Haberler

TUZLA YANGININDA ÖLEN İTFAİYECİNİN AİLESİNİN 24 YILLIK TAZMİNAT MÜCADELESİ

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Aile süresinde dava açmayan avukatın zararlarını karşılamasını talep ediyor-Kayınvalide Ayşe Kurt 24 senedir yetim torunumun hakkını alabilmek için uğraşıyorumHaber-Kamera Özden ATİK - Mikail BIYIKLI İSTANBUL, (DHA)- TUZLA Tersanesi'nde 1997'de tanker patlaması sonrasında çıkan yangını...

Aile süresinde dava açmayan avukatın zararlarını karşılamasını talep ediyor

-Kayınvalide Ayşe Kurt 24 senedir yetim torunumun hakkını alabilmek için uğraşıyorum

Haber-Kamera Özden ATİK - Mikail BIYIKLI İSTANBUL, (DHA)- TUZLA Tersanesi'nde 1997'de tanker patlaması sonrasında çıkan yangını söndürme çalışmaları sırasında hayatını kaybeden itfaiyeci Celil Dağ'ın ailesine, kazadan sonra ev verilerek toplanan bağışlarla yardım yapıldı. Ancak aile, süresinde dava açmaması nedeniyle İBB'den tazminat alamayarak zarara uğratıldıkları gerekçesiyle avukatlarına dava açtı. En son Yargıtay'dan dönen dava süreci aradan 24 yıl geçmesine rağmen devam ediyor. Kızı adına hukuk mücadelesini takip eden 73 yaşındaki Ayşe Kurt, 24 senedir böyle sürünüyorum, yetim torunumun hakkını alabilmek için uğraşıyorum dedi.

Tuzla Tersanesi'nde 13 Şubat 1997 tarihinde çıkan tanker yangınını söndürme çalışmalarında İtfaiye Grup Amiri Celil Dağ ve İbrahim Koray hayatını kaybetti. Kazadan sonra devam eden yargılama sürecinde Celil Dağ'ın ailesi tazminat alamadı. Kızı Songül Dağ adına vekalet alan annesi Ayşe Kurt'un hukuk mücadelesi ise aradan 24 yıl geçmesine rağmen devam ediyor.

DAVA SÜRECİ

Kaza sonrasındaki dava süreci tutanaklara göre şöyle gelişti İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne itfaiyeci Celil Dağ'ın çalıştığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yanan tankerin sahibi Diltaş Deniz İşletmeciliği ve Tankerciliği A.Ş. ve tersane sahibi Gemsan Gemi İşletmeciliği Ltd. Şirketi aleyhine dava açıldı. Mahkeme 11 Eylül 1998'de İBB yönünden davanın idari yargıda görülmesi için görevsizlik kararı verirken, diğer davalılar yönünden yetkisizlik kararı verdi. Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki yargılama sonunda Diltaş ve Gemsan şirketleri hakkında açılan dava, 1 Temmuz 1999'da esastan reddedildi. Karar temyiz edilse de Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nce onanarak kesinleşti.

AVUKAT SÜRESİNDE DAVA AÇMAYINCA TAZMİNAT ALAMADILAR

Öte yandan İBB aleyhine İstanbul 4. İdare Mahkemesi'ne açılan davanın, 28 Haziran 2002'de davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildi. Ayşe Kurt, vekalet verdiği avukat Zekeriya Şerbetçioğlu'nun görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını, süresinde dava açılması halinde tazminat alabilecekken alamadığını, aynı kaza nedeniyle idare mahkemesinde açılan davalarda belediyenin hizmet kusuru olduğunun belirlendiğini ve davaların lehe sonuçlandığını ileri sürerek tazminat davası açtı. Ayşe Kurt, uğradığı zararlar nedeniyle İdare Mahkemesi'ne ait kararın kesinleştiği 16 Haziran 2004'den itibaren işleyecek faizin avukat Şerbetçioğlu'ndan tahsilini talep etti.

RET KARARI ÜZERİNE DAVAYI YARGITAY'A TAŞIDI

Davalı avukat Şerbetçioğlu da süre aşımı nedeniyle verilen mahkeme kararının yanlış olduğunu, davacı Ayşe Kurt'un da dava açılması konusunda talimat vermediğini, olay nedeniyle davacının kendisine ve çocuğuna maaş bağlanarak ayni ve nakdi yardımların yapıldığını, dolayısıyla herhangi bir zarar uğramadığını savunarak davanın reddini talep etti. Avukat Zekeriya Şerbetçioğlu, vekalet görevini yerine getirdiği gerekçesiyle manevi tazminat talebinde bulunarak karşı dava da açtı. Mahkeme, avukatın talebi gibi davanın reddine karar verdi. Bunun üzerine Ayşe Kurt, kararı temyiz ederek Yargıtay'a taşıdı. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi de 12 Nisan 2011'de vekalet görevini özenle yerine getirmeyen buna bağlı olarak müvekkilinin zararına neden olan avukatın, davacıya karşı sorumlu olduğu, davacının uğradığı ve davalının sorumlu tutulabileceği zarar miktarı belirlenerek sonuca göre karar verilmesi belirtilerek bozma kararı verdi. Bozma üzerine mahkeme, bilirkişi raporuna göre Songül Dağ'ın gerçek maddi zararının 421 bin 351 TL olduğunu, kızı Sena Dağ'ın ise 80 bin 570 TL olduğunun bildirildiği, davacılara yapılan maddi yardımların güncellenmiş değerlerinin incelemesinde de davacılara yapılan yardımın uğranılan zarardan fazla olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.

