Tur teknesi olayında 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis istemi
Antalya'da 2016 yılında fırtına nedeniyle batarak 2 kişinin hayatını kaybettiği, 38 kişinin ise yaralandığı tur teknesi olayının mütalaası hazırlandı.
Antalya'da 2016 yılında fırtına nedeniyle batarak 2 kişinin hayatını kaybettiği, 38 kişinin ise yaralandığı tur teknesi olayının mütalaası hazırlandı. Duruşma savcısı mütalaasında halen tutuksuz yargılanan gemi sahibi, kaptanı ve iki mürettebat hakkında, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına' neden olma suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep etti. Olay, 3 Eylül 2016 tarihinde Antalya Yat Limanı açıklarında meydana geldi. Antalya Yat Limanı açıklarında dönüş yolunda fırtına nedeniyle 'Kurt-C' isimli tur teknesi battı. 84 kişinin tahliye edildiği teknede, 38 kişi yaralandı. Serap Çelik (38) ve Lübnan uyruklu Samira Frayha'nın (48) ise kayıp olduğu belirlendi. Olayın ardından sahil güvenlik ve deniz polisi su yüzeyinde ve su altında yaptığı çalışmada iki kişinin izine rastlamadı. 4 Eylül 2016'nın sabah saatlerinde ise arama çalışmalarına devam edildi. Antalya Büyükşehir Belediyesi su altı ekibinin de destek verdiği aramada Serap Çelik'in cansız bedeni teknenin mutfak bölümündeki yerde bulundu. Bota alınan Çelik'in cesedi kimliğinin kesin tespiti için Yat Limanı'na çıkarıldı. Ambulansa alınan Çelik'in cenazesini yakınları teşhis etti. İlk kontrollerde vücudunda herhangi bir kesik ve yaralanma izi olmadığı belirlenen Serap Çelik'in cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Ekipler daha sonra yeniden kayıp Samira Frayha'yı bulmak için batığın olduğu yere gitti. Yaklaşık bir saat sonra ise Frayha'nın cansız bedenine ekipler makine dairesinde ulaştı. Botla limana çıkarılan Frayha'nın cesedi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı. Olayın ardından gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen tekne kaptanı A.T. tutuklanırken, tekne çalışanları S.K., A.K. ve tekne sahibi H.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.Tutuklu sanığın kalmadığı davada konuyla ilgili savcılık mütalaası hazırlandı. Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya ilişkin savcı tarafından hazırlanan mütalaa, mahkeme heyetine sunuldu. Mütalaada, "KURT C" isimli tur teknesinin sahibinin H.K. olduğu, sanık A.T.'nin kaptanı, sanıklar A.K. ile S.K'nın çalışanı olduğu belirtildi.
"KURT C" isimli tur teknesinin, 3 Eylül 2016 saat 11.00 sıralarında Kaleiçi Yat Limanı'ndan 78 biletli yolcu, 5 misafir ve 3 mürettebat olmak üzere toplam 86 kişi ile ayrıldığının ifade edildiği mütalaada, aynı gün turunu tamamlayıp geri dönüş yaparken 16.50 sıralarında Konyaaltı Plajı açıklarında alabora olduğuna değinildi. Mütalaada, olay nedeniyle yolculardan Serap Çelik ve Samira Frayha'nın hayatını kaybettiği ve 38 yolcunun ise yaralandığı kaydedildi.
TEKNE SAHİBİ, KAPTAN VE MÜRETTEBAT KUSURlu Gemi sahibi H.K.'nın sorumlu ve kusurlu olduğunun vurgulandığı savcılık mütaalasında, alt güverte de sancak vasatta bulunan kamaraya ait iki adet lumbuzun açık olması nedeniyle dinamik kuvvetlerin etkisi ile teknenin sancak tarafa yan yattığı belirtildi.
MÜTALAA ŞÖYLE DEVAM ETTİ:
"Yan yatma sırasında ilk suyun sancak taraf lumbuzlardan tekneye dolmaya başlamasıyla tekenin battığı, fırtınanın geldiğini gören kaptan sanık A.T. ve mürettebat sanıklar A.K. ile S.K'nin teknede görevli ve sorumlu olan çalışanlar olarak bu lumbuzları kapatmamış olması nedeni ile ihmallerin olduğu, tekne tura çıkmadan önce kaptan sanık A.T'nin tur süresine ilişkin hava ve deniz tahminlerini öğrenmek zorunda olmasına rağmen hava durumunu yeterince araştırmadığı belirlendi" Mütalaada, bu nedenlerle gemi sahibi sanık H.K. ile kaptan A.T'nin, 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına' neden olma suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar, gemi mürettebatı sanıklar A.K. ve S.K'nın ise 'taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birden fazla kişinin yaralanmasına neden oldukları' gerekçesiyle 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Sanıklar A.C. ile Ö.T'nin olayda kusurunun bulunmadığı belirtilerek haklarında beraat kararı verilmesi istendi.
(Huriye Ferah Vanlı/İHA)