"Sevişme Sahneleri Şart!"
Oyuncu Yeliz Şar; yeni sezon projelerini anlatırken çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Televizyon ve oyunculuk dünyasında 14 yıldır yer alan Yeliz Şar; yeni sezon öncesinde projelerini anlattı. Bugüne kadar üç televizyon programı, 14 dizi ve bir tiyatro oyununda yer aldığını belirten Şar; yeni bir tiyatro oyununda ve iki sinema filminde oynayacağını söyledi. Güzel oyuncu; artık evlenip çocuk sahibi olmak istediğini de sözlerine ekledi.
TV ve oyunculuk dünyasına girmenizin üzerinden tam 14 yıl geçti. Ne hissediyorsunuz?
Enerji olarak kendimi çok iyi hissediyorum. Bomba gibi bir döneme girdim. Sanat camiasındaki 14'üncü yılımda gerçekten kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Tamamen gelişme ve değişim döneminin içindeyim. Bu durum psikolojime de yansıdı. Şimdilerde sadece işi düşünüyorum. Kendimi de geçmiş dönemlere nazaran çok daha iyi hissediyorum.
İKİ YENİ FİLMİM VAR
Bu sezon birçok yeni projenin içinde de isminizi görüyoruz...
Evet, şu an 'İşler Güçler' adlı dizide rol alıyorum. 'Canlı Yayın' adlı tiyatromuzun turneleri devam ediyor. Aynı zamanda Volkan Severcan'ın tiyatrosu Sahnekarlar'da yeni bir komedi oyununda, Ayşen Gruda ile birlikte yer alacağım. İki tane sinema filmi projem de var. Kısacası çok yoğun olacağım.
Yeni sinema filmi projelerinizden bize biraz bahseder misiniz?
Bunlardan ilki; Kemal Kara'nın yazıp yönettiği 'Çakma Hayat'. Güzel bir aşk hikayesi olacak ve seyirci uzun süre etkisinden kurtulamayacak. Filmi Ankara'da çekeceğiz. Mahmut Hekimoğlu ve Nuri Alço gibi isimler de bu filmde benimle birlikte rol alacak. Özellikle Nuri Alço çok başka bir rolde karşınıza çıkacak. Herkesin izlemesini tavsiye ederim. İkincisi ise Emrah'ın filmi. Emrah gerçekten müthiş projeye imza atacak!
16 EYLÜL'DE ŞENLİK
Bunların yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri içinde de yer alıyorsunuz...
Sevdiğim ve saygı duyduğum sanatçı büyüğüm Harun Kolçak, beni aradı. Hayata farklı bakan ve başka bir felsefesi olan bir kişidir kendisi. "TOÇEV ile bir yardım kampanyası yapacağız; 81 ilde, 81 çocuğa okul çantası, kitap, kalem göndereceğiz. Bu projede benimle olur musun?" dedi ve ben de kabul ettim. Bu proje kapsamında KüçükÇiftlik Park'ta, 16 Eylül'de, birçok sanatçının da katılacağı bir şenlik düzenleyeceğiz.
BABAM DA İZLEDİ
Rol aldığınız 'Canlı Yayın' adlı oyundaki erotik sahneleriniz oldukça konuşuldu. Aileniz bu durumu nasıl karşıladılar?
Annem bana sonuna kadar destek oldu. Her oyunda yanımdaydı ve beni izledi. 'Babası desteklemiyor' diye haberler çıktı ama babam da geldi ve oyunumu izledi. Ben onlara danışmadan hiçbir iş yapmadım. Senaryoyu okudum ve nasıl hayata geçeceğini anlattım. Babam biraz düşündü ama sonunda izin verdi. Benim en gurur duyduğum olaylardan biri de; Yugoslavya'daki akrabalarımın, yeğenlerimin, kuzenlerimin beni izleyip alkışlamaları. Birçok tabuyu kırdım. Yıllar boyunca öpüşme sahnelerini bile kabul etmeyen bir oyuncuyken, bu oyunla bunu yıkmış oldum. Yapmam gereken şey buydu. Bir karakteri canlandırıyorsan ve bu senaryoda varsa, yapman gerek! Artık seyirci de bu tip sahnelere daha bilinçli yaklaşıyor. Çirkinleştirmeyip abartmadığın sürece bu sahneler de olmalıdır.
