Van'daki Kayak Tesislerinin Kundaklanmasına Ortak Tepki

Van'ın Gevaş ilçesinde bulunan Abalı Kayak Merkezi'nin PKK'lılar tarafından kundaklanmasına 11 meslek odası ve spor kulüpleri temsilcileri ortak tepki gösterdi.

Geçtiğimiz eylül ayı içerisinde kundaklanan ve kimler tarafından yapıldığı bilinmemesi üzerine kamuoyuna duyurulmayan olayla ilgili Van'daki meslek odaları ile spor kamuoyu bugün tesislere giderek basın açıklaması düzenledi. AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan, Van Vali Yardımcısı Mehmet Yüzer ile Gevaş Kaymakamı Yusuf Güni'nin de aralarında bulunduğu heyet, tesis incelemelerinin ardından olaya tepki gösterdi. Abalı tesislerinde yer yer ateşe verilen alanlarda incelemelerde bulunan grup daha sonra açıklamalarda bulundu. İlk olarak 11 meslek odası ve sportif alanlarda faaliyet gösteren kulüpler ve dernekler adına açıklama yapan Van Ticaret ve Sanayi Odası (VATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mirza Nadiroğlu, son aylardaki çatışma ortamının kendilerini kaygılandırdığını dile getirdi. Bu tür olayların kimseye bir fayda getirmeyeceğini ifade eden Nadiroğlu, özellikle son günlerde bölgede faaliyet gösteren firmalara ait iş makinelerinin yakılmasının kabul edilir bir durum olmadığını kaydetti. Son olarak Abalı Kayak Merkezi'nin 2. etabının komuta merkezi ve makine odasının PKK tarafından kundaklanarak kullanılamaz hale geldiğini anlatan Nadiroğlu, "Abalı Kayak Merkezi'nin hem Van'da yaşayanlar hem de dışarıdan gelenler için önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. Ayrıca Van geçtiğimiz yıl büyük bir deprem yaşadı ve insanlar doğal olarak halen bu şokun içerisindedirler. İlgili kurumlarımız bu depremin psikolojisinin silinmesi için bu tesislerimizde sık sık etkinlikler düzenleyerek vatandaşlarımızın faydalanmalarını sağladılar. Fakat görülüyor ki vatandaşlarımızın huzurunu ve deprem psikolojisini üzerlerinden atmasını istemeyen PKK örgütü bu yoğun çabalar sonucu milyonluk tesislerimize zarar vererek, halkımıza ve ilimize zarar vermeye çalışıyor. Öncelikle şunu belirtmek isteriz, bu tesisin askeri ve polis amaçlı bir tesis olmadığını aksine halka açık ve sivil vatandaşlarımızın faydalanabileceği bir tesistir. Gevaş ilimizde bulunan Abalı Kayak Merkezi'nin yakılarak büyük hasar verilmesi bölge insanına yapılan en büyük kötülüktür. Daha bir yıl evvel açılışı yapılarak yaklaşık 6 milyon TL'ye mal olan kayak tesisinin terör örgütü tarafından yakılması bölge turizmine büyük bir darbedir. Bu tür olaylar ilin ekonomisine ciddi zarar vermektedir. Biz bu saldırıyı Türkiye'de gerçekleşen demokratikleşmeyi engelleyen beyhude çabalar olarak görüyoruz. Türkiye'de hayata geçirilmeye çalışılan demokrasi ve özgürlükler alanındaki gelişmeleri engellemeyi kendilerine misyon seçenler asla bu amaçlarına ulaşamayacaklardır. Dünyanın neresinde ve kimin tarafından yapılıyorsa yapılsın, başta bu olayın failleri ve terörün her türlüsünü lanetliyoruz" dedi.

