Haberler
İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes antlaşması yürürlüğe girdi

Ateşkes başladı! Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

Merkel anılarını yazdı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun bir bölüm ayırdı

Merkel anılarını yazdı! Tahtlar için çok konuşulacak ifadeler

Trakya'daki yerleşim baskısı, kınalı kekliği azalttı

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Trakya'daki yerleşim baskısı, kınalı kekliği azalttıAKDENİZ Üniversitesi (AÜ) ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden 3 bilim insanı, Anadolu tarihinde önemli yere sahip, 2 bin yıllık mozaiklerde bile yer bulan kınalı kekliğin Trakya bölgesindeki popülasyonunun azaldığı uyarısında bulundu.

Trakya'daki yerleşim baskısı, kınalı kekliği azalttı

AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden 3 bilim insanı, Anadolu tarihinde önemli yere sahip, 2 bin yıllık mozaiklerde bile yer bulan kınalı kekliğin Trakya bölgesindeki popülasyonunun azaldığı uyarısında bulundu. Bölgenin yerleşim baskısı altında kalmasının, bu azalmada en önemli etken olduğu kaydedildi.

AÜ'den Prof. Dr. Ali Erdoğan ve Dr. Bekir Kabasakal ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden Doç. Dr. Sarp Kaya, Anadolu kültüründe önemli yere sahip olan kınalı keklik için bilimsel araştırmaya imza attı. TÜBİTAK'ın finansal destek sunduğu, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün katkısıyla 3 yıl süren çalışma tamamlandı. Anadolu'nun farklı coğrafyalarında gerçekleştirilen arkeolojik ve farklı amaçlı, Hatay'da mevsimler mozaiği, Amasya'da elma ve keklik mozaiği, Şanlıurfa keklik mozaiği ve Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde bulunan mozaik örneklerinde kınalı kekliğin işlenmesi, bu kuşun tarihinin çok eskiye dayandığının göstergesi olarak kabul ediliyor.

EVLERİN EN GÜZEL ODALARI KEKLİKLERE AYRILMIŞ

Prof. Dr. Ali Erdoğan, kekliğin Türk kültüründe önemli yeri olan kuş türü olduğunu söyledi. Anadolu'da yaşayan birçok kuş türünde olduğu gibi keklikte de bilimsel çalışma eksiği olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'de keklik türü sayısını, genetik kökenlerini ve yayılış bölgelerinin nereler olduğunu gösteren çalışmalar eksikti. Örneğin kaya kekliğinden bahsediliyor ama araştırma bize bu keklik türünün Anadolu'da olmadığını gösterdi. Özellikle Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaşayan vatandaşların kekliklere ciddi ilgileri var. Evlerinde en güzel odaları keklik odaları haline getiriyorlar. Milli Parklar aracılığıyla üretilip doğaya salınan keklik çalışmaları da var. Acaba bunların doğaya etkisi nasıl oluyor, diye de araştırdık. Ciddi sonuçlar elde ettik. Yakın zamanda bilim dünyası ile bunu paylaşacağız" diye konuştu.

'BURADA HAYVANI BULMAKTA ZORLANDIK'

Doç. Dr. Sarp Kaya ise çalışmanın sonuçlarına yönelik bilgi verdi. Araştırmada kınalı kekliğin Anadolu'dan Çin'e kadar yayılış gösterdiğinin ortaya çıktığını kaydeden Kaya, bu hayvanın kökeninin Anadolu olabileceği yönünde önemli bulgular elde ettiklerini aktardı. 16 bölgede yaptıkları araştırmada bu hayvanın sevildiğini gördüklerini dile getiren Kaya, şöyle konuştu:

"Trakya'da yaptığımız araştırmada bu hayvan için genetik çeşitliliğinin azaldığı anlaşıldı. Anadolu, Trakya'ya oranla nispeten iyi durumda, genetik çeşitlilik yüksek. Fakat Anadolu'da elde edilen sonuç, bu hayvana gerekli özeni göstermeyelim anlamına gelmiyor. Trakya Bölgesi özellikle alarm veriyor. Burada hayvanı bulmakta zorlandık. Sadece birkaç noktada rastlayabildik. Örneklemlerden elde ettiğimiz verilerde bu popülasyonun oldukça küçüldüğünü ve zor durumda olduklarını gösteriyor. Bu bölge yerleşim yani insan baskısı altında. Dolayısıyla insanoğlu ekolojik dengeye zarar veriyor. Sanayileşme ve tarım da bunda etkili. Koruma açısından daha hassasiyetle yaklaşılması gerekiyor."

'KEKLİK SALINIMINDA ÖNCELİK, BÖLGE HAYVANI OLMALI'

Doç. Dr. Sarp Kaya, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün bu hayvanların çoğalması için yetiştirdikleri keklikleri doğaya saldığını hatırlattı. Kaya, "Eğer salınım yapılacaksa her bölgenin kendi hayvanının salınım yapılması gerekiyor. Farklı bölgelerden getirilen hayvanların salınımı çok doğru değil" dedi.

Dr. Bekir Kabasakal da çalışmaya 2016 yılında başladıklarını söyledi. 2017 yılında arazi çalışmalarına başladıklarını dile getiren Dr. Kabasakal, "Habitat çeşitliliğini göz önünde bulundurarak Türkiye'yi 16 bölgeye ayırıp, çalışma yaptık. Her bölgeden 20'şer örnek topladık. Davranışsal ve genetik örnekler aldık. Kanat ve kuyruk uzunlukları ölçüldü. Seslerini kaydettik. Tüy örnekleri topladık. Arazi çalışmalarında örneklemleri yakalamak bizi zorladı. Bu nedenle arazi çalışmaları çok uzun sürdü. Alternatif avlanan bireylerin yakaladıkları kekliklerden de örnekler aldık. Örnekleri aldıktan sonra laboratuvar çalışmaları başladı. Projeyi sonuçlandırdık, yayınları hazırlama aşamasına geçtik" diye konuştu.

Trakya'daki yerleşim baskısı, kınalı kekliği azalttı
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title