Kılavuz" ve "Nefretim Everest"
Cafcaf ve Hacamat Mizah Dergisi çizerleri Yusuf Kot'un "Kılavuz", Ahmet Altay'ın "Nefretim Everest" isimli karikatür albümleri çıktı.
KAAN BURAK ŞEN - Cafcaf ve Hacamat Mizah Dergisi çizerleri Yusuf Kot'un "Kılavuz", Ahmet Altay'ın "Nefretim Everest" isimli karikatür albümleri çıktı.
Cafcaf Neşriyat'tan çıkan albüme ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kot, karikatüre başlama ve albüm çıkarma sürecini değerlendirerek, "7-8 yaşımdan beri çiziyorum. Çizgiye hiç ara vermediğim için, nereden itibaren bu çizimler karikatüre döndü, hatırlamıyorum. Bir yere kadar bütün çocuklar resim çizer. Bir yerden sonra bu bende sözlü komikliğe döndü. Çizdiklerimin dergilerde yayınlanmaya başlaması ise 15 seneyi buluyor" dedi.
Yusuf Kot, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Hasan Kaçan tarafından kurulan "Kara Mizah Merkezi"ne 11 yaşındayken gitmeye başladığını ve 7-8 yıl kadar devam ettiğini belirterek, "Orada sürekli hocalar değişiyordu fakat Şafak Tavkul ve Ahmet Kesgin hocamdır diyebileceğim iki kişi" ifadelerini kullandı.
Kot: "Cafcaf'dan önce, 'Ustura' vardı"
Cafcaf Dergisi'nin çizeri olmasa da Cafcaf'ı takip edeceğinin altını çizen Kot, şunları aktardı:
"Okuma-yazmayı çizgi romanlardan ve mizah dergilerinden öğrendim. O zamandan beri, sürekli mizah dergisi ve çizgi roman okuyorum ama insan, kendisi gibi düşünen, benzer hassasiyetleri taşıyanların ürettiği işleri okumak istiyor. Kitapta bunu yapabiliyorsun. Çizgi roman ve mizah dergisinde böyle birşey mümkün değildi. Müslümanlar'ın çıkardığı mizah dergisi olarak Cafcaf'dan önce, üç yıl çıkan 'Ustura' vardı. Öncesinde ve sonrasında müslümanların çıkardığı mizah dergisi yok. Bunların haricindeki mizah dergileri, hassasiyet taşımadıkları için sen de onların dalga geçtikleri arasına giriyorsun sık sık. Sürekli seni inciten şeylerle karşılaşıyorsun. Cafcaf'ın bunlardan ayrılan özel bir yanı var benim için."
Yusuf Kot, günlük hayatta siyasete ne kadar yer ayrılıyorsa, Hacamat Dergisi'nde de o kadar yer ayırdıklarını dile getirerek, "Kitap, aylık dergi, haftalık dergi, gazete ve haber siteleri var. Bunların söyledikleri şeyler, çıktıkları periyotlarla doğru orantılı oluyor. Dolayısıyla günlük meselelere değinmek için periyodu biraz daha dar bir ürün çıkarmak lazımdı. Cafcaf aylık olduğu için gündemi yakalayamıyorduk. Orada daha derin şeyler söylüyorduk. Hacamat Dergisi'nde bunu sağlayabildik" dedi.
"8 yıllık Cafcaf serüveninin ürünü"
Kılavuz'da yer alan karikatürlerin 8 yıllık Cafcaf serüveninin ürünü olduğunu belirten Kot, aylık dergi çıkardıkları için karikatürlerin birikip albüm haline gelmesinin zaman aldığını söyledi.
Karikatürist Kot, Cafcaf'taki köşesinde her sayıda bir konuyu işlediğini ve albümdeki karikatürlerin sırayla birbirine bağlandığını kaydetti.
Dergilerde genellikle 16-17 tane çizer olduğunu söyleyen Kot, şu bilgileri verdi:
"Herkesin okumayı sevdiği bir çizer oluyor. Dergi, zaten derlemeden geliyor. Bir grup insan biraraya gelerek, dergi çıkarıyor. Sonra işlerini derleyip bir sayıda birleştiriyorlar. Bizim işte de farklı mizah anlayışında bir çok arkadaşımız var. Okur, bütün dergiyi benimsemek ve aynı zevki almak zorunda değil. Dolayısıyla herkesin takip ettiği farklı bir mizahçı oluyor. Benim köşemi okuyanlar, dergi saklamıyorlar ama albüm çıkınca alıp karikatürleri birarada görmek istiyor. Albüm, arşivlemek için iyi bir seçenek oluyor."
