Haberler

Türkiye, Çin'in En Önemli Ticari Ortaklarındandır

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Ardından söz alan Çin Halk Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Liu Zengxian, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin gittikçe yoğunlaştığını, İpek Yolu Projesi sebebiyle de Çin Hükümeti'nin Türkiye'ye ayrıca önem verdiğini dile getirdi.

Bu anlamda devlet başkanları ve bakanlar düzeyinde üst düzey temasların olumlu sonuçlarını gördüklerini ve memnuniyetle karşıladıklarını anlatan Liu Zengxian, "Gerek G20 Zirvesinde Cumhurbaşkanları düzeyindeki temaslar, gerek Ankara'da hükümetler arası işbirliği toplantısı ve yıl boyu yapılan temaslar neticesinde pek çok alanda iş birliği gerçekleşmeye başlamıştır. Bunun yanı sıra, hükümetimizin geçtiğimiz yıl açıkladığı "Bir Kuşak Bir Yol" projesi, hem Çin ekonomisini canlandıracak hem de küresel piyasaları birbirine yaklaştıracak uzun vadeli oldukça önemli bir girişim olacaktır. Pek çok ülke ekonomisini önemli ölçüde etkileyecek olan bu dev proje içinde, Türkiye de tarihi İpek Yolunun devamı olan Orta Koridor çerçevesinde mutlaka yer almalıdır. Çin'den başlayarak Orta Asya ve Hazar bölgesini Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayan Orta Koridor, Asya'daki en kısa ve en rekabetçi güzergahtır. Mayıs ayında Çin'de, "Bir Kuşak Bir Yol Zirvesi" düzenleyerek bu kapsamda Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağırlayacağız. Gerekli işbirliği artarak devam edecektir. Bir diğer işbirliği göstergemiz de İzmir'e konsolosluğumuzun açılmış olmasıdır. Çin'in eyaletleri ile Türkiye'nin kentleri arasında köprü oluşturmaya çalışmaktayız. Gelişmeleri büyük memnuniyetle karşılıyoruz." şeklinde konuştu.

İstanbul Policy Center Araştırma Akademi Üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi Asya Çalışmaları Öğretim Üyesi Dr. Altay Atlı ise, yükselen büyük bir ekonomik değer olan Çin'in son zamanlarda nispeten daha düşük ekonomik büyüme oranlarına hakim bir döneme girdiğini anımsattı. Dr. Altay Atlı "İki haneli büyüme rakamlarının yerini, 'yeni normal' olarak nitelendirilen daha düşük bir ekonomik büyüme almıştır. Bu yeni modelde düşük maliyetli üretimden yüksek katma değerli üretime inovasyona geçildi. Geleneksel sanayi kolları dönüşmekte, yüksek teknolojiye sahip sanayinin gelişimi için yapısal reformlara hız verilmektedir. Çin'in değişimi yönünde geçtiğimiz sene sadece araştırma ve geliştirme alanında 300 milyar dolar harcandığına dikkat çekmek isterim. Çin yeni haliyle Dünya lideri olmaya yöneldi. Ayrıca geçen yıl açıklanan "Made in China 2025" planıyla da inovasyonun ekonomideki etkisini artırmak ve Çin sanayisini kapsamlı bir şekilde dönüştürmek amaçlanmaktadır." dedi.
Çin'e ihraç edilen ürünlerin çeşitlendirilmesi gerektiğini de vurgulayan konuşmacılar, Çinli firmaların Türkiye'de enerji, altyapı, turizm, finans ve bilişim teknolojileri gibi sektörlerde yatırım yapmalarının, dengesizliği her iki taraf açısından yarar getirecek şekilde düzeltilebileceğine inandıklarını, Türk ve Çinli şirketler arasında kurulacak ortaklıkların da bu gelişime ivme kazandıracağını düşündüklerini dile getirdi.
Daha sonra söz alan Serbest Danışman ve EGİAD Üyesi Alptekin Aydın, Çin'in bölgelerindeki kirlenmeyi sona erdirmek amacıyla İzmir'in Büyük Kanal Projesi'ni örnek aldığını ve bu kapsamda uzun süre Çin'de kalarak projenin tanıtımını yaptığını dile getirdi. Çin'in Fırsatlar Ülkesi olabileceğinin altını çizen Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Ege Serbest Bölgesi'nin Çin'de birçok kardeş şehri ve kurumu bulunduğuna dikkat çekti.

Türkiye'deki Çin kökenli yatırımcılara ve Çin'de faaliyetleri bulunan Türkiye kökenli yatırımcılara hizmet veren Mazars Denge, Global Çin Hizmetleri Türkiye Koordinatörü Halil İbrahim Topal ise Çin'deki yaşam biçiminden, kültürüne; iş ilişkilerinden ortaklık süreçlerine kadar atılması gereken adımları ve yol haritasını ayrıntılı bir sunumla iş dünyasına aktardı. Çin'de yaşadığı deneyimleri paylaşan Topal, "İşbirlikleri arttıkça kültürel ve politik işbirliklerinin de artacağına inanıyorum. İki kültür aslında birbirine çok da uzak değil. Aramızdaki bağların daha da güçleneceğinin bilincindeyiz. Orada yaşadığım deneyim, yazılarından yaşam biçimlerine, iş anlayışlarından eğlence kültürüne kadar çok farklıydı" dedi.

Kaynak: Bültenler / Güncel
title
Close