TÜRKİYE'DE AİLENİN DEĞİŞEN YAPISI ARAŞTIRILDI
Türkiye'de ailenin değişen yapısı araştırıldı.
Türkiye'de ailenin değişen yapısı araştırıldı. Araştırmada, katılımcıların yüzde 56,3'ünün kız çocuk istediği, yüzde 96,9'un yaşlandığında anne ve babasına bakmakla yükümlü olduğunu düşündüğü gibi sonuçlar ortaya çıktı.
Araştırma şirketi Areda Survey ve İstanbul Ticaret Üniversitesi iş birliğiyle Türkiye'de değişen aile yapısı araştırıldı. Araştırmaya, 26 ilden toplam 2 bin 400 kişi katıldı. Anket üzerinden gerçekleşen araştırmada; evlilik ve nikah durumu, çocuk sahipliği, yaşlı bakımı, aileyi bekleyen tehditler, aileyle ilgili değerler, kadının çalışmasına ilişkin tutumlar, ailenin ekonomik durumu, aile ile ilgili yasalar, aile içi şiddet ve boşanma gibi konu başlıkları ele alındı.
Araştırmanın sonuçları, düzenlenen toplantıda, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Areda Survey Genel Müdürü Yusuf Akın ve sosyolog Prof. Dr. Ömer Çaha'nın katılımıyla açıklandı.
YÜZDE 4,8; KADINLARIN EVLİLİK YAŞININ 18 YAŞINDAN ÖNCE BAŞLAYABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Araştırmada, katılımcıların yüzde 7,3'ü erkekler için evlilik yaşının 18'den başlaması gerektiğini düşünürken; kadın için evliliğin 18 yaşından önce başlaması gerektiğini düşünenlerin oranı yüzde 4,8.
Araştırmaya göre, kendisi küçük yaşta evlenenler, erken yaşta evliliği onaylamıyor.
KATILIMCILARIN YÜZDE 77,8'İ BİR ÇOCUK DAHA YAPMAYI DÜŞÜNMÜYOR
Araştırmada, katılımcıların yüzde 77,8'inin bir çocuk daha yapmayı düşünmediği ortaya çıktı.
Araştırmaya göre, tek çocuğu olanların yüzde 76,5'i, iki çocuğu olanların yüzde 75,9'u, 3 çocuğu olanların yüzde 88'i, 4 çocuğu olanların ise yüzde 80'i bir çocuk daha yapmak istemiyor.
Katılımcıların, yüzde 39,6'sının da bir aile için iki çocuğun ideal olduğunu düşünüyor.
YÜZDE 56,3 KIZ ÇOCUK İSTİYOR
Katılımcılara sorulan 'Tek bir çocuğunuz olacak olsa bunun kız mı yoksa erkek mi olmasını istersiniz?' sorusuna, katılımcıların yüzde 56,3'ü kız çocuk; yüzde 43,7'si ise erkek çocuk cevabını verdi.
YÜZDE 80 AİLE BÜYÜKLERİNİ ZİYARET EDİYOR
Araştırmada, katılımcıların anne ve babaları başta olmak üzere ailenin yaşlı bireylerini ziyaret ettiği anlaşıldı. Bu tür ziyaretlerin sürekli veya bazen gerçekleştirenlerin oranı yüzde 80-90 bandında seyrettiği görüldü.
YÜZDE 96,9 YAŞLANDIĞINDA EBEVEYNLERİNE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Araştırmaya katılanların yüzde 96,9'unun 'yaşlandıkları zaman anne ve babalarına bakmakla yükümlü' olduğunu düşündüğü ortaya çıktı.
EŞİTLİKÇİ NORM YÜKSEK SEVIYEDE
Katılımcılara sorulan, 'Kadın ailedeki işlerden, erkek ailenin geçiminden sorumlu olmalı' sorusuna, yüzde 57 katılıyorum derken, yüzde 43 katılmıyorum yanıtını verdi.
'Ailedeki işler ve ailenin geçimi ikisinin ortak sorumluluğunda olmalı' sorusuna ise, yüzde 76 katılıyorum, yüzde 24 ise katılmıyorum yanıtını verdi.
ŞİDDET DURUMUNDA ERKEĞE VERİLEN CEZALAR DOĞRU BULUNUYOR
Araştırmada, şiddet durumunda erkeğe verilen evden uzaklaştırma cezasını yüzde 30,3 doğru, yüzde 30,5 kesinlikle doğru buldu.
Kadın cinayetlerinin altında yatan en önemli neden ise, cezaların caydırıcı olmaması olarak görülüyor.
ESKİDEN ERKEK ÇOCUK DAHA ÇOK İSTENİRDİ
Araştırmayı değerlendiren Sosyolog Prof. Dr. Ömer Çaha, modern değerlerle geleneksel değerleri harmanlayan bir tutumun görüldüğünü söyledi.
Çaha, 'Toplumda genel olarak eşitlikçi bir durum hakim. Türk aile yapısında kız çocuğu giderek istenen bir çocuk halini aldı. Genel olarak ailenin soyu erkek üzerinden devam eder, erkek ailenin geleceği olarak görülür ve erkek çocuk talep edilir algısı vardı. Eskiden yapılan sosyolojik araştırmalarda erkek çocuğunun istenme oranı kız çocuğun istenme oranının çok çok üstündeydi. Bugün ise, tek çocuğunuz olursa dediğimizde toplumun yüzde 56'sı bunun kız çocuğu olmasını istiyor. Bu aileye ilişkin önemli bir dönüşüm noktası' diye konuştu.
AİLE İÇİ İLİŞKİLER GÜÇLÜ ŞEKİLDE DEVAM EDİYOR
Aile içi ilişkilerin güçlü bir şekilde devam ettiğini belirten Prof. Dr. Çaha, 'Türk toplumu anne babaya bakma yükümlülüğünü kendinde görüyor. Yaşlıların nerede bakılmasıyla ilgili yapılan sorgulamada, ailenin yanında yaşlıların bakılması devletin de bu konuda aileye maddi destekte bulunması anlayışı söz konusu' ifadelerini kullandı.
ZOR ZAMANLARDA AKLA İLK AİLE GELİYOR
Salgın sürecinde aile bireyleri arasında dayanışma görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Çaha, sözlerini şöyle sonlandırdı:
'İnsanlar genel olarak aile yaşantısından memnun ve mutluluk duyuyor. Özellikle zor zamanlarda, akla ilk aile geliyor. Aile toplumumuzun merkezinde yer almaya devam ediyor.Modern değerleri özümserken, modern değerlerle çelişmeyen geleneksel değerleri de muhafaza ediyor. Türk aile yapısının resminin bu olduğunu söyleyebiliriz. Değişim özellikle kadın üzerinden seyrediyor. Kadının toplumsal bir aktör olmasıyla bağlantılı. Kadının önemli bir faktör olması aileyi güçlendiriyor.'
DHA-Genel - Türkiye-İstanbul / Merkez - Gökçe KARAKÖSE, Ömer HASAR / İSTANBUL,(DHA)