Haberler

Enerjinin tutması başka bir şey, biz gerçek dost olduk

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Onlar arkadaştan öte, artık dostlar.

Onlar arkadaştan öte, artık dostlar... Birbirlerinin sözlerini tamamlamaya başlamışlar. Damla Colbay tam bir Polyanna. Aytaç Şaşmaz ise hayata karşı daha gerçekçi biri. Takipçileri attıkları her adımı merak ediyor. İlginç mesajlar da alıyorlar. Damla Colbay bir yorumu unutamadığını söylüyor: "Ben çiğköfte, sen lavaş. Sar beni yavaş yavaş..."

Her geçen gün yeni bir oyuncu televizyon ekranından hayatımıza giriyor. Bu sirkülasyon korkutucu mu?

Aytaç Şaşmaz: Bu durumla çok fazla ilgili değilim açıkçası. Herkesin kendi yoludur. Ben kendimi geliştirip daha çok öğrenmeye çabalıyorum.

Sizler için genelde 'popülerler, iyi kazanıyorlar' diye düşünülüyor. Yeni işe başlayanlar için bu iş bu kadar kolay mı?

Damla Colbay: Hayır canım. Lisedeyken babama oyunculuk okumak istediğimi söyledim, "Sen önce bir üniversiteyi kazan. Onu da sonra okursun. Bütün diziler de kollarını açtı, sanki seni bekliyor" demişti. Hep dinlediğim ve doğru konuşan babamın lafına rağmen, vazgeçmedim. Hislerimin peşinden gittim ve bir gün işin bu noktalara geleceğini biliyordum. Bu işi yapmak isteyen herkese hayallerini ve içlerindeki hissi takip etmelerini önerebilirim.

Aytaç Şaşmaz: Asla kolay değil. Zaten bu işi popülerlik için yapmak isteyenler hiç düşünmesinler daha iyi.

Neden?

Aytaç Şaşmaz: Çünkü oyunculuk tutku gerektiren bir meslek. Sadece popülerlik veya maddiyat için yapan insanların çok büyük mutsuzluklar yaşamaları bence kaçınılmaz olur.

Damla Colbay: Ayrıca buna hepimiz şahit oluyoruz zaten. Yeteneğin yoksa bir süre sonra sektörde kendine yer bulamıyorsun.

DIŞ GÖRÜNÜŞ DE İŞİMİZİN PARÇASI

Şimdi bu kadar popülerken siz de yarın iş bulamazsanız... Bundan korkuyor musunuz?

Aytaç Şaşmaz: Yarının hiçbir garantisi yok. Her şey bir anda bitebilir. Pamuk ipliğine bağlı gibiyiz. Ama bu hayatın her alanında geçerli bir durum.

Damla Colbay: Sadece mesleki anlamda değil, her konuda aslında bu böyle. Hayatta herkes için her şey birdenbire değişebilir.

Şu an ekranda olmanızın sebebi yeteneğiniz mi düzgün fiziğiniz mi?

Damla Colbay:  Tabii ki yetenek çok önemli. Ama dış görünüş de işimizin ayrılmaz bir parçası sanırım.

Aytaç Şaşmaz: Görsellik elbette işin bir parçası. Ancak içinde var olan yeteneği bir şekilde bununla harmanlayabilmen gerek.

ESKİ DÖNEMLER BANA DAHA SICAK VE SAMİMİ GELİYOR

Sizin kuşağın gençlerini nasıl anlatırsınız?

Aytaç Şaşmaz: Eski dönemler ve insanlar bana şimdiki kuşağa göre her açıdan çok daha sıcak ve samimi geliyor. Dijital çağla birlikte kimi zaman duygularımızın bile robotlaştığını düşünüyorum.

Instagram'da 1.7 milyon takipçiniz, sosyal medyada spor yaparken kaslı pozlarınız var. Dijital dünyada ne kadar gerçeksiniz?

Aytaç Şaşmaz: Orada da gerçeğim. Kendimi kısıtlamıyorum hiç. Hayatımı özgürce yaşıyorum, rahatım yani. Neysem oyum.

'SENİ ÇOK SEVİYORUM', 'AH AYTAÇ AH!'