Gevaş Kaymakamı Yusuf Güni de, yaşanan olaya tepki göstererek, yaklaşık 500 bin TL'ye yakın bir zararın ortaya çıktığını belirtti. Hala hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini anlatan Kaymakam Güni, "PKK tarafından da üstlenildi olay. Bizim de yapmış olduğumuz çalışmalar terör örgütünü gösteriyor. Kendilerinin de bu olayı sitelerinde üstlenmiş. Tesisin yeni sezona ulaşması için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. İki yıldır çok güzel çalışmalar yapılıyordu, anlaşıldığı kadarıyla birileri bundan rahatsız oldu ve bu olay yaşandı. Özel şirket tarafından işletilen tesisin güvenliği var ama burası kırsal bir alan jandarmamız, ekiplerimiz aralıksız burayı kontrol ediyorlar, ama 24 saat bütün dağı kontrol edebilecek durumda değil. Böyle bir spor tesisinde bütün halkın, gençlerin faydalandığı bir tesise de böyle bir saldırının yapılmasını beklemiyorduk, şaşırdık. Hiçbir vatandaşımız güvenlik konusunda endişe etmesin, buradaki tedbirlerimiz fazlasıyla artıyor. Yaz döneminde halkın daha çok faydalandığı bir yer. Bölge insanı, Kürt vatandaşlarımız, Kürt çocuklarımız faydalanıyor. Bizde bu kadarda fazla vicdansız olacaklarını hesap etmiyorduk. Eylül'ün 15'nde yaşandı. Tabi düşüncemizde PKK terör örgütü vardı, ama biz acaba olayın ardından başka bir şeyler var mı diye başka bir münferit olay olabilir diye soruşturmalarımızı sürdürüyorduk. Bu konuda da herhangi bir gözaltı olmadı. İfadesine başvurduğumuz insanlarımız, köylülerimiz oldu. Ardından da olayı PKK terör örgütü de üstlendi" ifadelerini kullandı.

"BİR FIRSAT VERİLMESİ LAZIM"

Kundaklama olayı ilgili son olarak tepkilerini dile getiren AK Parti Van Milletvekili Gülşen Orhan ise, buranın Van'a kazandırılması için büyük emekler verdiklerini ifade ederek, emek verilen yerleri böyle görmekten duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu tesisin sonuçta halk için, gençler için, insanlar için yapıldığını, şahsa yapılmadığını anlatan Orhan, "Burası bir askeri tesis değil, bir karakol değil. Yani karakola da, askeri tesise de, cana da, her şeye de gelen bütün saldırıları kabul etmek mümkün değil, kınıyoruz. Yani bu halka yönelik bir tesis. Bu dağın başında koruması yok, halka yönelik bir şey, nasıl bir düşünce olabilir buradaki yakma düşüncesi" dedi.

Bu sorunun herkesin sorunu olduğunu, artık birilerinin başka yollarla bunu çözmesine ihtiyaç olmadığını vurgulayan Orhan, "Bakın STK'lar, siyasiler bunu çözüyor. Hatta ekonomik anlamdaki dinamikler bu konunun üzerine gidiyor. Dolayısıyla bu konunun artık çözülmesi gerekiyor. Nedir artık bir fırsat verilmesi gerekiyor. İşte bunlar fırsatı kaçırmaktır. İnsanları öldürmek, fırsatın kaçırılması demektir. Kaçırtılması demektir. Bir fırsat verin konuşsunlar. Bir siyaset girsin işin içine. Bir fırsatın sunduğu olanakları kullansın bu memleket. İnsanlar konuşurken, 'Gel konuşalım, istişare edelim, Apo ile görüşelim, Kandil ile görüşelim, Oslo ile görüşelim her tarafla görüşelim çocuklarımız ölmesin' dendiğinde hala birileri ölüyorsa bu nasıl bir zihniyettir, nasıl bir çözmedir. Ben muhatap değilim, o değil, bu değil, şu değil. Kimdir muhatap; İsrail mi, Suriye mi, İran mı yoksa Türkiye'nin içindeki derin ilişkiler mi? Muhatap gösterin ona gidelim. Muhatap halktır işte arkadaşlar. Hem de biziz muhatap. Biz bugün buraya gelip sahiplenmediğimiz zaman bizim kayak tesisimizde yakılır, vallahi bizim evimizde yakılır, ocağımızda yakılır, askerimizde öldürülür, polisimizde öldürülür, dağdaki gencimizde ölür. Buna bir dur demek lazım. Kimsenin ölmesine gerek yok yani. Bakın sesler ayyuka çıkıyor mecliste. Bir fırsat verilmesi lazım. Türkiye fırsat istiyor. Fırsat bekliyor. Bu çocuklar, anneler, hepimiz fırsat bekliyoruz. Yani bu fırsatı kaçırmamak lazım, yakalamamız lazım. Buranın yakılmasını siyaset kurumu olarak ben de kınıyorum. Umarım devamı gelmez, umarım durulur. Hiçbir canımıza mal olmaz bu tür olaylar. Ümitle umutla bekliyorum" açıklamalarında bulundu.

Gülşen Orhan, tesisin tekrar hayata geçirilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını ifade ederek, "Arkadaşlar ne zorluklarla o paraları gönderdik, getirdik. Yeniden baştan başlayacağız bu tesisi tekrar hayata geçirmek için" diye konuştu.