İklim değişikliğiyle savaşmak için Yeşil Pakistan

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklara karşı dünya endüstriyel büyümeyi tercih ederken, Pakistan da dâhil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler bu zorlukla baş etmek için önemli adımlar atmaya başladılar.

Malik Muhammad Ashraf

Sera gazlarının artan salınımıyla tetiklenen iklim değişikliği şüphesiz insanlığın yirmi birinci yüzyılda karşılaştığı en büyük zorluktur. Şunu kabul etmeliyiz ki, uluslararası topluluğun sera gazlarının salınımının neden olduğu sıcaklıktaki devam eden artışı kontrol etmekteki başarısızlığı felaketle sonuçlanacak gelişmelere yol açabilir. O halde, BM Genel Sekreterinin sürekli olarak yeniden teyit ettiği gibi, doğayla bir barış yapmak kesinlikle gereklidir ve bu şu anlama gelecektir ki, bilim adamlarının ve çevre uzmanlarının vurguladığı gibi sıcaklıklardaki artışı 1,5 santigradın altında tutmaktan başka bir çıkar yolumuz yoktur.8 Ağustos 2021 Pazartesi günü BM tarafından çıkarılan "İnsanlık için Kırmızı Kod" başlıklı rapor şunu söylemektedir ki, dünyamız o kadar sıcak olmaktadır ki, yaklaşık on yıl sonraki sıcaklıklar dünya liderlerinin sakınmaya çalıştığı ısınma düzeyini belki de aşırı derecede geçecektir.

PAKİSTAN, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ETKİSİNİN HİSSEDİLDİĞİ İLK 10 ÜLKE ARASINDA

İklim değişikliği olgusu hali hazırda küresel bakımdan olağanüstü bir etkiye sahip olmaya başlamıştır ve Pakistan son yirmi yıl boyunca bu iklimsel saldırının darbesini almaya başlamış olan ilk 10 ülke arasındadır. Dünya bu konuda halen kararsızken, hatta başlıca kirleten ülkeler dâhil bazı ülkeler sera gazı salınımlarını kesmek yerine endüstriyel büyümeyi tercih ederken, Pakistan da dâhil gelişmekte olan ülkeler bu zorlukla baş etmek için küresel topluluğun toplu kararlılığı ve bağlılığı sağlam adımlar atmak üzere belirginleşinceye kadar zorunlu olarak iklim değişikliğinin etkisini asgariye indirmek için kendi stratejilerini geliştirmek zorundadır.

İklim değişikliğiyle savaşmak için Yeşil Pakistan

AMAÇ TEMİZ VE YEŞİL BİR ÜLKE YARATMAK

Başbakan İmran Han'ın liderliğindeki Pakistan, iklim değişikliğinin zayıflatıcı etkilerini azaltmaya yardımcı olabilecek adımları atmaya ve önlemleri almaya en üst düzeyde öncelik vermiştir. Bu çabaların merkezi teması Pakistan'ı temiz ve yeşil yapmaktır. Bu nedenle, 10 Milyar Ağaç Tsunamisi adında kilometre taşı bir girişim de dahil olmak üzere bir dizi girişimleri uygulamaya koymuştur, bu girişim Dünya Ekonomik Forumu da dahil uluslararası alanda tanınmıştır.

Pakistan aynı zamanda yeşil ekonomik teşvik, Ekosistem Koruması, Vahşi yaşam yönetimi, Korunan Alanlar girişimi ve Pakistan Temiz Hava Programı gibi sayısız diğer girişimlerle de haklı olarak övünebilir. Başbakan İmran Han ayrıca 10 Milyar Ağaç Tsunamisi Projesi altındaki muson girişiminin bir parçası olarak 9 Ağustos'ta Lahor yakınlarında dünyanın en büyük kentsel projesi olan Miyawaki kent ormanının açılışını da yapmıştır. Bütün bu süregiden projeler, Başbakanın sözleriyle, bütün bu devam eden adımlar, sadece kendisinin iklim değişikliğinin etkisini hafifletmek için gelecek nesillere temiz ve yeşil bir Pakistan bırakmak amacına olan bağlılığı ile yürütülmüştür.

10 YIL İÇİN ENERJİNİN YÜZDE 60'ININ KAYNAĞI YENİLENEBİLİR OLACAK

Şunu not etmemiz gereklidir ki, Pakistan bu önlemlerin yanı sıra 2030 yılına kadar ülkedeki enerjinin yüzde 60'ını yenilenebilir kaynaklardan elde etmek için bir girişim daha başlatmıştır. Hali hazırda, 2600 MW üretmesi beklenen kömüre dayalı iki güç santralini kapatmış ve bunları hidroelektrik güç santralleriyle değiştirmiştir.