BİR KEZ DAHA YARGITAY'A BAŞVURDU

Ayşe Kurt bu kararı da temyiz etti. Yargıtay 6 Temmuz 2020 tarihli bozma kararında, İBB tarafından davacılara verilen taşınmaz ile kira getirisi ve faizinin ayrıca ölün yardımı ve makdi yardımların destekten yoksun kalma tazminatından indirildiğinin anlaşıldığını, ancak evin İtfaiye Vakfı İktisadi İşletmesi tarafından satın alındığı gibi mahkemece indirim yapılan nakdi yardımların da aynı vakfın organizatörlüğünde üçüncü kişilerden toplanan para olduğunu kaydetti. Kararda, Üçüncü kişilerden toplanan yardımlar İBB'nin tazmin borcunun ifası amacıyla değil, yardım ya da bağış amacıyla yapılmış olduğundan, bunların davacıları destekten yoksun kalma tazminatı alacağından indirilmesi hatalıdır denilerek yardımları yapanın İBB ve İtfaiye Müdürlüğü olduğu gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesini usul ve yasaya aykırı buldu. Ayrıca davacının gerçek zararının belirlenmesinde maddi tazminat miktarının yanında, manevi tazminat miktarının da gözetilmesi gerektiği ifade edildi. Bozma kararı üzerine davanın, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden görülmesine devam ediliyor.

KIZI VE TORUNU İÇİN 24 YILDIR DAVAYI TAKİP EDİYOR

Kızı adına vekalet alarak dava sürecini 24 yıldır takip eden Ayşe Kurt, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kurt, Kıyafetleri yanıcı kıyafetiydi, koruyucu kıyafeti yoktu o zaman. İki kişiydi bunlar ikisi de amirdi, bunların ikisi çıktılar geminin üstüne gazetecileri indirmek için. Gazetecileri indiriyor orada bir patlama oluyor. Biri geminin içine düşüyor yanıyor, damadım da patlayınca denize düşüyor. Bütün yananlar tazminatını aldılar, bir tek biz alamadık, benim kızım alamadı dedi.

24 SENEDİR SÜRÜNÜYORUM

Damadının cenazesine o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayip Erdoğan'ın da katıldığını söyleyen Ayşe Kurt, O zamanki belediye başkanıydı cumhurbaşkanımız, hatta kendisi koydu mezara sonra 'Beni kimse ağlatamadı bu zamana kadar. Bu çocuk beni ağlattı' dedi. Çok üzüldü. 24 senedir böyle sürünüyorum yetim torunumun hakkını alabilmek için uğraşıyorum. Avukatlar da kaybetti ama ben dilekçe verdim Ankara'ya kadar gittim, her tarafa gittim gitmediğim yer kalamadı. İşte bu sefer Ankara'dan dediler 'Suç duyurusunda bulunun' dediler bulundum bende. Damadımın bir yaşında bebeği vardı biz onun için ilk zamanları davayla ilgilenemedik mahkemeyle. Kimsemiz de yoktu ama bu ilgilenen avukat bizim işimizi böyle bizi yıllardır süründürüyor diye konuştu.

YETER ARTIK YANİ ADALET YERİNİ BULSUN

Yangında hayatını kaybedenlerin yakınları tazminatlarını aldıklarını söyleyen Ayşe Kurt, kazada hayatını kaybeden İbrahim Koray'ın yakınlarına hem ev verildiğini, hem de tazminatın verildiğini, kendilerine sadece ev verildiğini, neden tazminat verilmediğini sorduklarını ifade etti. Ayşe Kurt mahkemenin sonuçlanmasını ve adaletin yerini bulmasını istediğini belirterek Benim yetim torunumun hakkını, tazminatını vermelerini istiyorum. Ben 73 yaşındayım mahkemelerde sürünüyorum. Yeter artık yani adalet yerini bulsun dedi. Duruşmalara Yalova'dan geldiğini söyleyen Kurt, her duruşmayı takip ettiğini belirterek bildiği kadarıyla üç hakimin değiştiğini söyledi.

TUZLA YANGININDA ÖLEN İTFAİYECİNİN AİLESİNİN 24 YILLIK TAZMİNAT MÜCADELESİ
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Yenidoğan Çetesi lideri Fırat Sarı sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

Bebek katili çetenin lideri sanık kürsüsünde! İşte ilk sözleri

'Kayyum atanacak belediye sayısı 16'yı bulacak' iddiası

"16 belediyeye daha kayyum" iddiası! Bir şehre özellikle dikkat çekildi

Tunceli ve Ovacık belediyelerine atanan kayyumlar göreve başladı

Verdikleri ilk talimat bakın ne oldu

Maserati'ye mi biniyor? İşte Yavuz Ağıralioğlu'nun özel plakalı makam aracı

Maserati'ye mi biniyor? İşte Ağıralioğlu'nun özel plakalı makam aracı

title