Toyota Türkiye CEO'su sıfır araçta bulunurluk sorununun sona ermesi için tarih verdi: 2024'te üretim temposu normale döner
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO'su Ali Haydar Bozkurt, markanın satış rakamlarından bahsederken, bulunurluk sorunu nedeniyle potansiyellerini tam gerçekleştiremediklerini ifade etti. Bozkurt, "2024'te bulunurluk sorununun ortadan kalkmasını ve üretim temposunun normal seviyelere ulaşacağını da öngörüyoruz" dedi.
Toyota markasının hibrit araçlarına olan yoğun ilgiden söz eden Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt, Toyota'nın 2023'ün ilk 7 ayındaki satış performansını ve yıl sonu öngörülerini de paylaştı. Bulunurluk sorunu nedeniyle istedikleri kadar satış yapamadıklarını belirten Bozkurt, 2024'te bulunurluk sorununun ortadan kalmasını ve üretimin normal seviyelere çıkmasını beklediklerini söyledi.
"TOPLAM SATIŞIMIZIN YÜZDE 40'INI HİBRİT MODELLER OLUŞTURDU"
Hibrit teknolojisinin perakende ve filo müşterileri tarafından çok fazla talep gördüğünü belirten Bozkurt, "Toyota olarak sahip olduğumuz tam hibrit teknolojisi bize büyük avantajlar sağlıyor. Hem bireysel müşteriler hem de kurumsal şirketler, daha düşük yakıt maliyetleri ve karbon ayak izi sayesinde tam hibrit araçları giderek daha fazla tercih ediyorlar. 2023 yılında ilk 7 ayda tam hibrit pazarını, yaklaşık yüzde 80 pay ile domine etmeye devam ettik. Bununla birlikte hibrit araçlarda yaşadığımız bulunurluk sorunlarına karşın, ilk 7 ayda toplam satışlarımızın yüzde 40'ını hibrit modellerimiz oluşturdu. Müşterilerimiz tam hibrit ve hafif hibrit arasındaki farkı çok iyi biliyorlar. Toyota'nın da her binek modelinin tam hibrit modelinin olması, her müşterinin ulaşabileceği çevreci bir modeli tercih etmesine imkan tanıyor" dedi.
"2024'TE BULUNURLUK SORUNUNUN ORTADAN KALMASINI BEKLİYORUZ"
Toyota'nın ilk 7 aylık satışlarını değerlendiren Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO'su Ali Haydar Bozkurt, 2023'ün son bölümünde daha fazla aracın gelmesiyle birlikte satış adetlerinin de artacağını ifade ederek, "2023'ün ilk 7 ayında 28 bin adedin üzerine çıkan bir satış rakamı elde ettik. Bulunurluk sorunu nedeniyle potansiyelimizin oldukça altında kalan bir satış performansımız vardı ve adetlerimizi bulunurluk belirledi. Ancak yılın son çeyreğinde bulunurluk sorununu azalmasıyla atağa kalkacağımızı belirtebiliriz. Bu doğrultuda, tedarikte ve lojistikte herhangi bir sorun yaşanmaması halinde, 50 bin adetleri geçeceğimizi öngörüyoruz. Eğer tedarik konusunda sorun yaşamasaydık, sadece Corolla Sedan Hybrid modelinden 40 bin ve Corolla Cross Hybrid modelinden en az 30 bin satış gerçekleştirecek potansiyelimiz vardı. Sadece bu iki hibrit modelden 70 bin adet otomobil satışı gerçekleştirebilirdik ve bu yılı 100 bin adetle kapatacak bir potansiyele sahiptik. Araç bulabildiğimiz aylarda yüzde 10-12 pazar payı yakalıyoruz. Her zaman altını çizdiğimiz gibi Toyota'nın Türkiye'de yüzde 10 pazar payı potansiyeli var. 2024'te ise bulunurluk sorununun ortadan kalkmasını ve üretim temposunun normal seviyelere ulaşacağını da öngörüyoruz" dedi.
