaz, Üst Kurul üyeleri ve kurum personeli, kurumla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri, medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar ve yayın hizmeti yapan gerçek ve tüzel kişilere ait her türlü sırları görevlerinden ayrılmış olsalar bile açıklayamaz ve kendilerinin veya başkalarının menfaatine kullanamaz. Bu maddede belirtilen esaslara aykırı davranan üst kurul üyeleri, görevlerinden çekilmiş sayılır. Bu husus, üst kurul veya yapılacak müracaatın değerlendirmesi sonucunda karar bağlanır ve gereği için TBMM Başkanlığı'na iletilir. '
Burada açık bir kanun ihlali var, bunun üzerine şikayet var. Burada CHP'lilerin üyeliklerini düşürmek gibi bir çaba yok. RTÜK bunu komisyona havale etmiş, öbür türlü resen bunların görevden alınması gerekiyor kanuna göre. 'Komisyon incelesin' denmiş. Burada kötü niyetli bir çaba söz konusu değil. Bizim CHP kontenjanından seçilen üyeleri düşürmek gibi bir derdimiz yok bizim, böyle bir çabamız da olmaz. Öyle bir kanun aykırılığı varsa ve düşerse, yine CHP'nin önereceği isimler seçilir. Böyle bir çaba, arayış yok ama birileri bunu siyasi şova çevirmek isterse, başka bir amaç için kullanmak isterse, bu doğru bir şey olmaz."
AA Parlamento Bürosu'nun haber sayıları
Cumhurbaşkanlığı sürecinde adaylara TRT'de ne kadar yer verildiğiyle ilgili konuyu da değinen Akdoğan, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde Sayın Erdoğan'ın 41 etkinliği program olmuş, haber olmuş; Sayın İhsanoğlu'nun 47. Diğer genel başkanlar eklendiğinde Sayın Erdoğan'ın 41, diğer aday ve destek veren genel başkanların toplam 80" dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, AA Parlamento Bürosu'nun yaptıkları haberlerin partilere dağımını hakkında da bilgi vererek, "2013 yılında partilere dağılım şöyle; CHP bin 586, MHP 908, AK Parti 892, BDP 639. 1 Ocak-30 Kasım arası 2014'te, CHP bin 352, MHP 692, AK Parti 645, HDP 435" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçimi döneminde TRT'nin 5 farklı kanalına toplam 24 değerlendirme raporu düzenlenerek YSK'ya iletildiğini belirten Akdoğan, "YSK bu raporlardaki tespitler neticesinde, TRT Haber kanalına 1 kez uyarı cezası vermiş, TRT Türk kanalına ise 1 kez uyarı, 6 kez yayın durdurma cezası vermiştir. Bu cezalarla TRT'ye toplam 25 program durdurma cezası verilmiştir" dedi.
Akdoğan, Piyanist filmine ceza verilmesi ile ilgili konuya da değindi. Akdoğan, "Bu, filmin muhtevasıyla ilgili değil. Akıllı İşaretler var; "+18" sembolü olan yayınların belli bir saatten sonra yapılması gerekiyor. O işaretle daha erken bir saatte yapıldığı için burada bir ceza verilmiş" diye konuştu.
"Sürekli cezalar verilmesini doğru bulmuyorum"
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Murat Karakaya'nın Başbakanlık Müşavirliği görevine getirildiğini anımsatan Akdoğan, şunları kaydetti:
"Murat Bey'le biz bu görev değişikliğinden çok önce görüştük. Kuzey Kıbrıs'ta uluslararası bir etkinlik vardı; kendi başlattığı için ben ona gitmesinin daha doğru olacağını düşündüm. O toplantıya normalde ben katılacaktım. Bir gün önce, Kuzey Kıbrıs'taki törenler sebebiyle Sayın Arınç oradaydı. Aynı gün iki tane Başbakan Yardımcısı olmasın diye, daha önce bu konularla da ilgili olduğu için istirham ettim Bülent Bey'den, 'siz katılır mısınız benim yerime?' diye. O benim yerime katıldı, Genel Müdürümüz de katıldı. Onun dışında, bu konunun söylenen şeyle hiçbir ilgisi, alakası yoktur."
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, özel televizyon kanallarına sürekli cezalar verilmesini kişisel olarak doğru bulmadığını belirterek, "Eğer 'bu ceza kıskacından kurtaralım televizyonları' diyorsanız burada ortak bir çalışma yapılabilir, Anayasa'ysa Anayasa, yasalarsa yasalar değişiklik yapılabilir" dedi.
"Hükümet kuş değil"
Bir milletvekilinin "Hükümet kuş mu?" dediğini kaydeden Akdoğan, şöyle konuştu:
"Hükümet kuş değil ama koyun da değil. Burada hiçbir vatandaşımızı, tek bir vatandaşımızı, hiçbir kesimi hiçbir örgüte biz ezdirmeyiz. Bunun adı ne olursa olsun, mağdur kim olursa olsun. Bu yüzden, kamu düzeni ve güvenliği konusunda ne yapılması gerekiyorsa bu yapılacaktır, demokrasi ve hukuk içerisinde, geri adım atmadan.
Ayrıca çelik çomak oyunu oynanmıyor, yani bir sürü insan hayatını kaybetti. Burada konu cansa, insanların hayatını kaybetmesiyse, burada daha ciddi olmak gerekir diye düşünüyorum. 'Bu molotofun cezası daha fazla, birileri gidip bomba mı kullansın? Bomba kullanacaklar' falan gibi birtakım laflar ediliyor ve bu sıralarda ben bunu çok duyuyorum. Şimdi, bu, bir espriyse böyle bir espri olmaz; bir teşvik veya bir tehditse bu da yanlıştır ve biz bu tür tehditlere de pabuç bırakmayız."
Sataşma gerekçesiyle kürsüye gelen HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Türkiye'de 30 yıl boyunca çok acı olaylar yaşandığını belirterek, "Ama yakın zamanda da çok acı olaylar yaşandı Gezi olaylarında; insanların kafasında gaz kapsülleri patlatıldı, fişeklerle devrildi. 6-7 Ekim olaylarında 36 tane insanımız polis, jandarma, korucu tarafından öldürüldü" iddiasında bulundu.
- TBMM