Haberler

Şimdi Manevi Kazanç Peşindeyiz

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Futbolcu Rüştü Reçber, sağlık sorunu olan çocukların dileklerini yerine getirmek için kurulan Bir Dilek Tut Derneği'nin gönüllü elçisi oldu.

Make a Wish-Bir Dilek Tut Derneği; yakalandığı hastalık nedeniyle hayatta kalma mücadelesi veren çocukların dileklerini yerine getiriyor. Derneğin gönüllü elçiliğini Amerika'da Justin Bieber, Fransa'da Tony Parker, İngiltere'de Jude Law ve Paul McCartney gibi dünyaca ünlü isimler yapıyor. Türkiye'de 2000 yılında kurulan Make a Wish, Bir Dilek Tut Derneği'nin gönüllü elçisi ise geçtiğimiz aylarda profesyonel futbolculuğa veda eden ünlü kaleci Rüştü Reçber oldu. Artık amacının hasta çocukların yüzünü güldürmek olduğunu söyleyen Reçber ve bu konudaki en büyük destekçisi eşi Işıl Reçber ile derneği ve projelerini konuştuk...

'Bir Dilek Tut Derneği'yle yollarınız nasıl kesişti?

RÜŞTÜ REÇBER: İlişkimiz, benim futbol oynadığım dönemlerde başladı. O zamanlar hasta küçüklerimizin dileklerini yerine getirmeye çalışıyordum. Ama şu an derneğin gönüllü elçisiyim. Artık daha çok boş zamanım olduğu için derneğe başvuran çocuklarımızla daha çok ilgilenebileceğiz.

HER ŞEYİ FEDA EDERİM

Işıl Hanım bu konuda da size destek oluyor, değil mi?

IŞIL REÇBER: Bir çocuğun bir tane dileğini bile gerçekleştirebilmek için ben gerçekten her şeyi feda edebilirim. Daha fazla çocuğun dileğinin gerçekleşmesine yardımcı olmaktan daha güzel bir şey yok.

Siz de eşinizin yanında faal olarak çalışacak mısınız?

I.R.: Ben eşimin yanında olmuşum, arkasında olmuşum, benim için hiçbir zaman sıkıntı olmaz çünkü 15 senedir Rüştü ön plandaydı; ben hep onun yanında ve arkasındaydım. Şimdi de bizim için önemli olan; dernek için ne kadar daha verimli olabileceğimiz... Rüştü enerjisini şimdiye kadar futbolda kullanıyordu, artık çocuklar için kullanacak.

Hem futbol camiasından, hem de cemiyet hayatından geniş bir çevreniz var. Onlara "Hadi, siz de taşın altına elinizi sokun" diyeceksiniz herhalde...

R.R.: Zaten bizim de amacımız o; çevremizden de faydalanmak istiyoruz. Bu bir gönül işidir ve insan için en büyük kazanç, manevi tatmindir. Yani çevremizden de bu konuda destek ve yardımlar isteyeceğiz.

"Bugüne kadar futbol hayatımızdan maddi kazanç elde ettik, artık manevi kazançla uğraşmanın zamanı geldi" mi diyorsunuz? R.R.: Kesinlikle! Bu ülke bize çok şey verdi, hala da vermeye devam ediyor. Bunlara karşılık maddi veya manevi şekilde bir nebze geri dönüş yapabiliyorsak; bu çok güzel bir şey. Şu an bu projenin bir parçası olmaktan; büyük huzur duyuyoruz.

BANA ZOR GELMEZ

'Bu sorumluluğun altından kalkabilir miyim?' diye düşünüyor musunuz hiç?

R.R.: Aslında çok ağır bir sorumluluk değil bu. Biraz emek, biraz zaman vereceksiniz, biraz da isteyeceksiniz; o zaman kolayca üstesinden gelebilirsiniz. Buna gelene kadar bizim karşılaştığımız zorluklar ve sorumluluklar çok çok daha ağırdı. Onların üstesinden gelinmişse; bu projede herhangi bir sorunla karşılaşsam bile çok rahat üstesinden gelirim.

İki tane evladınız var; her çocuğun kendileri kadar şanslı olmadığının farkındalar mı?

I.R.: Çocuklar bazı şeylerin farkındalar. 6 yaşındaki oğlum bana gelip "Giymediğim giysilerimi maddi durumu iyi olmayan çocuklara verelim" diyor. Biz bu bilinci veriyoruz onlara. Bizim bu konulardaki hassasiyetimizi görüp onlar da aynı şekilde yetişeceklerdir.

#Sayfa#

GİYDİKLERİM RÜŞTÜ'NÜN ONAYINDAN GEÇER

Işıl Hanım, sizin için "O olmadan Fashion Week İstanbul olmaz" diyorlar. Çok mu meraklısınız modaya?

