Haberler

Türk Yazarlar Necip Tosun ve Aykut Ertuğrul Tahran'da Okurlarıyla Buluştu

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk yazarlar Necip Tosun ve Aykut Ertuğrul, Tahran'da düzenlenen bir programda Farsça'ya çevrilen kitaplarını tanıttı ve Türk edebiyatı hakkında söyleşilere katıldı. Yazarlar, Türk edebiyatı ile İran edebiyatı arasındaki ilişkileri ve çeviri sorunlarını ele aldı.

Kitapları Farsça'ya tercüme edilen Türk yazarlar Necip Tosun ile Aykut Ertuğrul, Tahran'da okurları ile bir araya geldi.

Başkentteki Allame Tabatabai Üniversitesinde düzenlenen programa, üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrenci ve öğretim üyelerinin yanı sıra okurlar da katıldı.

Farsçaya çevrilen kitapların tanıtımının ardından düzenlenen söyleşide konuşan Türk yazarlar, Türk edebiyatı ve çeviri sanatı hakkındaki soruları cevapladı.

Programa katılan yazar Necip Tosun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Farsçaya çevrilen "Gidilmemiş Yerlerin Türküsü" kitabının tanıtımı için İran'a geldiğini belirtti.

Tosun, üç gün sürecek Tahran programı boyunca Farsçaya çevrilen kitabı, Türk edebiyatı ve Türk edebiyatı ile İran edebiyatı arasındaki ilişkiler hakkında söyleşilere katılacağını kaydetti.

Programda yapılan sunumlarda "edebiyatta çeviri sorununun" ele alındığını ifade eden Tosun, "Ne yazık ki hem İran hem de Türkiye'de mevcut edebiyat ortamını yansıtıcı kitaplar çevrilmiş değil. Özellikle tek yanlı çeviriler tek yanlı bakmalar bir körleşmeye, iki halkın da ürettiği edebiyatın eksik olarak anlaşılmasına neden olmakta." diye konuştu.

Tosun, "ideolojik körlük" olarak tanımladığı bu durumun aşılması için iki ülke insanını tam tanıtacak önemli eserlerin her iki dile çevrilmesi gerektiğini söyledi.

Söyleşilerde bu imkanları araştırdıklarına değinen Tosun, "Buradaki akademisyenlere ve Türkoloji öğrencilerine Türk edebiyatını anlatmaya çalışıyoruz. Bu anlamda çok yararlı görüşmeler yapıyoruz. Çok ilgililer, Türkçeyi öğrenmişler, Türkçeyi seviyorlar. Biz de onlara Türkçeyi sevdirecek kitaplar öneriyoruz." ifadelerini kullandı.

Tosun, karşılıklı bilgi paylaşımının iki ülke halkının kültürel yakınlaşması açısından çok yararlı olacağını belirtti.

Yazar ve editör Aykut Ertuğrul da bir dilden diğer bir dile kültürel bir metnin tam anlamıyla çevrilmesinin imkansıza yakın olduğunu, ancak aynı kültürel havzadaki diller için böyle bir sorun olmadığına değindi.

Ertuğrul, örneğin metinde Hızır Aleyhisselam geçtiği zaman batı kültüründe bir dile çevirirken bunu bir dipnot ile açıklamak gerektiğini, karşı kültürde olmayan bir kavramı çevirmenin imkanları zorladığını söyledi.

Aynı durumun Türkiye ve İran gibi komşu kültürlerde yaşanmadığını ifade eden Ertuğrul, İslam ortak noktasında buluşan kültürlerin dillerine çevirilerde sıkıntıların azaldığını belirtti.

Ertuğrul, komşu ülkeler arasında çeviri faaliyetlerinin istenilen düzeyde olmadığını kaydederek bunun aşılacağına yönelik umudunun arttığını dile getirdi.

"Başlangıçların Sonsuz Mutluluğu" isimli öykü kitabı Farsçaya çevrilen Ertuğrul, öykülerinde bolca kültürel imgelere göndermeler olduğunu söyleyerek söz konusu imgelerin Farsçada karşılıklarının olmasından dolayı mutlu olduğunu ifade etti.

Tahran'daki programın düzenleyicilerinden Allame Tabatabai Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Behruz Bekbabayi de böyle bir program ev sahipliği yapmaktan memnun olduklarını belirtti.

Programı düzenleme sebeplerini anlatan Bekbabayi, "Açıkçası benim 'Doğu Ortak İslam Medeniyeti' adında bir tezim var. Bu tezi ortaya koymaya çalışıyorum. Doğunun üç esaslı medeniyeti Türk, Fars ve Araplar son zamanlarda birbirimizi yeterince tanımıyoruz. Bu da ayrışmalara sebep oluyor." diye konuştu.

Bekbabayi, bir Türkolog olarak girişimler yapması gerektiği düşüncesiyle bu tür programlar düzenlemeye karar verdiğini aktararak konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir boşluk var, özellikle Türkçe ile Farsça arasında. Klasik edebiyatta karşılıklı birbirimizi tanıyoruz ama modern edebiyatta birbirimizi yeterince tanımıyoruz. Değerli yazarlarımız gerektiği gibi tanınmıyor. Dolayısıyla böyle programlar, seminerler düzenleyelim birbirimizi dolaylı değil doğrudan tanıyalım istiyoruz."

Kaynak: AA / Güncel
title
Close