Sosyal medyadan aldığınız en ilginç yorum ya da iltifat neydi peki?

Damla Colbay: Bana yapılan bir yorumu hiç unutamıyorum, "Ben çiğköfte, sen lavaş. Sar beni yavaş yavaş..." (gülüyor).

Aytaç Şaşmaz: Valla hatırlamıyorum, herkese yazılan şeyler işte... (Birlikte Instagram'ındaki mesajlara giriyoruz. Genelde "Seni çok seviyorum", "Ah Aytaç ah", "Maşallah" gibi şeyler yazıyor.)

AYTAÇ ŞAŞMAZ:  HİÇBİR ŞEY BENİ YOLUMDAN GERİ DÖNDÜREMEDİ

Müzikle de ilgilisiniz. Kısa süre önce 'Barındığım Hikaye' isimli teklinizi çıkardınız. Sizin barındığınız nasıl bir hikayeydi?

Benimki başlangıçta her şey çok zor görünse de asla pes etmeye yer olmayan bir hikayeydi. Öyle de oldu. Yalnız başıma yürümem gereken yollara girdim ve hiçbir şey beni yolumdan döndüremedi. Şu ansa ayaklarımın yere daha sağlam bastığı bir hikayedeyim diyebilirim. Buna da hep şükrediyorum.

Şarkıyı çıkarmak için neden bu dönemi seçtiniz?

Aslında o şarkının sözlerini çok önceden yazmıştım. Pandemide dış dünyayla iletişimimizin kesildiği zamanlarda müzikle ilgilenmeye bolca vaktim oldu. Zannettiğimden oldukça zor ve meşakkatli bir süreçmiş. Ama sonucun bana hissettirdikleri hepsine bedeldi.

Size sözleri ne yazdırdı?

O dönemde yaşadığım duygu karmaşası yazdırmış olabilir.

Albüm yapar mısınız?

Benim önceliğim oyunculuk tabii. Ancak şarkı söylemekten de çok keyif alıyorum. Vakit bulacağım bir dönemde müzik üzerine daha yoğun çalışmalar yaparak, kendimi bu alanda da geliştirmeyi çok istiyorum.

DAMLA COLBAY:  TANRIÇA TİŞÖRTLERİME ENERJİ YÜKLENİYOR

Sizin bir şifa takıntınız var. Bundan yola çıkarak bir tişört koleksiyonu hazırlamışsınız.

Evet. Mitolojideki tanrıçaların özellikleri üzerinden tişörtlere enerji yükleniyor.

Enerjiyi kim yüklüyor?

Benim de enerji anlamında danıştığım biri var, yükleyen o. Niyetle o duyguyu akıtıyorsunuz. 'Bu bana aşk getirecek' diye bir tişörtü alıp giymek gibi.

Hayatınızda bunlar işe yaradı mı peki?

Hayatım bu enerji sistemi üzerine kurulu zaten. Aslında basit bir matematik bu. Hatta Einstein'ın da söylediği bir fizik kuralı. Bunu hayatına doğru uygulayıp, doğru cümlelerle kalpten istersen olmama ihtimali yok. Bence söz büyüdür.

İSTE, ŞÜKRET, SABRET

Dünyada bir şeyi değiştirme şansınız olsa...

Damla Colbay: Açlığı yok ederdim.

Aytaç Şaşmaz: Kötü niyeti yok ederdim.

Sizce günümüzde ne kadar kötüyüz?

Aytaç Şaşmaz: Kötülüğün normalleştiği bir zamandayız. İyi insanlar daha nadir karşımıza çıkıyor.

Peki umutlu musunuz?

Damla Colbay: Olumsuz bir dönemden geçiyor olsak da umutluyum. İyilik ve sevgiyle her şeyi halledebiliriz.

KÖTÜ NİYETİ VARSA HEMEN UZAKLAŞIRIM

Siz biraz Polyanna mısınız?

Damla Colbay: Ben hep böyleyim! Okuduğumuz kötü haberlerdeki gibi bir hayatım hiç olmadı. Hep daha umutla bakıyorum. Biraz sıkıcı mıyım, neyim!

Aytaç Şaşmaz: Ben gerçekçiyim. Birinin kötü niyetini gözünden anlar, oradan uzaklaşırım.

