ŞANLIURFA - Türk Tarih Kurumu Başkanı Çetin'den "milli bilinç" vurgusu

Türk Tarih Kurumu Başkanı Birol Çetin, tarihçiler olarak en temel görevlerinin milli bilinç ve vatan sevgisini korumak olduğunu söyledi.

Türk Tarih Kurumu ile Kıbrıs Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı iş birliğinde Şanlıurfa'da "Kıbrıs'ta Tarih Eğitimi Çalıştayı" düzenlendi. Çalıştayda, Kıbrıs'ta görevli tarih öğretmenleri Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu üyeleriyle bir araya gelerek, görüş alışverişinde bulundu.

Birol Çetin, çalıştaydaki konuşmasında, kurum olarak Türk tarihinin bilimsel yöntemlerle araştırılması noktasında yaklaşık bir asırdır çalıştıklarını belirtti.

Tarihin çok kıymetli bir bilim dalı olduğunu dile getiren Çetin, son yıllarda gençlerde tarihe karşı ciddi bir ilgi ve alakanın bulunduğunu anlattı.

Kurum olarak yapacakları çalışmaları öğretmenlerle gerçekleştirmeye çalıştıklarını ifade eden Çetin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgın şartlarının dünyadaki bütün ezberleri bozduğunu, çok zor bir dönemden geçildiğini ifade etti.

Dünya genelinde gündelik hayatla ilgili alışkanlıkların değiştiğini, geleceğin planlanamadığını, çocukların kontrolden çıkmaya başladığını anlatan Çetin, Kore'de cinsiyetsizleşme akımının çıktığını, artık çocukların cinsiyetini korumak zorunda kalınan bir dönemde olunduğunu kaydetti.

Sadece çocuklarla ilgili değil öğrencilerle de ilgili önemli kararlar alınması gerektiğine işaret eden Çetin, şöyle konuştu:

"Bu yapılanlar tesadüfi değil, elimizde bilgiler var bazı ülkelerde bunlar özellikle yapılıyor. O çocuklar hedef alınmış o neslin ifsat edilmesi için bunlar kasıtlı yapılmaya çalışılıyor. Böyle de bir saldırıyla karşı karşıyayız. Dolaysıyla sorunlarımız çok fazla. Çocuklarımız bolluk döneminde yetiştiler sıkıntı nedir bilmiyorlar açıkçası söylemek gerekiyorsa. Bizim neslimiz bu konularda daha tecrübeli ve dayanıklı bunu da öğrenciliklerimizden biliyoruz. O zaman ki imkanlar şuan ki gibi değildi. Vatan sevgisi, milli ruh erozyona uğrayabiliyor. Tarihimizden dünyaya vereceğimiz şeyler var fakat bu emperyal sistem buna izin vermiyor. Bizler tarihçiler olarak en temel görevimiz milli bilincimizi, vatan sevgimizi korumaktır. Yoksa yok oluruz. Milli bilinci, bireyin kendi kaderini kendisinin tayin etmesini, plan yapabilmesini istemiyorlar. Ne isteniliyor; tüketici ol, 'diğer kimlikleri bir tarafa bırak' deniliyor. Yani bizden istedikleri aynı zevklere sahip olun ayrı markaları giyin diyorlar. "

KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Eğitim Ortak Hizmetler Dairesi Müdürü Cengiz Uzun da öğretmenlerin gelişiminin toplumun gelişimi anlamına geldiğini söyledi.

Türk Tarih Kurumunun Mustafa Kemal Atatürk'ün yüzyıllık mirası olduğunu belirten Uzun, "Bu miras dünya için literatüre, bir prestije sahip değerli bir kurumdur. Bu değerli kurumumuzun bilgi birikiminden biz Kıbrıs'ta yaşayan ve eğitimle uğraşan öğretmenlerin özellikle tarih öğretmenlerinin ve tarihçilerin yararlanması gerekiyor. Bizler bu konuda çalışmalar yürütüyoruz." diye konuştu.

Konuşmaların ardından çalıştay soru cevap bölümüyle devam etti.

Çalıştayın ardından katılımcılar, Şanlıurfa ve Gaziantep'te tarihi ve turistik mekanları ziyaret edecek.