Haberler
Suriye Devlet Başkanı Esad'dan ilk açıklama: Müttefiklerimizin yardımıyla tüm düşmanlarımızı yeneceğiz

Suriye Devlet Başkanı Esad'dan ilk açıklama

Suriye'de Esad'a darbe iddiası! Başkent Şam'da şiddetli çatışmalar yaşanıyor

Esad'a darbe iddiası! Başkent Şam'da şiddetli çatışmalar var

Halep Havalimanı'nın kontrolü artık muhaliflerde

Halep'te kritik nokta artık muhaliflerde

Suriye'de muhalifler mahkumları serbest bırakıyor

Muhalifler ele geçirdikleri yerde ilk iş bunu yapıyor

Korkut Ata kimdir? Dede Korkut kimdir? Dede Korkut Hikayeleri nelerdir? Uyanış Büyük Selçuklu Korkut Ata kimdir, kim canlandırıyor?

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Hikayeleriyle bilinen Dede Korkut ya da diğer adıyla Korkut Ata, Uyanış Büyük Selçuklu dizisinde büyük ilgi görüyor. İnternette ve sosyal medyada gündem olan tarihin önemli isimlerinden Korkut Ata kimdir? Dede Korkut kimdir? Dede Korkut Hikayeleri nelerdir? Uyanış Büyük Selçuklu Korkut Ata kimdir, kim canlandırıyor? sorularının cevapları yazımızda!

Korkut Ata ya da Dede Korkut, Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı'ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır. Tarihin en önemli isimlerinden biri olan Dede Korkut, TRT'nin sevilen dizisi Uyanış Büyük Selçuklu dizisinde yer almaktadır. Peki, Korkut Ata kimdir? Dede Korkut kimdir? Dede Korkut Hikayeleri nelerdir? Uyanış Büyük Selçuklu Korkut Ata kimdir, kim canlandırıyor? İşte detayları....

UYANIŞ BÜYÜK SELÇUKLU'DA KORKUT ATA KİMDİR?

Uyanış Büyük Selçuklu dizisinde Korkut Ata karakterine hayat veren oyuncunun gerçek adı Ertuğrul Postoğlu'dur. Ertuğrul Postoğlu, 1967 yılında Malatya'da doğmuştur. İstanbul'da Kabataş Erkek Lisesinden okumuştur. Ertuğrul Postoğlu, İlkay Özdin Postoğlu'yla evlidir ve iki kızı vardır. Seslendirme sanatçısı da olan Ertuğrul Postoğlu dizi kariyerine Paramparça dizisi ile ilk adımı atmıştır. Korkut Ata karakterini canlandıran oyuncumuz daha önceleri de yine bir tarihi dizi olan Diriliş Ertuğrul dizisinde Bahadır Bey karakterine Hayat vermiştir.

Korkut Ata kimdir? Dede Korkut kimdir? Dede Korkut Hikayeleri nelerdir? Uyanış Büyük Selçuklu Korkut Ata kimdir, kim canlandırıyor?

KORKUT ATA (DEDE KORKUT) KİMDİR?

Korkut Ata (Dede Korkut), Oğuz Türklerinin eski destanlarında yüceltip kutsallaştırılmış; bozkır hayatının geleneklerini ve törelerini çok iyi bilen, kabile teşkilatını koruyan yarı-efsanevi bir bilgedir ve Türkler'in en eski destanı olan Dede Korkut Kitabı'ndaki hikayelerin anlatıcısı ozandır.

Adı, tarihî kaynaklarda ve çeşitli Oğuz rivayetlerinde kimi zaman sadece "Korkut", kimi zaman " Korkut Ata" olarak geçer; Batı Türkçesinde "Dede Korkut" olarak da anılır. Sirderya havzasında tespit edilmiş halk anlatıları onu bir baksı (Şaman) olarak tanıtırken yazılı kaynaklarda hükümdarlara vezirlik, müşavirlik yapmış bir Müslüman Türk velisi olarak tanıtılmıştır. Oğuzların İslâm'ı kabul edişlerinden önceki dönemlerin bir kâhini (kam, baksı) olduğu, İslâmlaşma sürecinde kültürel değişime paralel olarak bir evliya kimliğine büründüğü düşünülür.

Kazak ve Kırgız bahşılarının piri olarak da tanınmaktadır. Bir söylenceye göre Kırgız şamanlarına kopuz çalmayı ve türkü söylemeyi öğretmiştir.

