Yavuz Ağıralioğlu'dan İktidara: 26 Yıldır Elimizde Cezasını Çekmekte Olan Bir Teröriste Nasıl İmkan Vermeye Karar Verdiniz

(ANKARA) - Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, "Elimizde 26 yıldır kılıktan kılığa girmiş, her uluslararası organizasyonun maşası olmuş ama 26 yıldır elimizde cezasını çekmekte olan bir teröriste nasıl imkan vermeye karar verdiniz? PKK bitmişken, devlet bunlara nefes aldırmıyorken size ne oldu da Öcalan'ı yine Kürt'ün, Kürtlüğün üstüne değdirmeye karar verdiniz" dedi.

Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan yaptığı açıklamaya ve çözüm sürecine tepki gösteren Ağıralioğlu, şunları söyledi:

"Uzun zamandır terörle alakalı ne olduğunu anlamaya çalıştığımız, muhataplarının ne demeye çalıştığını, evlatlarımızı öldüre öldüre yaşlanmış, teröristlerin açıklamalarını takip etmek zorunda kaldığımız, ne olduğunu halen anlayamadığımız, MHP'nin paratoner, AK Parti'nin de eski çözüm sürecinde yaptığı hataları yapmadan bir süreç yönetme hassasiyetlerinin bariz bir şekilde görüldüğü bir süreç gözümüzün önünde işliyor.

Geçen seçim muhataplarını yenmek için hassasiyet gösterip bizi fakirliğe razı ederken, 'HDP Kandil'in eş başkanıdır' diyenler, geçen seçim 'Selahattin'i, Kavala'yı serbest bırakacaksınız, Öcalan'ı da bırakacak mısınız' diye bizi HDP ile, PKK ile, Öcalan ile kirletmelerine müsade etmemek için dediğiniz her söze ben de katıldım. Dediniz ki 'Selahattin Demirtaş'a, Kavala'ya, PKK'ya, Öcalan'a, içerideki teröristlere ulaşacak bir merhamet eli var bu altılı masada' ben de sizin gibi düşünüyorum dedim.

"Sanki Öcalan kendisi iktidara gelse kendisi yapacağı işleri yapmaya heves ettiniz"

'Öcalan'a tecrit kalksın, ana dilde eğitim olsun, Kürtlerin asimilasyonu son bulsun, işgalci Türk ordusu Kürdistan'dan defolsun' lafları beş yıl boyunca kulaklarımızı, kalbimizi tırmaladığı ve sonunda bütün bunları hatırlatarak girdiğiniz seçimde ben de sizin gibi düşünmüştüm. Masadan o yüzden kalktım. Ben masadan kalktım diye hepiniz beni alkışlamıştınız. Hepiniz mutlu olmuştunuz çünkü seçimi kazanmıştınız. Şimdi seçim bitti, altılı masa iktidara gelse, Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazansa cesaret edip diyemeyeceği her şeyi dediniz. Kemal Kılıçdaroğlu iktidar olsa, heves edemeyeceği kadar lafı milletin gözünün içine baka baka söylediniz. Kemal Kılıçdaroğlu iktidara gelse, HDP ile hükümet olsa cesaret edemeyecekleri lafların hepsini dediniz. Sanki Öcalan kendisi iktidara gelse kendisi yapacağı işleri yapmaya heves ettiniz. Gerekçesini açıklayacaksınız şimdi bize.

"Kurmaylarınız ve Amerikalılar başka şeyler söylüyor"

İletişim stratejiniz çok güzel. Sayın Cumhurbaşkanı 'ezerim' diyor, Devlet Bahçeli 'nasılsınız' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı 'canınıza okuyacağız' diyor, Kandil'in temsilcilerine selam gönderiliyor. Böyle yaptınız diye Kürtlerimizi, bölgedeki insanlarımızı PKK'nın alçak emellerine alet edecek hale geldiniz. Şimdi, 'ya silahlarını bıraksınlar ya da gereğini yapacağız' diyorsunuz. Kurmaylarınız ve Amerikalılar başka şeyler söylüyor.

"Madem bir araya geliyordunuz millete niye sövmeye heves ettiniz"

Teşekkürlere bakıyorsunuz; HDP, Özgür Özel, MHP, AK Parti... Kadroya bak. Nasıl bir araya geldiniz siz böyle? Madem bir araya geliyordunuz millete niye sövmeye heves ettiniz? Bunu yaparak hangi tehlikeyi savuşturuyorsunuz siz? Elimizde 26 yıldır kılıktan kılığa girmiş, her uluslararası organizasyonun maşası olmuş ama 26 yıldır elimizde cezasını çekmekte olan bir teröriste nasıl imkan vermeye karar verdiniz? PKK bitmişken, devlet bunlara nefes aldırmıyorken size ne oldu da Öcalan'ı yine Kürt'ün, Kürtlüğün üstüne değdirmeye karar verdiniz?

"Madem hepiniz gülüyorsunuz, millet niçin gülmüyor"

Sizin bu deneme, yanılma heveslerinizden tereddütlerimiz var. Daha önce de yaptınız. Bize bunu kim paket edip vermişse, bu süreci onlar organize etmiş gibi duruyor. Türk milleti duysun; şimdi iktidar ve muhalefet eşleşti gülüyorlar, mutlular. Biz niçin mutlu değiliz? Niçin kendimizi kandırılmış gibi hissediyoruz? Madem hepiniz gülüyorsunuz, millet niçin gülmüyor?

"Memleketi yönetemiyorsunuz"

Memleketi yönetemiyorsunuz. Siyaseti bizim gibi yapmanızı, milletinize verdiğiniz sözleri tutmanızı tavsiye ederim. Devamlı inandıklarınızı yaparsanız, mahcup olmaktan kurtulursunuz. Eskiden söylediğiniz laflardan bir tanesini biz söylesek kürsülere çıkamayız.

PKK terör örgütü listesinde olduğu için, PKK'yı bize sus payı olacak şekilde veriyorlar, terör listesinde olmayan PYD'yi Ortadoğu'da kendilerine partner yapıyorlar. Bu memlekette sadece siz mi millet hassasiyeti yaşıyorsunuz, yoksa milletin evlatları var mı?

Denemekten bıkmadığınız, bir de bunu deneyelim diye heves edip milletin evlatlarına, paralarına, istikbaline sebep olduğunuz bir şeyi bir daha deniyorsunuz. 40 yılımızı boşa düşürecek şekilde deniyorsunuz.

"PKK bir cinayet şebekesidir"

Aklınızı başınıza alın, kendinize gelin. PKK bir cinayet şebekesidir. PKK, Kürt'ün temsilcisi değildir. PKK Kürt'lerin hakları için kurulmuş bir örgüt değildir. En büyük zulmü Kürt'lere yapmıştır.

"Bu yaptıklarınızın bir tanesini biz söyleseydik bizi sokağa çıkarır mıydınız"

Mazlum Abdi denilen terörist, Amerikan helikopterlerine bindiriliyor, Suriye'den Irak'a götürülüyor haberiniz var mı? 100 bin kişilik peşmerge ordusu kuruluyor haberiniz var mı? Şam'ın banliyölerine İsrail girdi, adım adım ilerliyor haberiniz var mı? Bütün bunlar olup bitiyor, siz heyetler gönderiyorsunuz, ağırlıyorsunuz, kapılarda karşılıyorsunuz. Bu yaptıklarınızın bir tanesini biz söyleseydik bizi sokağa çıkarır mıydınız? Biz söyleyince hikmeti vardır, siz söyleyince teröristsiniz, devlet düşmanısınız dönemi bitti artık. Devlet biziz, millet biziz."