Haberler

Trabzonlu Eski Komando Gazilik Ünvanını İstedi

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Askerde katıldığı bir çatışma sırasında gözünde yüzde 80 görme kaybı oluşan Trabzonlu eski komando İbrahim Başar, 18 yıldır gazilik unvanını almanın mücadelesini veriyor.

Asker olduğu yıllarda katıldığı bir çatışma sırasında gözünde yüzde 80 görme kaybı olan Trabzonlu eski komando İbrahim Başar, 18 yıldır gazilik unvanını almanın mücadelesini veriyor.

1993-94 yılları arasında Bolu İkinci Komando Tugayı'nda askerlik yaptığı esnada doğu görevine giderek burada terör örgütü ile girdikleri bir çatışma sonrasında sağ gözünde yüzde 80 görme kaybı oluşan İbrahim Başar(40), 18 yıldır gazilik unvanının kendisine hak ettiği halde verilmediğini iddia etti.

İbrahim Başar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'dan yardım istedi.

Başar, yaralandığı dönemde kendisine verilen askeri rapor nedeniyle gazi yasasından faydalanamadığını, bu durumun düzeltilmesi için mücadele ettiğini ifade etti. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile 11 bin 771 lira Nakdi Gazi Tazminatı verilmesine rağmen Gazi unvanını alamamasını kabullenemeyen Başar, yetkililerden kendisine yardımcı olmalarını istedi.

Trabzon'un Akoluk mevkiinde 5 çocuklu bir aile babası olan eski komando İbrahim Başar, gazilik unvanının kendisine verilmesi için sonuna kadar mücadele edeceğini belirtti. 1993-94 yılları arasında Bolu İkinci Komando Tugayı'nda asker iken Doğu'da göreve gönderildiklerini anlatan Başar, şöyle konuştu: "7 Haziran 1994'te Diyarbakır Silvan'da operasyon dönüşü Silvan Er Eğitim Taburu'nda gece saat 24.00 sularında istirahattayken, terör örgütünün roket atarlı saldırısına maruz kaldık. Yataklarımızdan kalkıp savunma mevzilerimize gitmek üzere dışarı çıktığımız esnada, gece karanlığında fark edemediğimden birliğin çevresini saran dikenli tellerden biri sağ gözümü yırttı. O esnada birlikte yapılan ilk müdahalenin ardından beni Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne sevk ettiler."

Gözünde ciddi bir yırtık oluşması nedeniyle orada uzun bir süre tedavi gördüğünü belirten Başar, şunları söyledi: "Tedavi sonrasında Diyarbakır Askeri Hastanesi bana 10 gün istirahat vererek birliğime gönderdi. 10 gün sonrasında ben tekrar operasyonlara çıktım ama gözümde akma oluşmaya başladı. Dolayısıyla ilk etapta tekrar Diyarbakır Askeri Hastanesi'ne oradan da GATA'ya sevk edildim. 15 günlük bir tedavinin ardından GATA'da, yüzde 14 görmediğimi 'Askerliğe elverişlidir, Komando olamaz' yazan bir rapor verildi. Daha sonra ben birliğimden ayrılarak Ankara Mamak Mekanize Tugay'ına gönderildim ve askerliğimi orada tamamladım. Tezkereyi aldıktan sonra her geçen yıl gözümdeki görme kaybı ve akma arttı. Bu sıkıntılarla 2007 yılına geldik, ancak o yıllarda bir gazeteyi dahi okuyamaz duruma geldiğimi fark edince ben de hak ettiğim gazi unvanını almak için mücadele etmeye başladım. Trabzon'da 6 kez hastaneye giderek özel muayene sonucunda Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden yüzde 80 görme kaybım olduğuna dair rapor aldım ve bu raporla mücadeleme başladım ama GATA'nın 'Askerliğe elverişlidir, Komando olamaz' raporu nedeniyle gazi unvanını bana vermediler."

Gazi unvanını almak için görüşmediği kimse kalmadığını dile getiren İbrahim Başar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben haklarımı aradığım yıllarda 2011 seçimleri hazırlık dönemiydi. Allah bana yardımcı oldu ve tesadüf eseri şimdiki Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve Trabzon Milletvekili Faruk Özak ile görüşme fırsatı buldum. Onlar bana yardım edecekleri sözünü vererek benden dosyamı istedi. Kendilerine dosyamı verdim ama beni Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştürmelerini rica ettim. 31 Mayıs 2011 tarihli Trabzon mitingi sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüm. Durumumu söyleyerek gazilik haklarımı alamadığımı kendisine söyledim. Sayın Başbakanımız bana, yeni yasa çıkacağını ve benim de bu yasadan faydalanacağımı söyledi. Görüşme esnasında Bakan Hayati Yazıcı da yanımızdaydı, Başbakan benim dosyamı alarak kendisine teslim etti. Bakan Yazıcı da, durum hakkında bilgisi olduğunu ve ilgileneceklerini ifade etti. Tabii ki sevindik."

Yasa çıkmadan önce de olayın takipçisi olduğunu belirten Başar, sözlerine şöyle devam etti: "Yasa çıkmadan önce Başbakanlık'ı aradım, bana Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Şehit Yakınları ve Gaziler Dairesi Başkanlığı diye bir yer kurulduğunu ve buradan takip edebileceğim söylendi. Ben de burayı arayarak Başkan Ömer Özcan ile görüştüm. O da bana yeni çıkacak

yasadan faydalanabileceğimi söyledi. Yasanın çıkmasına 15 gün kala beni eski Şalpazarı Kaymakamı Hüseyin Demirtaş aradı ve olayın takipçisi olduklarını söyledi ve ben çok mutlu oldum. Bana bu yasadan faydalansam da faydalanmasam da yanımda olduklarını söylediler. Meğersem ben yasanın içerisine girememişim beni teselli ediyorlarmış bilemedim."

Doğu da bazı olaylar sonrasında birçok kişiye şehit ve gazi maaşları bağlandığını anlatan Başar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bana da gözümü kaybetmem sonrasında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunu ile 11 bin 771 lira Nakdi Gazi Tazminatı verildi. Buna rağmen ben hala mevcut yasadan faydalanamadım. Ben hakkımı yani 'gazilik' unvanımı istiyorum. Ben bu millet için orada çatışırken gözümü kaybettim. Bana avukatım Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmemi önerdi ama ben bu durumun milletime zarar vereceğini düşünerek bunu reddettim. Hakkım olanı bana kendi devletim versin diye bekleyişimi sürdürüyorum." - TRABZON

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title
Close