Başbakan İmran Han, dünya topluluğunun iklim değişikliği için toplu eylemlerinin yüksek sesli bir savunucusu olmuştur. Kendisinin Bioçeşitlilik Konvansiyonundaki, BM Genel Kurulundaki konuşmalarının ve hükümetinin bulduğu doğaya dayalı çözümlerin ödüllendirilmesi amacıyla, UNEP kuruluşu 2021 BM Çevre Günü'ne ev sahipliği yapması için Pakistan'a teklifte bulundu. Bu toplantıda konuşan Başbakan İmran Khan, dünya topluluğunu hükümetinin iklim değişikliğiyle uğraşmak için gelecekteki planları hakkında bilgilendirdi, buna yeraltı su tabakasını yeniden doldurmak amacıyla sel sularını sulak arazilere yönlendirmek için Yeniden Doldur Pakistan projesi ve karbon ve sera gazlarını emen Mangroves ağaçlandırma projesi de dahildir. Pakistan'ın iklim değişikliğinden kaynaklı karşılaştığı tehdidi açıklarken, aynı zamanda nehirlerin buzlarla beslendiği Pakistan ve Orta Asya ülkelerini tehdit eden buz erimesine neden olan karbon gazı salınımlarına dünyanın dikkatinin çekilmesi ihtiyacını da vurguladı. Kendisi aynı zamanda dünya topluluğuna bu olgunun sıkıntısını çeken Pakistan dahil dünyanın fakir ülkelerine yardım etmesi için çağrıda bulundu.

KYOTO PROTOKOLÜNE BEKLENEN DÜZEYDE İŞBİRLİĞİ GELMEDİ

Pakistan aynı zamanda geçen sene gelişmekte olan ülkelerde iklim alanındaki eylemleri desteklemek için kurulmuş olan milyarlarca dolarlık Yeşil İklim Fonu'nun da eş başkanlığını yaptı. Pakistan İklim Değişikliği Üzerine BM Çerçeve Konvansiyonunun Eş Başkanı ve İklim Değişikliği Üzerine Hükümetler Arası Panelin üyesi olarak da küresel ısınmayla mücadelenin küresel yöntemini şekillendirmek için etkin bir rol oynamaktadır.

Belki de, iklim değişikliğiyle ilgilenmek için uluslararası düzeydeki çabalara rastgele bir bakış bunun için oldukça yeterli olacaktır. Sera gazlarının salınımını sınırlandırmak için yapılmış olan ilk uluslararası anlaşma olan Kyoto Protokolü 11 Aralık 1997'de yürürlüğe girmiştir. Bu protokol, üzerinde anlaşılmış olan bireysel hedeflere uygun olarak sera gazı (GHG) salınımlarını sınırlandırmak ve azaltmak için endüstrileşmiş ülkelerin ve geçiş ekonomilerinin kendilerini adamasıyla İklim Değişikliği Üzerine Birleşmiş Milletler Çerçeve Konvansiyonunu işlevsel hale getirdi. Bu hedeflere iki fazda ulaşılması amaçlanmıştı. Ancak ne yazık ki, katılımcı ülkelerden beklenen düzeyde işbirliği gelmedi. Yeni Zelanda ve Rusya Kyoto'nun ilk turuna katılmıştı ama ikinci bağlılık döneminde yeni hedefleri ele almadılar. Kanada 2012'de protokolden çekildi ve ABD hiç imzalamadı bile.

ABD, PARİS ANLAŞMASINDAN ÇEKİLDİ

Paris Anlaşması olarak da bilinen ikinci uluslararası anlaşma, İklim Değişikliği Üzerine Birleşmiş Milletler Çerçeve Konvansiyonunun (UNFCCC) taraflarının 21. Konferansında 12 Aralık 2015'de imzalandı. Paris Anlaşması küresel iklim eylemleri için tarihi bir dönüm noktası oldu, dünya liderleri bunun çerçevesi ve hedefleri üzerinde bir mutabakat geliştirmeyi başardıkları için. Ancak ne yazık ki, Başkan Donald Trump ABD'nin diğer uluslararası bağlılıklarında yaptığı gibi anlaşmadan çekildi.

Ancak, şunu belirtmek bizi tatmin edecektir ki, Cumhurbaşkanı Biden Paris Anlaşmasına yeniden katılacaklarını ilan etti.Sadece bu olayda gerekli olan aciliyet bakımından değil, aynı zamanda 22-23 Nisan 2021'de Pakistan'da dahil 41 ülkenin katıldığı İklim Üzerine Liderler Zirvesini bir araya getirdi. Bu zirvede daha güçlü iklimsel eylemlerin aciliyeti ve ekonomik faydaları vurgulandı. Bu zirvedeki müzakereler, bu yıl Kasım ayında Glasgow'da yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansına (COP26) giden yolda anahtar bir kilometre taşı olarak değerlendirilmektedir.

PAKİSTAN DÜNYAYA ÖRNEK OLMALI

Bu yıl Pakistan 14 Ağustos'ta 75. Bağımsızlık Günü'nü kutlarken, Pakistan ulusu hükümet tarafından bağımsızlık hedeflerine ulaşılması için yapılan diğer hareketler dışında şu gerçekle övünebilir ki, kendisi sadece ülkeyi iklim değişikliğinin kötü etkilerinden kurtarmak bakımından topu doğru yöne hareket ettirmekle kalmamış ama aynı zamanda bu küresel davaya çok değerli bir katkıda bulunmuştur. Pakistan tarafından yapılan girişimler, dünya topluluğu ve özellikle gelişmekte olan ülkeler tarafından benzerlerinin yapılmasına değerdir.

Kaynak: Haberler.com / Ekonomi
title