Açıköğretim AÖF Çocuk Gelişimi Bölümü kapatıldı mı?
Devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarına ilişkin son dakika kararı geldi. Karar sonrası "Üniversitelerde ikinci öğretim kapatıldı mı 2024", "İkinci öğretim kalktı mı" sorularının yanıtı sorgulanıyor. YÖK Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kapatıldığını açıkladı. Programlar dönüştürülürken devlet ve vakıf üniversitelerindeki toplam kontenjan korunduğu belirtildi. Peki, Açıköğretim AÖF Çocuk Gelişimi Bölümü kapatıldı mı?
YÖK, geçtiğimiz yıl yaklaşık 80 bin öğrencinin yerleştirildiği ikinci öğretim için kararını verdi. Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kaldırıldığını duyurdu. Vakıf üniversitelerinin de gelecek yıl programlarını bu karara yönelik yapmaları istendi. Açıköğretim Açıköğretim AÖF Çocuk Gelişimi Bölümü kapatıldı mı?
AÇIKÖĞRETİM AÖF ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ KAPATILDI MI?
Yüksek Öğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, devlet üniversitelerindeki ikinci öğretim programlarının kaldırıldığını duyurdu. Vakıf üniversitelerinin de gelecek yıl programlarını bu karara yönelik yapmaları istendi.
Beşeri sermaye dahil olmak üzere ülkenin kaynaklarının etkin kullanımı konusunda çok hassas davrandıklarına işaret eden Özvar, şöyle devam etti:
"Bir taraftan istihdam odaklı yeni programlarla üniversitelerimize ilave kontenjanlar verilirken diğer taraftan da mimarlık, eczacılık, psikoloji, beslenme-diyetetik ve temel bilimlere özgü bazı programlardaki eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek amacıyla piyasa beklentilerinin üzerinde mezuniyete yol açan kontenjanlarda ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmış ve öğretim elemanları sayısı, derslik ve benzeri kapasite dikkate alınarak düşürülme yoluna gidilmiştir. Bu dönem üniversitelerimizdeki program kalitesini artırmaya yönelik belki de en önemli çalışmamız devlet üniversitelerimizdeki ikinci öğretim programlarının kapatılması olmuştur. Vakıf üniversitelerinde, devlette olduğu gibi, ikinci öğretim programları yerine istihdama duyarlı ve geleceğin mesleklerine uygun programlara dönüştürülmesi temin edilecektir. Vakıf üniversitelerimizin de gelecek yıla yönelik planlamalarını buna göre yapmalarını bekliyoruz."
Devlet üniversitelerine gösterdikleri kolaylıkları vakıf üniversitelerine de göstermeye devam edeceklerini vurgulayan Özvar, "Adalet programında yaptığımız benzer uygulamaları burada da yapacağız. Bu bakımdan herhangi bir kayıp olmayacağını özellikle belirtmek isterim" dedi.
Özvar, bu yıl ilk kez Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosunun Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunda yer alacağını hatırlatarak şu an 109 üniversitenin 898 programının TYÇ logosunu kullanma hakkına sahip olduğunu söyledi. Özvar, "Bu logoya sahip olunması yükseköğretim mezunlarına uluslararası bazı avantajlar getirmekte, mezunların diplomalarının yurt dışında daha hızlı tanınmasını ve istihdam imkanlarının artmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca, TYÇ logosu yükseköğretim staj yeterliliklerinin ve yurt dışındaki öğrenim kazanımlarının karşılıklı olarak tanınmasında ve yatay ve dikey öğrenci hareketliliğinde kolaylık sağlamaktadır" diye konuştu. Özvar, TYÇ logosuna sahip yükseköğretim kurumlarının sayısını artırmak istediklerini belirtti.Özvar, YÖK olarak, gelecek dönem için belirledikleri vizyonun önemli başlıklarından birini de istihdama duyarlılığın oluşturduğunu belirterek, "İstihdamla bağı azalan programların kontenjanlarını kademeli olarak azaltıyoruz. Yükseköğretim Yürütme Kurulunca alınan karar doğrultusunda, gelecek akademik yıldan itibaren Çocuk Gelişimi, Felsefe, Sosyoloji, Tarih ve Türk Dili Edebiyatı açık öğretim programlarına 'ikinci üniversite' kapsamında sadece 35 yaş üstündeki öğrenciler kayıt yaptırabilecek. Başta öğretmenlik mesleği olmak üzere ülkemizin istihdam dengesini yakından gözeterek bu kararları alıyoruz. Nitekim, farklı ön lisans ve lisans programlarında öğrenim gören öğrencimizin öğretmenliğe geçiş fırsatı yakalamak adına 35 yaş sınırı getirdiğimiz programlara 'ikinci üniversite' kapsamında yoğun bir şekilde yöneldikleri görülmektedir. Aldığımız karar bu durumu kontrol altına almayı ve sürdürülebilirliği sağlamayı amaçlamaktadır" ifadelerini kullandı.