I.R.: Moda benim için bir tutku, keyif ama 'Işıl Reçber gelmeden defile başlamıyormuş' diye bir şey yok! Ben Fashion Week'in ancak bir defilesine gidebiliyorum çünkü vakit bulamıyorum. Zaten akşamları yanımda eşim olmadan beni hiçbir yerde göremezsiniz.

Modaya merakınız biliniyor; styling, moda editörlüğü gibi teklifler alıyor musunuz?

I.R.: Çok alıyorum hem de! Televizyon programlarından da, gazetelerden de teklifler geliyor ama ben modayla kendim için ve keyif için ilgileniyorum; bana ticari bir getirisi olması için bir amacım yok. İleride bununla ilgili keyfi bir şey yaparım belki ama bir modaevi açayım, tasarımcı olayım, styling yapayım diye düşünmüyorum. Herkesin yaptığı şeyleri yapmayacağım.

Peki Rüştü Bey, eşinizin giyimine karışıyor musunuz?

R.R.: Benim birtakım kriterlerim var; onlar olduğu sürece hiç sorun yok.

I.R.: Evet, giydiklerim onun onayından geçer.

'BAŞKAN' DİYORLAR!

Işıl Hanım, futbolcu eşleri arasında en çok dikkati çeken, en faal isimlerin başında geliyorsunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

I.R.: Hatta 'başkan' diyorlar bana! (Gülüyor) Şaka bir yana böyle bir hava yaratıldı ama aslında ben bunu hiçbir zaman istemedim, hala da istemiyorum. Sanki ben otoriteyim, ben başkanlarıyım; hiç böyle bir şey yok ama kendiliğinden gelişen bir şey oldu galiba.

FAYDASI VARSA, BUYURSUN YAPSIN!

Işıl Hanım, sizce neden bu kadar çok dikkat çekiyorsunuz?

I.R.: Ben kendimi geliştiriyorum; bu konuda mütevazı olamayacağım. Hiçbir zaman 'Üniversite okudum, iki tane dil biliyorum, güzel bir evliliğim, iki de çocuğum var; bunun keyfini çıkarayım' demedim. Hep 'Kendimi daha fazla nasıl geliştirebilirim, çocuğumu kendimden daha iyi nasıl büyütebilirim?' diye düşündüm. Öyle olduğunuz zaman da farklı oluyorsunuz.

Aslında burada Rüştü Bey de alkışı hak ediyor bence çünkü bizde erkekler eşlerinin çok ön plana çıkmasını istemez...

R.R.: Ben de bu konuda kendimi geliştirdim! (Gülüşmeler) Eğer eşimin toplum içinde herhangi bir yere faydası oluyorsa; buyursun yapsın. Çünkü bir insan uzun süre bir şeyler almışsa, artık verme zamanı gelmiştir. Işıl'ın da verme zamanı geldiği için, sürekli verme peşinde. Paylaşımcı, başkalarına faydalı olmak da güzel bir şey. Ben Işıl'ın önünü açmıyorum ki, çünkü açmaya gerek yok.

I.R.: Rüştü'yle biz o kadar küçük yaştan beri birlikteyiz ki; artık birbirimize güvenimiz sonsuz. Bu da benim onu, onun da beni rahatsız edecek bir tavır sergilememizi engelliyor. Bir de dışımız her ne kadar modern olsa da, içimizdeki muhafazakar yan birbiriyle uyuyor. Görünüş olarak o farklı, ben farklıyım ama aslında özümüz aynı.

GELİŞMEMDEKİ DESTEKÇİM EŞİM IŞIL'DIR

Rüştü Bey bu kadar alımlı, güzel bir eşe sahip olmak mutlaka gurur vericidir ama zor da değil mi?

R.R.: Eşim güzel, bilgiye, birikime, her şeye sahip bir kadın; insan tabii ki gurur duyuyor, bir zorluğu yok. Beni evirip çeviren de kendisidir aslında. Ben gelişiyorum ama gelişmemdeki en büyük destekçim de eşimdir. Benim öğrendiğim çoğu şeyin başındaki hoca kendisidir.

I.R.: Estağfurullah, öyle şey olur mu! Eğitmek değil o bence. Bir şeyleri kolaylaştırıyorsunuz, programlıyorsunuz; o açıdan eşiniz, aileniz, çocuğunuz için de rahatlık oluyor. Ben böyleyim, bu konuda mütevazı olamayacağım. Rüştü'yle 15 senedir evliyim, hep bu şekilde yaşadık. O da buna alıştığı için öyle söylüyor; evirip çevirmeden kastı bu.

Sabah : http: //www.sabah.com.tr

Kaynak: Sabah.com.tr / Magazin
title
Close