Metin Erksan Filmleri Haftası'nda "Sevmek Zamanı" Konuşuldu
SAM Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliğince, 5 yıl önce hayatını kaybeden yönetmen Metin Erksan anısına düzenlenen "Metin Erksan Filmleri Haftası"nın 3. gününde, ünlü yönetmenin "Sevmek Zamanı" isimli filmi konuşuldu.
SE-SAM Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliğince, 5 yıl önce hayatını kaybeden yönetmen Metin Erksan anısına düzenlenen "Metin Erksan Filmleri Haftası"nın 3. gününde, ünlü yönetmenin "Sevmek Zamanı" isimli filmi konuşuldu.
Grand Pera sinema salonlarında gerçekleşen seminere katılan konuşmacılar, usta yönetmen Metin Erksan'ın "Sevmek Zamanı" isimli filmini ve ünlü yönetmenle yaşadıkları anıları anlattı.
Yönetmen Yılmaz Atadeniz'in yönettiği seminerde konuşan yönetmen Ertem Göreç, Türk sinemasının sahip olduğu en büyük değerlerden birinin Metin Erksan olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türk sinemasında 3 düşünür vardır. Bunlar Lütfi Akat, Metin Erksan ve Halit Refiğ'dir. Hepsi de rahmetli oldu, ruhları şad olsun. Lütfi Ağabey çok içine kapanık bir insandı, çok araştırır, tespit eder fakat iletmez, kendisine saklardı. Metin ise daha atak, şedit bir karakter olduğu için aldığı konuyu sert bir şekilde ifade eder ve savaşırdı. Halit Refiğ ise bunlar içinde en çok araştıran yurt içi, yurt dışı, sinema ve dünya meselelerini kitaplaştıran biriydi, kendisinin 20'den fazla kitabı vardır."
Göreç, bu düşünürler arasında yönetmen Atıf Yılmaz'ın da özel bir yere sahip olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
"Atıf Yılmaz'ın en büyük özelliği ise çok gemiş bir yelpazeye sahip olmasıdır. Dünyada bu kadar geniş yelpazede bir film yapan birinin daha olacağını düşünemiyorum. Bunun haricinde genel olarak eleştirmenin önemli olduğunu belirtmek isterim. Eleştirmeye taraftarım çünkü eleştirtmeden bir yere varmanın imkanı yok. Medeniyetin, insanlığın, toplumların gelişimi için eleştirmek, tartışmak ve gerçeği takip etmek lazım. Bugün doğru olan şey, bir süre sonra yanlış hatta ziyanlı hale gelebiliyor. Takibi zor olsa da eleştirmek ve kendini eleştiriye açık tutmak önemlidir."
Cihan Aktaş'ın, Gerçek Hayat Dergisi'nde yayımlanan "Tutku, temellükü haklı kılar mı?" başlıklı yazısını okuduğu zaman hayran kaldığını sözlerine ekleyen Göreç, "Bir filmi bundan daha iyi tahlil eden bir yazı daha görmedim. Hem dili hem de geleneksel ve güncel tabirleri çok iyi kullanabilen bir yazar olduğunu belirtmeden geçmek istemiyorum, kendi adıma Cihan Hanımı tebrik ediyor ve teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.
"Erksan, filminde, tasavvufi-varoluşsal bir bağlamda yorumlamayı deniyor"
Yazar Cihan Aktaş da seminerde yaptığı konuşmada, "Tutku, temellükü haklı kılar mı?" sorusu üzerinden "Sevmek Zamanı"nı değerlendirerek, filmin paradigma değiştiren bir yapısı olduğunu ve "Bizim nasıl bir sinemamız olabilir?" sorusuna, bu film üzerinden cevap aranabilineceğini vurguladı.
Aktaş, şöyle devam etti:
"Film, sinema sanatını oluşturan en önemli bileşim olan tasvir olgusunun geleneğimizdeki tarifini hatırlattığı için önem taşıyor. Bir bakıma suret ve gerçek arasındaki temel ayrım ve dolayımlılığın anlamı üzerine gerçekleşen bir sorgulama, sinemamızın tabii gelişimi açısından kuşkusuz bilinçli bir adım olarak değerlendirilebilir. Oscar Wilde'ın Dorian Grey'in Portresi'nde rasyonel olarak ifade ettiği o değişmezliği, Erksan, tasavvufi/varoluşsal bir bağlamda yorumlamayı deniyor."
Aktaş, Erksan sinemasında toprağın, suyun ve insanın "sahiplenilmesi" veya temellüküne karşı sorgulamasını değerlendirerek, "Türk sinemasında çığır açan bir toplumsallık görüşü, Erksan'ın yapımlarıyla sinema uzamını değiştirdi. 'Eğlence' olarak görülen sinema, bir kaygıyı açarak paylaşmanın etkili platformuna dönüştü. Seyirciyi çekme sebeplerine bağımlılığı yerine, seyircinin katkısını, katılımına da talep eden bir arayışa bıraktı." dedi.
"Gelmiş geçmiş en büyük rejisördür"
Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan da Erksan'ın her konuda bilge olduğunu işaret ederek, "Gelmiş geçmiş en büyük rejisördür. Onun, 'Susuz Yaz' filmi Türkiye'ye ilk defa uluslararası en büyük ödülü kazandırmış olması unutulacak bir şey değildir." dedi.
Şans eseri "Sevmek Zamanı" isimli filmde rol alıp, oynadığını aktaran Tekcan, sonrasında usta yönetmenle çok güzel bir dostluk yakaladıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Metin Erksan, çalıştığım Mimar Sinan Üniversitesi'nde ve Işık Üniversitesi'nde sanat üzerine dersler veren, benim organize ettiğim kurumlarda çalışan bir arkadaşım oldu. Sanat Tarihi eğitimi görmüş, dönemin iyi okullarında, iyi hocalarda yetişmiş bence iyi bir sanat tarihçiydi. Sinemayı da dünya sineması içinde saygın bir konuma getiren çok değerli bir rejisör, yapımcı, düşünürdür. 'Sevmek Zamanı' filminin her karesi bir tablo olan ve dünyada ender çekilmiş filmlerden biridir."
Tekcan, Erksan'ın kıymetinin henüz bilinemediğini sözlerine ekleyerek, "Avrupalı bir sinemacı olsaydı, bugün dünyanın üzerine konuşacağı, kitaplarını yayınlayacakları bir kişi olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
Seminere katılan Metin Erksan'ın yeğeni Konca Cibili, Prof Dr. Kurtuluş Kayalı ve oyuncu Engin Çağlar da usta yönetmenle ilgili anılarını, Erksan ve sinemaseverlerle paylaştı.
Metin Erksan anısına düzenlenen "Metin Erksan Filmleri Haftası" etkinliklerinin 4. gününde, yarın saat 12.00'de "Susuz Yaz" film gösterimi gerçekleşecek.
Film gösteriminin ardından ise Hülya Koçyiğit, Safa Önal, Prof. Süleyman Saim Tekcan, Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Özlem Havuzlu, Ertem Göreç, Yılmaz Atadeniz ve Kaya Ererez seminer düzenleyecek.
Etkinlikler, 30 Eylül tarihine kadar sürecek.