Muhammed", 2015 Bitmeden Vizyona Girecek

HİLAL UŞTUK - İranlı yönetmen, yapımcı ve senarist Mecid Mecidi, Hz. Muhammed'in çocukluğunu konu alan filmi "Muhammed" 2015 yılı bitmeden Türkiye'de gösterilecek.

Ödüllü yönetmen Mecidi, filmin gösterimine ilişkin çeşitli görüşmelerde bulunmak üzere geldiği İstanbul'da, dünya çapında Müslümanlar ve diğer dinlerin mensupları tarafından merakla beklenen filmine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

İslam aleyhine özellikle batı dünyasında çok olumsuz bir kampanya yürütüldüğünü ifade eden Mecidi, "Bir Müslüman olarak, gerek İslam'ın kendisi, gerek Hz. Muhammed'in hayatıyla ilgili ortaya atılanların gerçeği yansıtmadığını bildiğim için, bunlara cevap olarak karşı hamlede bulunmak istedim" dedi.

Mecid Mecidi, Mustafa Akkad'ın 42 yıl önce çektiği "Çağrı" isimli filmi dışında İslam Peygamberi Muhammed'i doğru yansıtmak ve tanıtmak için film çekilmediğini dile getirerek, şunları aktardı:

"Diğer dinlere bakacak olursanız, Hristiyanlıkla ilgili yaklaşık 200, Hz. Musa ile ilgili 120, hatta Buda ile ilgili 40'a yakın film çekilmişken, Hz. Muhammed ile ilgili filmlerin yok denecek kadar az olması gerçekten üzüntü verici. Bu nedenle, İslam'ın rahmani boyutunu ortaya koymak ve okyanustan bir damla misali de olsa, o dünyayı tanıtabilmek için bu filmi çekmeye karar verdim. Araştırmalar, senaryonun yazılması ve post prodüksiyonla birlikte, projenin tamamlanması 7 sene sürdü."

Filmi çekebilmek için İran'da Mekke'nin bire bir kopyasını yaptıklarının altını çizen Mecidi, Medine'nin de önemli bir bölümünün sette inşa edildiğini kaydederek, "Bu yapı daha sonra İslam dünyası tarafından da kullanılabilir. Özellikle batıya, İslam'ı doğru tanıtmak ve İslam'ın gerçek yüzünü göstermek amacıyla böyle bir karar aldık. Sonraki filmlere de örnek olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

"Günde 500 ila 3 bin kişiyle çekim yapıyorduk"

Mecidi, "Muhammed"in bir yanıyla batı dünyasına İslam Peygamberini anlatmak için çekildiğine dikkati çekerek, "Aynı zamanda İslam dünyası içinde de farklı mezhepleri birleştirici bir güç olacak diye inanıyorum. Biz bu film içinde diğer dinlere de gerekli saygıyı gösterdik" ifadelerini kullandı.

Filmin çok büyük, yorucu ve zaman alan bir proje olduğunu belirten Mecidi şöyle konuştu:

"Dünyanın çeşitli ülkelerinden en iyi teknik ekiple çalıştım. İtalya, Almanya ve Sırbistan'dan görüntü yönetmeni, makyaj ve özel efektler için önemli kişileri getirttim ve bu projede yer almalarını sağladım. Bu kadar farklı kişileri bir araya getirmek ve ortak proje yürütmek gerçekten zordu. Çünkü günde 500 ila 3 bin kişiyle çekim yapıyorduk. Bu kadar insanı yönetmek gerçekten oldukça zordu."

"Peygamber'in yüzünü göstermedik"

Filmin maddi boyutuna destek amacıyla farklı ülkelerden teklifler geldiğini dile getiren Mecidi, maddi desteğin sadece İran'dan alınmasına karar verildiğine değinerek, "Bütçesi yaklaşık 40 milyon dolardı. Yaklaşık yarısı, bahsettiğimiz şehirlerin platolarının oluşturulması gibi kalıcı işler için harcandı. Bunlar gelecek prodüksiyonlarda da kullanılabilecek yapılar. Bu film, gerçekten İran sinemasının çehresini de değiştirecektir. Öyle düşünüyorum. Çünkü çok büyük bir proje" diye konuştu.