KORKUT ATA HAYATI

Halk rivayetlerine göre aydın, berrak gözlü dev kızından dünyaya gelen Dede Korkut'un hayatı hakkında tarihi kaynaklardaki bilgiler birbirinden farklıdır. Korkut Ata'dan bahsedilen en eski tarihî kaynak İlhanlı veziri Reşidüddin'in Câmiü't tevârih'idir. Tabip Reşidüddin'in 1305 yılında bir heyetle yazdığı bu ünlü kitapta dört Oğuz hükümdarının çağdaşı olarak Korkut'tan bahsedilir. Bu esere göre Korkut, Bayat boyundan olup Kara Hoca'nın oğludur. 295 yıl yaşamıştır. Oğuz sülalesinin dokuzuncu hükümdarı İnal Sır Yavkuy zamanında ortaya çıkmış; onuncu hükümdar Kayı İnal Han'ın ve ondan sonraki üç Oğuz hükümdarının müşavirliğini yapmıştır.[2] Bir menkıbeye göre Kayı İnal Han Muhammed devrine Müslüman olmuş ve Dede Korkut'u Peygamber'e elçi göndermiştir.

Ebü'l-Hayr-ı Rûmî'nin kaleme aldığı ve Saru Saltuk'u konu alan Saltukname (1480)'ye göre Korkut Ata Osmanoğulları ile aynı soydandır. Eserin ikinci ve üçüncü cildinde Osmanoğulları'nın soyu İshak peygamberin oğlu Ays nesline dayandırılmakta ve Korkut Ata soyundan oldukları belirtilmektedir.

Tebrizli Bayatî Hasan b. Mahmûd'un eseri olan Câm-ı Cem-Âyin (1481) adlı Osmanlı silsilenamesine göre Korkut Ata, 28. Oğuz Hanı Kara Han tarafından Medine'ye gönderilmiş; İslam peygamberi ile tanıştıktan sonra Oğuzlar'a İslamiyet'i öğretmekle görevlendirilen Selman-ı Farisi ile birlikte dönmüştür. Aynı kaynakta onun Ürgenç Dede adlı bir oğlu olduğu kayıtlıdır.

15. yüzyılda kaleme alınan Velâyet-nâme-i Hacı Bektâş-ı Velî'de Korkut Ata, Türk söylencelerinde Hanlar Han'ı olarak adı geçen Oğuz padişahı Bayındır Han ve onun beylerbeyi Kazan ile birlikte anılmıştır; bunların ölümüyle Oğuz cemaatinin dağıldığı söylenir.

Ebu'l Gazi Bahadır Han'ın 1659-1660 yıllarında yazdığı Şecere-i Terakime adlı eserine göre Korkut Ata, Kayı boyundandır, Abbasiler devrinde yaşamıştır ve Oğuz ilinde çok sayılan bir devlet müşaviridir.

Ecelden kaçması hakkında

Ebülgazi Bahadır Han'a göre 295 yıl, bir halk rivayetine göre 100 yıl yaşamış olan Dede Korkut'un ölümü hakkındaki rivayetler de çok çeşitlidir. Kazaklar arasında yaygın olan menkıbeye göre yirmi yaşında iken rüyasında aklar giymiş bazı yaratıklar ona kırk yıl yaşayacağını haber vermiş, bunun üzerine Korkut ölümsüzlük istemeye karar vermiştir. Karşılık beklemeden hastalara yaptığı yardımlar Allah katında makbule geçmiş ve bir gün uykuda iken Allah ona, "Ölümü kendin arzu etmedikçe ölmeyeceksin" demiştir.

Bir başka rivayete göre Korkut Ata uzun süre ölümden kaçmak istemiş ama nereye gitse "mezar arayan Korkut için" mezar kazan birilerini görmüştü. Sonunda 300 yaşında iken kendisi için kazılan mezarlardan birinin yanında ölmüştür.Dede Korkut'un ölümden kaçma çabası, Sümerler'de Gılgamış Destanı'nda Gılgamış'ın ölümsüzlüğe ulaşma uğraşları ile anlatılan ölümsüzlük arayışının bir uzantısı olarak düşünülebilir.

Dede Korkut Mezarı hakkında

Azerbaycan'da ve Anadolu'da Dede Korkut'a ait olduğu iddia edilen kimi mezarlar vardır.

1638 yılında Alman imparatorunun Moskova ve İran elçisi Adam Olearius, Dede Korkut'un Demirkapı- Derbend şehri yakınlarında "İmam Korkut" adlı bir İslam velisinin mezarını gördüğünü anlatmıştır. İran ve Dağıstan Tatarları arasındaki sınırı belirleyen küçük bir ırmağın kenarında bulunan mezar, kaya içine oyulmuş büyük bir mağara şeklinde olup tabutu dört tahtadan yapılmıştı. Olearius'un yerlilerden dinleyip aktardığı söylenceye göre kopuz çalıp şiirler söyleyen bu İslam velisi, peygamberin yakınlarındandı ve onun ölümünden sonra 300 yıl daha yaşamıştı; putperest Lezgiller'i İslam'a davet için gittiği sırada öldürülmüştü.

