Aytaç Şaşmaz: Aslında çok çirkindim!
Abiniz de (İsmail Ege Şaşmaz) oyuncu. Genetik bir durum mu? Aslında hayır. Annem ev hanımı, babam ayakkabıcıydı.
Abiniz de (İsmail Ege Şaşmaz) oyuncu. Genetik bir durum mu? Aslında hayır. Annem ev hanımı, babam ayakkabıcıydı. Biz de çalışıp aileye destek oluyoruz. Oyunculuk aniden çıktı.
Manisalısınız...
Evet, orada lisede okurken öğretmenimizin teşvikiyle tiyatroya başladım. Sonra şehir tiyatrosuna geçtim. Kalıp kadrolu olmamı istediler ama risk alıp İstanbul'a geldim. Hayat da bana şans sundu.
Üniversite?
Aslında konservatuvarı kazandım ama özel okullar ve konservatuvarlar yüzde 100 burs almadığın sürece pahalı okullar. Hele ki İstanbul'a tek başına gelmişsen... Bütçem yetmedi.
Yokluk çektiniz mi?
İnsan yokluk yaşamazsa varlığın değerini bilmiyor. Bir şeyleri elde ettikçe kazandığının tadını daha çok alıyorsun. İnsanların çok para kazanmak gibi bir dertleri var. Benim derdimse sevdiğim işi başarılı bir şekilde yapmak.
Nasıl keşfedildiniz?
Kimsenin kimseye bir yol açtığını düşünmüyorum. Hayatın bana sunduğu bir yoldu ve onu değerlendirdim.
Aranızda rekabet var mı?
Yok. Tam tersi, daha çok paylaşım var.
Bir yerde 25 yaşında olduğunuz, başka bir yerde 29 yaşında olduğunuz yazıyor... Nedir aslı?
22 yaşındayım. Sanırım insanlar beni görmek istedikleri yaşta görüyor. Bu çocukken de böyleydi. 15 yaşımdayken, 20 yaşında zannederlerdi.
Yeni nesil, hayal kurmayı bilmiyor
Kendi kuşağınızı nasıl anlatırsınız? Kendi yaşıtlarımı hiç anlayamadım. Yeni nesil hayal kurmayı bilmiyor. Hayal kursa da adım atmıyor. Adım atmayan insanlar hayatta bir yere gelemezler. Bir de yeni nesil, telefonda yaşıyor.
Siz öyle değil misiniz?
Aslında biz de aynısını yapıyoruz. Sektör de bunun üzerine ilerliyor. Ne kadar beğenin, ne kadar takipçin varsa o kadar gündemdesin. Saçma ama içinde bulunduğum dünya bu.
1 milyonun üzerinde takipçiniz var. Neden sizi takip ediyorlar?
İyi ve konuşulan işler ilgi görüyor. Aslolan kendini olduğun gibi göstermen.
Ekranda mimiklerinizi çok kullanıyorsunuz. Genç yaşta olmanıza rağmen alnınızda çizgiler var. Botoks yaptırmayı düşünüyor musunuz?
O çizgiler olmazsa o rolü aktaramam. Doğallık benim için çok önemli.
'Dr. House' uyarlaması 'Hekimoğlu' dizisinde rol alıyorsunuz. Orijinal diziyi izler miydiniz?
Proje geldikten sonra izlemeye başladım ve iki sezonu bitirdim. Zor bir iş. Üstesinden gelmeye çalışıyorum.
Nedir en zorlayan kısmı? Tıbbi terimler. Önce senaryoda okuyor, araştırıyor ve sonra üzerine toplantı yapıyoruz, herkes bildiğini birbirine anlatıyor. Ameliyat sahneleri de zor.
'Hekimoğlu' sezonun tutan işlerinden oldu. Diğerlerinden farkı ne sizce? İzleyiciye hikayesinin yanı sıra gerçek hayata dair bir şey öğretme amacının olması. Seyirci artık bunu istiyor.
Canlandırdığınız Emre karakterini nasıl anlatırsınız?
Zengin, dertlerini içinde tutan biri. Kendini yakışıklı buluyor. Anlayacağın benden tamamen farklı.
Timuçin Esen, Okan Yalabık, Ebru Özkan gibi deneyimli oyuncularla oynuyorsunuz...
Hepsi birbirinden başarılı ve kendini kanıtlamış isimler. Bu benim için büyük bir şans. Ne kapabilirsem kapmaya çalışıyor ve sürekli gözlemliyorum. Onlar da çok yardım ediyor. Sahnede fikir alışverişinde bulunabilmek çok kıymetli.
Kas göstermek gibi bir amacım yok
Sizi hiç tanımayan birine kendinizi nasıl anlatırsınız? Doğal, sempatik ve düz bir insanım.