İranlı yönetmen filmle ilgili eleştirilere yönelik de şunları söyledi:

"İslam dünyasının bazı bölgelerinde ne yazık ki daha filmi seyretmeden bazı eleştirilerle karşılaştık. Misal Suudi Arabistanlı bazı din adamları ile Mısır'dan El Ezher, boykot çağrısı yaptı. Filmi görmediler bile, neye dayanarak böyle yaptılar anlamıyorum. İlk başta Peygamber'in yüzünü gösterdiğimizi zannettiler. Bundan dolayı tepki vardı. Oysa biz Peygamber'in yüzünü göstermedik. İnanıyorum ki filmi seyrederlerse, çoğunun görüşü değişecektir. Arkadan, yandan ve çocukluğu. Yani yalnızca 7-8 yaşındaki hali gösteriliyor."

"Biz İslam'ın rahmet boyutunu vurgulamaya çalıştık"

Muhammed filminin "Çağrı" ile kıyaslanmasını doğru bulmayan Mecidi, iki filmde farklı dönemlerin anlatıldığına işaret ederek, "Öncelikle ilk film teknik olarak 42 yıl önce çekildi. Bizim teknolojik olarak elimizde farklı imkanlar vardı. İçerik olarak da çok doğru değil. Çünkü Mustafa Akkad daha çok Peygamber'in olgunluk dönemleri ve savaşlarına yoğunlaşmıştır filminde. Biz İslam'ın rahmet boyutunu vurgulamaya, Peygamber'in çocukluğunu ve o dönem şartlarını incelemeye çalıştık. 'Bir peygambere neden ihtiyaç var', 'toplum nasıldı', bunu göstermek istedik filmde" ifadelerini kullandı.

Mecid Mecidi, filmin Türkiye'de yaklaşık iki-üç ay içinde vizyona girebileceğini aktararak, "Türkiye'deki gösteriminin 2016'dan önce olacağını düşünüyorum" dedi.

Türkiye'deki gösterime ilişkin farklı şirketlerle görüşmeler yaptıklarını dile getiren ödüllü yönetmen Mecidi, şu bilgileri verdi:

"Türkiye'nin Müslüman nüfusu göz önüne alındığında, oldukça fazla seyirciye ulaşacağını düşünüyorum. İran'da yaklaşık bir aydır gösterimde. Çok büyük bir ilgi gördü. Yüzbinlerce insan filmi seyretti. Diğer ülkelerle de görüşüyoruz ama şu an yalnızca İran'da gösterime girdi. Özellikle Endonezya, Malezya gibi İslam ülkeleriyle de görüşmeler sürüyor. Bir kaç ay sonra oralarda da vizyona gireceğini düşünüyorum."

"İran'ın Oscar adayı Muhammed"

Dünya prömiyerini 39. Montreal Film Festivali'nin açılışında yapan filmin, festival gösteriminin ardından çok olumlu geri dönüşler olduğuna vurgu yapan Mecidi, gösterilen aşırı ilgi nedeniyle festivalde 3 özel gösterim daha gerçekleştirdiklerini aktardı.

Mecid Mecidi filmin Roma Film Festivali'nde de gösterileceğinin altını çizerek, "Avrupa ülkeleri ciddi ilgi gösteriyor. Festival jürisi filmi izlediğinde çok etkilendi. Bu gerçekten batıda İslam'a yönelik algıyı değiştirebilecek bir film. Aynı zamanda İran tarafından Oscar'a da aday gösterildi. Orada ümitliyiz ve güzel ilgi göreceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Kariyeri boyunca, "Akademi Ödülleri" dahil sinema dünyasının önemli ödüllerini kazanan Mecidi, genç yönetmen adaylarına ise şu tavsiyelerde bulundu:

"Ödül almak tabii ki güzel bir şey ama siz ödül almak için çalışmayın. Ödüller iyi de olabilir kötü de olabilir. Gençler bazen festival ve ödül için film çekmeye çalışıyorlar. Hemen şöhret olacakları için ödül almak istiyorlar. Bu da sinemalarını etkileyebiliyor. Ben kendi çizgilerini izlemelerini tavsiye ediyorum."