Türk Telekom ve Argela Uluslararası Yarışmada 2 Projeyle Finalde

Türk Telekom'un mobil geleceğin temelini oluşturan 4,5G ve 5G teknolojileri konusunda sürdürdüğü çalışmalar, uluslararası ödül organizasyonlarında takdir görmeye devam ediyor.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Türk Telekom geliştirdiği çözümlerle 5G alanında dünyanın en önemli etkinliklerinden biri kabul edilen 5G World Summit kapsamında düzenlenen LTE&5G World Awards 2016'da GiGA LTE&GiGA 4,5G projesiyle "En İyi Heterojen Şebeke Uygulaması" kategorisinde finale kaldı.

Türk Telekom iştiraki Argela ise ProgRAN (Programlanabilir Radyo Erişim Ağları) projesiyle "5G Özelindeki Ar-Ge Çalışmalarına En Büyük Katkıyı Sağlayan Şirket" kategorisinde birincilik için yarışacak. Argela bu başarısı ile aday gösterildiği kategoride yarışacak ilk Türk firma olma özelliği taşıyor.

Kazanan projeler 29 Haziran'da Londra'da düzenlenecek ödül töreninde açıklanacak.

Finale kalan projeler hakkında

Türk Telekom'un Korea Telekom ile birlikte "En İyi Heterojen Şebeke Uygulaması" kategorisinde finale kaldığı GiGA LTE & GiGA 4,5G teknolojisi hem heterojen şebeke yapısı (HetNet) hem de gigabit düzeyinde hızları ile 5G'ye yakınsayan bir teknoloji. GiGA 4,5G teknolojisinde fiber gücü ile kullanılan 5.nesil (802.11ac) Wi-Fi şebekesi en hızlı ve en yüksek kapasiteyle sunuluyor.

Türk Telekom iştiraklerinden Argela'nın geliştirdiği ProgRAN, 5G standartlarının olgunlaşmasında önemli rol oynayacak iki farklı özelliği aynı anda adresleyebilen dünyadaki ilk radyo erişim ağı mimarisi olarak dikkati çekiyor. Argela'nın bugüne kadar 12 uluslararası patent başvurusunda bulunduğu ProgRAN, operatörlerin mevcut yerleşik baz istasyonlarından ihtiyaca göre dinamik olarak çok sayıda sanal baz istasyonu türetmelerini sağlayarak kaynakların çok daha etkin ve verimli kullanılmasını sağlıyor. Bu sayede operatörler herhangi bir amaç için, sadece o amaca göre programlanmış ve yüksek kalitede hizmet sunan sanal baz istasyonlarını anında hayata geçirebiliyor.

ProgRAN ayrıca mevcut baz istasyonlarındaki işlem gücü ve kapasitenin bir kısmının bulut veri merkezine taşınmasına izin veriyor. Böylece anlık talebe bağlı olarak yüksek kapasiteli hizmet verme ihtiyacı duyan baz istasyonları, işlem gücünün bir kısmını buluta aktarmış olan diğer baz istasyonlarının ortak kapasitesinden faydalanabiliyor.