Yusuf Kot, mizahı karikatürcülerin konuştuğu bir dil olarak niteleyerek, "Konuşurken karşıdaki anlıyor mu, anlamıyor mu, ona da dikkat etmek gerekiyor. Biz sürekli bizi okuyanları da gözeterek yapıyoruz. Dolayısıyla mizah, okuyucuyla mizahçının irtibatını sıkı tutması, iletişimini koparmaması gereken bir alan" ifadelerini kullandı.
Altay: "İki yaşından beri kalemle haşır neşirim"
"Nefretim Everest" albümü çıkan Ahmet Altay ise iki yaşından beri kalemle haşır neşir olduğunu ve kendisini çizgiyle ifade edebildiğini söyledi.
Profesyonel olarak 1994'ten beri çizdiğini kaydeden Altay, "Türkiye Çocuk Dergisi'ni 7 yaşındayken takip ediyordum. Bu benim altyapım için önemli bir dergi. Çünkü orada Türk çizerleri, karikatüristleri, çizgiromancıları vardı. Ustura Dergisi'nin 10. sayısından itibaren yer aldım. Böylelikle profesyonelliğe adım attım" dedi.
İslami cenahta çıkan mizah dergilerinin zor koşullarda işlerini yaptıklarına işaret eden Altay, şöyle devam etti:
"Ustura kapandığında, hayat damarlarımdan biri kopmuş gibi hissettim. Çünkü çizgi diliyle anlatım, bizim cenahta çok zor bir iş. Hem çizer bulmak, hem finans, hem de algı noktasında zor bir iş. Filit, Cıngar, Dinazor gibi dergiler çıktı. Ustura'nın varlığı, profesyonel anlamda hepsinden bir gömlek üstündü. İşin içinde Hasan Kaçan'ın olması da medyatik açıdan ses getirmesine sebep olmuştu. Kapanacağını düşünmüyordum. Kapandığında uzun süre mizah dergisi görmedim ben."
Ahmet Altay, Cafcaf'ın kendisi için çok kıymetli olduğunun altını çizerek, "Asım Gültekin beni arayıp, dergi çıkaracaklarını söyledi. Eski çizimlerimden gönderdim. Dergide, benim düşüncemde pek çok çizerin olduğunu gördüm. Herhalde Asım Gültekin'in yaptığı en büyük iyilik budur. Bu yıllar sonra çok anılacak bir iş. Cafcaf çok kıymetli benim için" diye konuştu.
Cafcaf Mizah dergisinde kıymetli işlerin yapıldığını söyleyen Altay, "Dünyada İslami mizah dergisi bir tek bizdik. Cafcaf üzerine bu hususta tez yazıldı. Charlie Hebdo meselesinde de bize çok sayıda yabancı basından ropörtaja geldiler. Kendi içimizdeki medyanın göstermediği ilgiyi yabancılar gösterdi" ifadelerini kullandı.
- Cafcaf Dergisi "baba", Hacamat Dergisi "haylaz çocuk"
Altay, Cafcaf Dergisi'ne "baba", Hacamat Dergisi'ne ise "haylaz çocuk" gözüyle baktığını belirterek, "İnanç noktasında, çizgiye 'haram' nazarında bakıldığı için, biz hep bu konuya mesafeli durmuşuz. Dolayısıyla yeni birşey üretince algı kabul etmiyor. Ancak belli bir zaman geçmesi lazım" dedi.
Nefretim Everest albümünün Cafcaf'taki köşesinde yer alan eserlerinden oluştuğunu kaydeden Altay, şunları kaydetti:
"Tamamı benim hayatımdan gözlemlediğim olaylara, ironik bir şekilde bakmaya çalıştım. Ben çizginin sonu olmadığına inanan bir insanım. Amatör ruhumu kaybetmemeye çalışıyorum. Türkiye'de albüm kıtlığı olan bir yerde bunu yapmak bambaşka bir duygu. Kalıcı bir eser. Kimse mizah dergisi saklamaz ama albüm, kütüphane gibi çok özel birşey. Elimde hala girmediğim dört yüz karikatür daha var. İlk başta en çok sevdiğim ve dertlendiğim karikatürleri seçtim. Albümü çıkarmak değil ama ona gösterilen ilgi çok özel benim için."