Erzurum'da Akarsuların Korunması İçin Proje
Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından başlatılan, 'Erzurum'daki Lotik Biotoplarda (Akarsu) Biyolojik Kaynakların Korunması' projesinde dere, nehir ve akarsularda bilinçsiz avcılığın önüne geçerek, sucul (suya düşkün) canlılarının korunması hedefleniyor.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından başlatılan, ' Erzurum'daki Lotik Biotoplarda (Akarsu) Biyolojik Kaynakların Korunması' projesinde dere, nehir ve akarsularda bilinçsiz avcılığın önüne geçerek, sucul (suya düşkün) canlılarının korunması hedefleniyor.
Doğu Anadolu Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi araştırma görevlisi Tuğçe Şensurat ile araştırma görevlisi Fatih Korkmaz'ın gerçekleştirdiği proje Eylül'de başlatıldı. Biyolojik çeşitliliğin korunmasının insanlığın ortak sorunu olduğunun kabul ettirmeyi hedefleyen projede Çoruh Nehri havzasındaki Yiğitbaşı, Kumaşkaya, Ambaralan, Büyükdere, Koç, Çayıözü, Moryayla, Düzköy, Eskipolat ve Yoncalık köyleri ziyareti edildi. Ziyaret sırasında köylerinde yaşayanlarla yüz yüze görüşülerek bilinçlendirme amaçlı toplantılar yapıldı. Fatih Korkmaz, görüşmeler esnasında çarpıcı sonuçlar elde ettiklerini belirtti. Bilinçsiz avcılığın önüne geçilmesi için bölge kaymakamlarını ziyaret ederek çalışmalar hakkında bilgi verdiklerini vurgulayan araştırma görevlisi Fatih Korkmaz, şunları söyledi Son yıllarda görülen küresel ısınma ve insanın tabiat zerindeki etkisinden maalesef sucul canlılarda nasibini almakta. Bizler bunu temel alarak fakülte adına bir proje hazırladık ve projemiz Doğu Anadolu Bölgesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından desteklenmeye alındı. Projemize Eylül ayında başladık. Öncelikle Çoruh havzasından başlayıp Erzurum'un İspir ve Pazaryolu ilçelerine bağlı derelere, nehirlere kıyıları olan köylerden devam ettik. Köyleri tek tek dolaşıyoruz. Muhtarlarla bir araya gelip fikir alışverişinde bulunuyoruz. Muhtarlardan sonra köyde yaşayan halkla birebir diyaloglarımız oluyor. Avcılık hakkında bilinçli olup olmadıklarına bakıyoruz. Bunlardan bahsederken tabii ki kullanılan malzemelerin legal ya da illegal oluşundan, üreme dönemlerinden bahsediyoruz ve görüyoruz ki önümüze birçok çarpıcı sonuç çıkıyor. Özellikle dinamit atımından tutun da elektrik verilmesi, yasak ağ malzemelerinin çok yaygın olduğunu gördük. Tabii ki elimizden geldiğince bunların engellenmesi ve neden engel olunması gerektiği hakkında detaylı bilgi veriyoruz. Bunları yaparken de bizim herhangi bir resmi yaptırımımız olmadığı için kaymakamlıklar ve jandarma komutanlıkları bu konuda bize çok yardımcı oluyor. Onlardan da çok güzel tepkiler alıyoruz. Umuyoruz ki Erzurum'da da bu projenin sonunda doğal kaynakları ile kırmızı benekli alabalıkların neslinin devamının sürdürülebilmesi için güzel sonuçlar alacağız. Gelecek nesillerimizde bu türlerin devamını görebilmesi için lütfen bilinçli olalım, etrafımızdaki insanları bilinçlendirelim ve ilgili makamlara gerektiği zamanlarda gerektiği bilgileri ulaştıralım.