Evliya Çelebi Seyahatname'de, 1647'de Demir Kapu'da gördüğü ziyaretgâhın Dede Korkut'a ait olduğunu yazar. Olearius'un bahsettiği mezarı aramaya sonradan Rus doğubilimci Wilhelm Barthold da gitmiş fakat bulamamıştır. Mezarın zamanla kaybolduğu düşünülür.

Evliye Çelebi 1655'te gördüğü Ahlat'tan bahsederken de "Ahlat'ta yatanlardan birisi de Korkut Han'dır şeklinde bahseder.

Sirderya havzasında yaşayan Kırgız, Kazak, Karakalpak ve Türkmenler tarafından ziyaret edilen ve Korkut Ata'nın kabri olarak bilinen bir mezar daha vardır. Kalinski ile Kızılorda arasında Sirderya nehrinin Aral gölüne yakın bir yerinde sahilde bulunmaktadır.

Bayburt'un güney doğusundaki Masat köyünün hemen çıkışında halk arasında Ali Baba Türbesi denen Türkmen türbesinin Dede Korkut 'a ait olduğu iddia edillir. Bu tez, şair Orhan Şaik Gökyay tarafından ortaya atılmıştır.

Dede Korkut Kişiliği

Dede Korkut'un kişiliği hakkındaki bilgiler halk efsanelerinden, Dede Korkut Kitabı'ndan ve Oğuzların tarihi ile ilgili bilgi veren yazılı kaynaklardan gelir.

Dede Korkut Kitabı'na göre destanın anlatıcısı ozan, Oğuzların Bayat boyundan olup İslam peygamberi Muhammed'in yaşadığı zamana yakın bir dönemde yaşamış Müslümandır; kalp gözü açık; hikmetli sözler sahibi bilge bir ozandır; Oğuz beylerinin ve halkın töresini, geçmişini bilen, halkın her müşkülünü halleden geleneksel bir eğitici, yol gösterici ve akıl hocasıdır. Köklerinin ozan/baksı geleneğine dayandığı, sıradan insan olmayıp Tanrı tarafından seçilmiş olduğu, söylediklerinin kendi duygu ve düşüncelerinden ziyade Hak Tealâ?nın ilham etmesiyle ortaya çıktığı anlaşılır.

Tarihî kaynaklarda Dede Korkut'un şahsiyeti hakkında verilen bilgiler büyük ölçüde Kitâb-ı Dede Korkut'taki bu bilgilerle örtüşür. Korkut Ata'nın birçok Oğuz hükümdarına vezirlik, müşavirlik yaptığı, bazı beylerin çocuklarına ad verdiği aktarılır. Hem geçmişte hem de gelecekte olacakları bilen, Türkler arasında büyük bir üne sahip bir olarak tanıtılır; velilik özelliği öne çıkartılır.

Halk anlatılarında Korkut Ata eşsiz bir halk şairi, kopuz ve dombranın mucidi olarak tanıtılmıştır. Kopuz çalmak ve şamanlık yapmak için kendisinin Ata ruhlar tarafından görevlendirildiğine inanılır. Karakalpakistan'da derlenmiş bir efsane onun kopuzun nasıl yapılacağına olağanüstü varlıklardan öğrenmiştir. Bir başka söylenceye göre hızlı koşan devesine binerek halkının sonsuza dek yaşayacağı cennet gibi bir mekan arayan Ata Korkut, "ölümsüz hiçbir şey yokmuş" fikrine gelmiş ve sonsuz hayatı kopuzun ezgilerinde aramaya başlamış; nesilden nesile geçen kıymetli sözler ve ezgiler üretmiştir. Şiir ve ezginin atası kabul edilir.

Söylencelerde Korkut Ata'nın doğaüstü güçleri öne çıkarılmıştır. Kendisinden "Ölü dersem ölü değil, diri dersem diri değil" sözleriyle bahsedilir.[kaynak belirtilmeli] Tüm hayvanların ve özellikle de kuşların dilini bildiği anlatılır. Ayrıca kendisinin "Tuman" adını verdiği bir yiğit de tüm kuşların dilini bilir. Azerbaycan Türkleri arasındaki yaygın bir inanışa göre, dünyadaki her şeyin adını Korkut Ata koymuştur. Yiğitlere de ad vermiştir.

Kaynak: Haberler.com / Gündem
title