Kadir İnanır'ın son sinema filmi 'Elveda Katya'nın kadrosunda da yer alıyordunuz fakat projeden ayrıldınız. Bunun sebebi neydi?
Kadir İnanır ile sözleşme yaptıktan sonra hem diziye başladım, hem de tiyatro oyunumunun turneleri devam ediyordu. Tam biz turnedeyken bir telefon geldi ve film ekibi o tarihte oyunumuzun olduğunu biliyordu. Buna rağmen o saatte sahneyi çekmemiz gerektiğini söylediler. Günlerimizi uyduramadığımız için el sıkıştık ve yolumuzu ayırdık. Ben Kadir Abi'yi çok severim ve çocukluktan beri benim en büyük kahramanımdır. Umarım başka bir projede onunla birlikte rol alırım.
HAFİF ŞEKERLİ BİRİYİM BEN!
Oyuncu olarak kendinize kısıtlamalar koydunuz mu?
İçki kullanmıyorum. Gece hayatım yok ama tabii ki eğlenmeye gidiyorum. Oyuncu olduğum için uykuma çok dikkat etmem gerekiyor, erken yatarım ve günde 10 saat uyurum. Yüzümün, gözümün dinlenmiş olması lazım. Gece hayatı olan birisi sabah sete göz altları çökmüş şekilde gelir. Böyle bir oyuncu her yönetmenin korkusudur. Ben kendime yatırım yapıyorum. 'Hızlı yaşa, genç öl' mantığı bana göre değil. Benim felsefem; güzel yaşamak, arkamda güzel şeyler bırakmak, annemin babamın yüzünü kara çıkartmamak!
NORMALSEN YAPAMAZSIN
Oyunculuğun şizofrenik bir durum olduğunu düşünüyor musunuz?
Şizofreni bir hastalık, o yüzden bu doğru bir tanımlama değil. Ancak çok normal olursan, bu işi yapamazsın. Mesela ben kendimi tarif ederken, deli dolu yerine "Hafif şekerliyim" derim.
HAYATIMIN PROJESİ OLACAK
Emrah'ın filminde rol alacaksınız. Biraz bu filmden bahseder misiniz?
Emrah filmin hem senaristi, hem yönetmeni, hem de oyuncusu olacak. İnanılmaz bir hikaye yazmış. Senaryoyu okuduğum anda ilk önce bir kadın olarak tüylerim diken diken oldu. "Bu işin içinde ben de olmalıyım" dedim. Şu an çok çalışıyor ve iki senedir bu filmin hazırlıklarıyla uğraştığı için gelen birçok projeyi reddediyor. Filmin adı 'Gelmeyen Bahar' ve Eylül ayında çekimlere başlayacağız. Yapımcı koltuğunda Esin Yağmurdereli var. Hayatımın projesi diyebilirim.
BİR KOCA NASIL BENİ KABUL ETSİN!
Aşka zaman ayırabiliyor musunuz?
Bir kadın olarak kendi kendime "Tüm bunların arasında ben ne zaman aşk yaşayacağım?" diyorum. Ne zaman evleneceğim, bu koca beni nasıl kabul edecek? Çünkü bu kadın 7/24 çalışıyor. Aşk çok uzun süredir hayatımda yok. Bu saatten sonra olursa da, evliliğe gidecek bir ilişkim olsun. Bir de çocuğumun olmasını çok istiyorum.
Hayatınıza böyle biri çıksa ama sizden işinizi bırakmanızı isterse ne yaparsınız?
İşi bırakmak istemiyorum. Evlenirsem sit-com'da rol alabilirim. Çalışma saatleri düzenli oluyor; hem işime devam ederim, hem de çocuğuma bakabilirim. Bu meslekten çok besleniyorum ben. Babam Yugoslavdır ve çok katıdır. Ailemi deldim geçtim. Onları kandırabildiysem, kocayı da kandırabilrim sanırım.
Sabah : http: //www.sabah.com.tr