Oyuncu Turgay Tanülkü: "Sıfır Noktadan Gelmiş 23 Evladım Var"
Oyuncu Turgay Tanülkü, "Kimin nereli olduğuna bakmaksızın beraber yürümeyi öğrendik.
AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Oyuncu Turgay Tanülkü, "Kimin nereli olduğuna bakmaksızın beraber yürümeyi öğrendik. Bu destur devam ederse, işte o zaman barışı yakalayacağız. Ülkemin dünya lideri olacağına inanıyorum. Çünkü bizde aşk, sevda var. Mevlana gibi büyük aşıklara sahip çıkarsak zaten dünya barışının lideri oluruz." dedi.
Yön Sanat Atölyesi bünyesinde, engelli çocukları tiyatroyla buluşturan Tanülkü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2010 yılında kurulan atölye bünyesinde eğitime yatkın çocuklar arasında seçim yaptıklarını dile getirdi.
Turgay Tanülkü, ayrımların ve ayrıştırmaların olduğu bir dünyanın varlığına inanmadığını belirterek, Allah'ın hiç kimseyi ayrıştırmadığını, iyiliğin ve sevginin gücüne inandığını kaydetti.
Allah'ın herkese 'kullarım' dediğinin altını çizen Tanülkü, "(Allah) Diyor ki, 'Desturunu kendin seç ama sen benim kulumsun.' O desturdan yola çıkarsan, hiçbir şey bize yük olmuyor ve sevdayla buluşuyoruz." ifadelerini kullandı.
Başarılı oyuncu, Türkiye'yi sevmenin önemine de işaret ederek, şunları aktardı:
"Türkiye'yi seveceğiz. Başka çıkar noktamız yok çünkü. Benim ülkemi kurulduğundan beri sınırımızdakiler dahil hiç kimse sevmiyor. Bizler çok güzel insanlarız. Davul zurnayla savaşa gideriz, davul zurnayla barış yaparız. Bizim barışımız, yüreğimiz ve dilimizdedir. Yeter ki yüreğimizi açabilelim. Görüyorsunuz meydanları. Kimin nereli olduğuna bakmaksızın beraber yürümeyi öğrendik. Bu destur devam ederse, işte o zaman barışı yakalayacağız. Ülkemin dünya lideri olacağına inanıyorum. Çünkü bizde aşk, sevda var. Mevlana gibi büyük aşıklara sahip çıkarsak zaten dünya barışının lideri oluruz. Benim bu çocuklarımdan da liderler, başkanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları çıkacak."
"Para karşılığı yapılan şey toplumumuza saygısızlık olur"
Turgay Tanülkü, engelli çocuğa sahip bazı ailelerin, çocuklarını evde hapsetmelerinden şikayet ederek, "Çocukların dışarıyla bağlantılarını kesiyorlar. Daha doğrusu komşularından utanıyorlar. Biz, 'Engelliler bu ülkenin bir ferdi ve vatandaşıdır. Biz nelerden yararlanıyorsak, onların da yararlanma hakları var.' diyoruz. Dolayısıyla çocukların evlerden çıkıp dışarıdaki hayata açılmaları gerekiyor. Bu da sosyal projelerle olur. Biz bu işi gönüllü yapıyoruz. Para karşılığı yapılan şey toplumumuza saygısızlık olur. Ana felsefem şu, bizler büyürken, yetişirken, tanımadığımız insanların vergileri, bizim maaşımız ve harçlığımız oldu. Dolayısıyla bizler tanımadığımız o insanlara karşı sorumluyuz. O anlamda yola çıktık ve aile olarak çoğalıyoruz." dedi.
Engelli çocuklar arasından seçilen 70 kişilik bir ekiple işe başlayacaklarını dile getiren Tanülkü, koro, orkestra ve tiyatro oyunlarıyla sahneye çıkan çocukların "Ben buradayım" deme şansı yakalayarak, kendilerini Türkiye'ye tanıtacaklarını ifade etti.
Tanülkü, çocukların en çok sevgiye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Sevgiyle yetiştirdiğimiz bu evlatlarımıza, ülkemiz sahip çıkacaktır. Anne, babaları bunları dışladıkları halde, çocuklar kendi olgunlukları içinde anneler ve babalar gününü hatırlıyor, hediye alıyorlar. Anne, baba o zaman, yıllardır yaptıklarından biraz utanıyor. Çocuklarından utanıp, sakladıkları için kendileri utanmaya başlıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Engelini unutturuyoruz onlara"
Engelli çocukların hayata kazandırılması için yapılan çalışmaların artırılması gerektiğine dikkati çeken Tanülkü, şöyle devam etti:
"Çocuklar bu çalışmalar sayesinde ilk önce kendisiyle barışıyor. Engelini unutturuyoruz onlara. Zaman geliyor, engelini unutup o engeliyle dalga geçmeye başlıyorlar. Mesela fizyolojik engelli, tekerlekli sandalyede yaşayan evladıma, 'Oğlum bir defa da ayakta karşıla beni' diyorum. 'Baba, yakında karşılayacağım' diyor. Bu bilinci vermek önemli."
Turgay Tanülkü, aklı yerinde olan engellilerin daha çok olduğunu söyleyerek, "Yolları saygısızca kapatan adamlara baktığın zaman, fizyolojik olarak hiçbir engeli yok ama bence esas engelli onlar. Çünkü insanların hayatına tecavüz ediyorlar. Ben o insanlara acıyorum. Bu evlatlarıma hiçbir zaman acıma duygum yok. Sadece sevgimiz var." açıklamasında bulundu.
"Kuşlar, 75 bin mahkuma ulaştı"
"Sıfır noktadan gelmiş 23 tane evladım var. Okudular. İçlerinden 11 tanesi üniversiteyi bitirdi. Savcı, avukat olanlar var. Hepsinin bu ülkeye manevi borcu var." diyen Tanülkü, vakıf çalışmasında bulunduğunu belirterek, "Vakfımız tamamlandığı zaman, engelli olan, sokakta kalan, annesi babası olmayan veya terkedilen bütün evlatlarımıza o vakfın bir şemsiye olacağını düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Oyuncu Tanülkü, bir yıl içinde Türkiye'deki hapishanelerde 75 bin mahkuma ulaşarak, "Son Kuşlar" isimli oyunu oynadıklarını kaydederek, şu bilgileri verdi:
"Bir aylık bir ara verdik. Eylül ayında kaldığımız yerden, Edirne ve Kırklareli cezaevinden başlayarak bütün cezaevlerini dolaşacağız. Dolaşırken bu çocukları buluyorum. Ziyarete gelip anne babanın yoksunluklarını görüyorum. Çocuklarına sahip çıkamayacaklarını gördüğüm zaman, o ailelerle bağlantı kuruyorum ve o çocukları geçici evlat alıyorum, okutabilmek adına. Sayısını vermiyorum."
Koruyucu aile olmadığını kaydeden Tanülkü, evler açıldığını dile getirerek, "O evlerde, gıdası, üstü başı, okulu olmak üzere, çocukların ihtiyaçlarını eşimle birlikte karşılıyoruz. Bu anlamda yaradandan başka hiç kimseye de minnetimiz yok. Onun için de hem çocuklarım hem biz rahatız." dedi.