Bir cümlenizi herkes duyacak olsa ne dersiniz?

Damla Colbay: Birine kızarken bile içinizdeki sevgiyi unutmayın, ona kulak verin.

Aytaç Şaşmaz: İste, şükret, sabret…

ANDA KALAMIYORUM

Birbirinizi nasıl anlatırsınız?

Damla Colbay: Aytaç benim için büyük bir şans. Paslaşarak oynuyor olmak çok değerli.

Aytaç Şaşmaz: Enerjinin tutması, arkadaş olmak başka şeylerdir. Biz gerçekten dost olduk. Bu 'Hekimoğlu'ndaki sahnelerimize de yansıyor. Artık birbirimizin gözünün içine bakarak ne demek istediğimizi anlıyoruz.

Yeni fragmanda, sonunda Zeynep ve Emre'nin yakınlaştıklarını gördük...

Aytaç Şaşmaz: Evet, ilk adımı atıyorlar.

Bu kadar yakın arkadaş olunca öpüşme sahnesi çekmek zor mu?

Damla Colbay: O sahnenin içinde kalan anlık duygudan çıktığımız an birbirimize kahkahalarla güldük. Hatta Aytaç, 'kestik' denildiği an 'hadi kalk bakalım' diye gayet erkek arkadaşıymışım gibi omzuma vurdu.

Dizide karakterleriniz insanların mükemmel olmayan yanlarına da odaklanıyor. Sizin mükemmel olmayan taraflarınızda neler var?

Aytaç Şaşmaz: Hatamı kabul etmeyişlerim, kendimle yarışlarım. Anda kalıp tadını çıkarmak yerine, anın dışına çıkıyorum.

Damla Colbay: Özgürlüğümün engellendiğini hissettiğim an her şeyi yakıp yıkıp kaçmam mesela. Oysa biraz içinde kalıp savaşarak orada dursam, belki de zamanla çok güzel bir şey doğacak.

ÜZÜLMEKTEN İŞİMİ YAPAMAZDIM

Timuçin Esen gibi bir ustayla çalışmak nasıl?

Aytaç Şaşmaz: Timuçin Esen'den pek çok şey öğreniyoruz. Her şeye çok hakim.

Damla Colbay: Mizah yönü çok güçlü. Zeki, akıllı ve oyunculuk anlamında aşmış. Bize de çok yardımı oluyor.

'Hekimoğlu'nda iki doktoru canlandırıyorsunuz. Doktorluk yapabilir miydiniz?

Aytaç Şaşmaz: Asla doktorluk yapamazdım. Çok kutsal ama çok zor bir meslek.

Damla Colbay: Evet, çok kutsal bir iş ama kesinlikle doktor olamazdım ben. Aşırı duygusal biriyim. Ben başkalarına üzülmekten işimi yapamazdım ki zaten.

AŞKI ŞU AN KENDİ İÇİMDE YAŞIYORUM

Aşkta ne kadar şanslısınız?

Damla Colbay: Şanslıyım, fena sayılmaz.

Ürettiğiniz enerji tişörtleri işe yaramıyor mu?

Damla Colbay: Evde 10 tane tişörtü üst üste giyiyorum, şansım iyice artsın diye. Ama hayatımın şu aşamasında aşkı kendi içimde yaşıyorum.

GERÇEK, GÜZEL VE BİR TANE OLSUN

Platonik yani. Neden?

Damla Colbay: 'Yalnız kalmayayım' dersen çok insan var. Ben biraz gerçek, güzel ve bir tane olsun derim.

Peki Aytaç Bey, sizin için?

Aytaç Şaşmaz: Aşk doğru zamanda, doğru yerde, doğru insanla olup o anın tadını çıkararak mutlu olmak. Özgür olmak ve beraber bir yolda çatışmasız ilerlemek.

Buldunuz mu böyle bir aşk?

Aytaç Şaşmaz: Evet, buldum o aşkı. O yolda çok şükür birlikte yürüyoruz şimdi.

'Hekimoğlu' dizisi salı akşamları saat 20.00'de, Kanal D'de.

Kaynak: Hürriyet / Magazin
title
Close