Haberler

Unutulmaya Yüz Tutmuş Kalaycılık, Kurbanda Kavurma ile Hayat Buluyor

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mutfaklarda bakırın yerini çelik, alüminyum, teflon ve granit gibi malzemelerden yapılan eşyaların alması kalaycılık mesleğine olan ilgiyi her geçen gün azaltırken, kurban bayramlarında kavurmanın bakır tencerelerde yapılma isteği bu mesleği biraz da olsa canlı tutuyor.

Mutfaklarda bakırın yerini çelik, alüminyum, teflon ve granit gibi malzemelerden yapılan eşyaların alması kalaycılık mesleğine olan ilgiyi her geçen gün azaltırken, kurban bayramlarında kavurmanın bakır tencerelerde yapılma isteği bu mesleği biraz da olsa canlı tutuyor.

Teknolojinin gelişmesiyle beraber, mutfaklarda bakırın yerini çelik, alüminyum, teflon ve granit gibi malzemelerden yapılan ev eşyalarının her geçen gün daha fazla kullanılması, yaklaşık milattan önce 3 binli yıllara dayanan kalaya, bakıra olan ilgiyi iyice azalttı. Ancak Denizli'de kalaycılık, bakırcılık mesleğiyle uğraşanlar ustalar, yaz aylarında salça yapımı, düğün, mevlit ve özellikle kurban bayramlarında kavurmanın bakır kaplarda yapılma isteği, kullanılan kazanların kalaya ihtiyaç duyması az sayıda kalan bu işi yapan ustaların yüzünü güldürüyor. Eski tatları özleyenler, yoğurt yapmak isteyenler ve kurban kavurmasını bakır kaplarda yapmayı isteyenlerin sayesinde, kalay ustaları bugünlerde fazladan mesai yapıyor.

Kalaydan yapılan kaplardaki yoğurdun tadı için tabak kalaylatmaya geldiğini belirten 52 yaşındaki Ali Demiray, "Yoğurdu çok güzel olur içerisinde annemiz yoğurt çalardı zamanında çocukluğumuzda zamanında. Lezzeti bir başka olur yani diğer normal plastik kapların içerisinde çalınan yoğurda hiç benzemez. Tavsiye ederim bunu da. Mesela ben geçen hafta çaldırdım bu yoğurttan şeyin içerisinde mesela bilmeyenler şaşırdı bu yoğurdun lezzeti nereden geliyor gibisinden, hiç yemedik bu şekilde gibisinden dedim bu bakır kap bunun içerisinde de çalınan yoğurtlar, çok lezzetli olur. Herkes de ilgi duydu bundan gerçekten de çok lezzetli olur bununla yapılan ne bileyim içerisinde keşkek yapardı annemiz, aşure yapardı çocukluğumuzda çok başka olurdu yani. Tabi ki şimdi artık bunlar bitti, devir değişti ama tabi ki bunu zamanında bilenler hala daha devam ettiriyor" dedi.

"3-5 usta kaldık"

Koskoca çarşıda sadece elle sayılır ustanın kaldığını, bu mesleğin bitmeye doğru gittiğini belirten 63 yaşındaki kalay ustası Ali Akın, "Eskiden buralarda kulaklarını tıkıyordu insanlar girdiği zaman. her dükkanda 3- 5 tane kişi oluyordu. Bu arastanın içinde şimdi yok bir tane işte. Eskiden iyiydi güzeldi eskiden. O zaman maden yoktu alüminyum falan yoktu, yeni şeyler yoktu. Vardı da hani buralarda yoktu belki. Buralara düştü ondan sonra bu işte bitti yani. Şimdi işte gördüğünüz gibi birer ikişer tane şeyle vakit geçiriyoruz burada. Öyle bir şeyli iş yok yani devamlı" diye konuştu.

"Eskiden bu çarşıdan herkes kulaklarını tıkayarak geçerdi"

Eskiden bu çarşıdan kalabalıktan geçilmediğini, şimdi ise kimsenin pek uğramadığını belirten 65 yaşındaki bakır ustası Ali İhsan Orhan ise, "63 senesinde geldik, 78'e kadar çıraklık yaptık. Askerden geldik başladık bakırcılığa 85'e kadar bakırcılık yaptık. 85'e kadar çok güzel işlerimiz vardı, çok güzel bakır satılıyordu. 85'te cam sanayi fabrikası kuruldu, bizim bakır düştü gitti. Herkes alüminyum alıyor, paslanmaz alıyor, çelik alıyor derken bizim de yaş geçti işte buralarda böyle vakit geçiriyoruz. Meslek çok güzel bir meslek idi eskiden yani bir dükkanda 10 çırak- 15 çırak vardık takırtıdan buralardan millet kulağını tıkayarak geçiyordu şimdi artık herkes kendi başına çalışıyor bizim yaş olmuş 65 bundan sonra bitiyor yani yavaş yavaş biz de gittik mi bakırcılığın nesli kalmıyor artık. 80 tane usta vardı belki 110 -120 tane çırak vardı bunların hepsi bitti artık şimdi 2 kişi kaldık, 2 kişi bakırcı var, dört kişi kalaycı var, bu kalaycı bakırcı bitti miydi her şey bitiyor artık" diye belirtti.

"Bayram önü olması nedeniyle biraz güzel işler"

Herkes alüminyum, paslanmaz, çelik malzeme kullanmaya başladığını ama eski tadını bu eşyalarda bulunmadığını ifade eden bakır ustası Orhan, "Şu anda bayram önü iyi güzeldir. Şu bir ay için güzel çünkü neden güzel salça zamanı, ekşi zamanı efendim aşçılar yemek yapıyor bunlar bu bir iki ay işimiz güzel olur ondan sonra yatarız artık. İş biter yani iş olmaz yani. Tabi şimdi bayramlarda kavurma için bakır deriz biz ona bakırda kavrulan pişen yemek tadından yenmez. Alüminyum da pişir, paslanmaz da pişir bir tadına bak hangisi daha tatlı hangisi daha güzel. Bakır daha güzeldir yani. Eski nesillerimiz, eski nenelerimiz devamlı bakırda yerdi, bakır getirirdi bakır kalaylattırırdı ama şimdiki nesil bulaşık makinesi var ya tabi bakır bulaşık makinesinde yıkanmadığı için hani paslanmaz, melamin hemen yemeği yiyecek makineye atacak keyfine bakacak ama eski insanlarımız öyle değildi eski insanlarımız küllen yıkardı bulaşığı. Şimdi artık bulaşık ilaçları çıktı bulaşık ilaçları yemeğin yağını çıkarmıyor bile. Yani şimdi kavurma leğenleri var en çok bayramda kalaya gelen kavurma leğenleri. Çanak çömlek bunlar bitti artık da kavurma leğeni geliyor en çok yani. İhtiyarladığın zaman zor geliyor, gençlikte hiç geliyordu. Gençlik bitti ihtiyarlık başladı zor gelmeye başladı yani bu yani. Gençlikte her şey kolay oluyor ama yaş geçtiğinde her şey zor geliyor" dedi. - DENİZLİ

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title
Close