'Düz' derken?
Kapalı kutu değilim. Olduğum kadarım. Açığım ve samimiyetten yanayım. Samimiyetsiz birini gözünden anlarım, onunla enerjim tutmaz ve muhatap olmam.
A) Yakışıklı, B) Yetenekli, C) Şanslı... Sizi hangisi en iyi anlatır?
Şansını değerlendiren şanslılardanım. Hayat bana hep iyi kapılar açtı. Güzel insanlarla karşılaştım, onlar da beni daha güzel insanlarla karşılaştırdı. Sayelerinde bir şeyler öğrenip doğru yolda ilerlemeyi becerebildim.
Yakışıklılık başarınızın anahtarlarından biri mi?
Oyunculuk sektöründe yakışıklılığın getirileri var, bu kaçınılmaz bir şey. Ama benim için fizik arka planda. Yakışıklı olmaya çalışmak ve öyle var olmak da zaten bana samimiyetsiz geliyor.
Aslında çok çirkindim
Ama Instagram'a sık sık kaslı fotoğraflarınızı yüklüyorsunuz.
Hayatımda yer tutan şeyleri paylaşıyorum. Yoksa kas göstermek gibi bir amacım yok.
Bu paylaşımların üzerine DM'den (direkt mesaj) yürüyenler oluyor mu?
O mesajlar herkese geliyordur. Direkt mesajların o kısmına bakmıyorum. Ama sevenlerin mesaj atması hoşuma gidiyor.
Tanındıkça hayatınızda neler değişti?
Şöhretle birlikte insanların gerçek yüzünü görmeye başlıyorsun. İnsanlar sana ünlü olduktan sonra değer vermeye başlıyor. Bu yüzden bu yeni ilgiyi önemsemiyorum. Eski Aytaç neyse şimdiki Aytaç da o.
Hep beğenilen bir adam mıydınız?
Beğenilen değil de, sevilen bir adamdım. Aslında çok çirkindim biliyor musun?
Ne zaman değişti bu durum?
Özgüvenimin yerine gelmesiyle... 17 yaşımda İstanbul'a geldim. Kendini bulduğun yer, seni sen yapıyor ve kendini sevmeni sağlıyor. Şimdi de kendimle barışığım.
Sizi 'Süpermen'e benzetiyorlar.
'Süpermen' aşığıyım, obje koleksiyonum var. En büyük isteğim bir gün onu canlandırmak. O karakterlerin verdiği doğru mesajlara, insanın olağanüstü şeyler yapabileceğine ve hayatta her şeyin mümkün olduğuna inanıyorum. Aşkı son ilişkimde tanıdım
'Aşk Tesadüfleri Sever 2' 31 Ocak'ta gösterime girecek. Nasıl bir karakter oynuyorsunuz? İlk filmden bağımsız, gerçek bir hikaye anlatıyoruz. 1960'larda geçiyor. Sokak çocuğu ama aile terbiyesi almış, tatlı, serseri bir adam.
Aşk tesadüfleri sever mi?
Hayat tesadüfleri sever, aşk da bundan nasiplenir.
Aşık mısınız?
Evet aşığım ve çok mutluyum ama ilişkimi insanların gözü önünde yaşamak istemem.
Neden? Biraz maço musunuz?
Hayır ama kıskancım. Bu durum İstanbul'a geldikten sonra değişmeye başladı. Kafam açıldı. Şimdi dozunda kıskancım diyelim.
Çok kez aşık oldunuz mu?
Eskiden yaşadığım şeyleri aşk zannediyormuşum. Son ilişkimle aşkı yeni tanıdım. Aşk kişiye göre değişen, açıklanması zor bir duygu.
Ağzı olan konuşuyor
Yaşadığınız hayata 1'den 10'a kadar puan verseniz...
10 veririm. Hayatımın en güzel dönemindeyim. Yalnız değilim, o sebeple çok mutluyum.
Mutluluğun resmini çizseniz, ne olurdu? Bir dağ evi; sakin, huzurlu. Sadece sevdiklerim yanımda.
Bu yaş için biraz dingin bir hayal değil mi? Benim içim biraz yaşlı (gülüyor).
Dünyanın en büyük sorunu ne sizce?
Ağzı olan konuşuyor. Sevgisizlik, güvensizlik, ego da büyük sorun.
Gelecekle ilgili hayaliniz ne? Bu dünyaya imza atmadan ölmek istemiyorum. Yaptığım işler ya da söylediğim sözlerle insanlara bir şeyler katmak isterim.
Yaşayan herhangi bir ünlüyle fotoğraf çektirme şansınız olsa kiminle, ne yaparken fotoğraflanmak isterdiniz? Haluk Bilginer'le bir sahnede oynarken fotoğrafım olsun isterdim.