"YIL SONUNDA 1 MİLTON ADETİ GEÇEBİLİRİZ"
2023 Türkiye otomotiv pazarını da değerlendiren Bozkurt, "2023 Türkiye otomotiv pazarının binek otomobil ve ticari araçların toplamıyla 1 milyon civarında bir yerde kapanacağını öngörüyoruz. Geçmişte 1 milyona yaklaşmış ama hiç 1 milyona ulaşamamıştık. Yıl sonunda 1 milyon adetleri geçebiliriz, ancak kalan dört ayın çok kritik dönem olduğunu da belirtmeliyiz. Filo ve perakende pazarında talep henüz tam anlamıyla karşılanamadı. Son dönemde araç bulunurluğunda da artış gözlemliyoruz. Bu unsurlar pazarın büyümesini desteklese de, yüksek talebin satışa dönmesi için krediye ulaşım sorununun çözülmesi gerek. Şu anda herkes krediye ulaşamıyor. Filo firmaları ve kısa-uzun dönem kiralama firmaları da kredi konusunda sorunlar yaşıyor. Bununla birlikte pazarın büyümesinin önüne geçen diğer faktörler olarak, artan araç fiyatların yanı sıra güncellenmeyen matrahlarla 1.6 litre motor hacmine sahip araçların tamamının yüzde 80'lik vergi dilimine girmesi gösterilebilir. Bununla birlikte engelli müşterilerin araçlara erişememesi de pazarı etkileyen önemli bir faktör. Engelli vatandaşların, mevcut baremlere göre ulaşabileceği model sayısında ciddi bir azalma oldu. Tüm bunlar bir araya geldiğinde pazarın daha yavaş seyretmesine yol açıyor. Genel fotoğrafa bakıldığında ise tedarikte, ekonomide ve lojistikte bir sorun olmazsa pazar 1 milyon adetlere ulaşacaktır" dedi.
"ELEKTRİKLİYE GEÇİŞ SÜRECİNDE HİBRİTLERE ÖNEMLİ ROL DÜŞÜYOR"
Çevreci ve yenilikçi teknolojileriyle öne çıkan Toyota'nın elektrifikasyona yaklaşımından söz eden Bozkurt, "Elektrifikasyon, Toyota markası adına sadece bataryalı elektrikli araçları ifade etmiyor. Bunun içerisine tam hibrit, plug-in hibrit, bataryalı elektrikliler ve hidrojenli araçlar da giriyor. Elektrikli araçlarla ilgili yıllardır ifade ettiğim gibi teknolojik bir devrim olmazsa, şu anki gelişim temposuyla bu tür araçların pazarı domine etmesi 2035 yıllarına kadar sürecektir. Pazarı domine etmesi için, araç parkında adetlerin yüzde 20-25'leri ifade etmesi gerekiyor. Elektriklide bu hacimlere gelinmesi 2035 yılını bulacaktır. Bildiğiniz gibi Toyota da, farklı teknolojilerle birlikte elektrikli araçlar konusunda da ciddi çalışmalar yapıyor. Toyota'nın yaptığı son açıklamaya göre 2026'da 1000 kilometre menzile sahip elektrikli araçlar sunacak. Bunun 10 dakikada şarj edilebilmesinin mümkün olduğu ifade ediliyor. Böylesi teknolojik gelişmeler ise, elektrikli araçların daha hızlı benimsenmesini sağlayacaktır. Toyota'nın yaptığı açıklamada dikkat çeken bir diğer konu ise, 2030 yılında batarya maliyetini yüzde 50 düşürme hedefiydi. Elektrikli araçların şu anda en büyük maliyeti bataryalarından geliyor ve bataryaların maliyetlerinin düşmesi, insanların bu tür araçları satın almasını kolaylaştıracaktır. Bunun devrim niteliğinde bir gelişme olduğunu ifade edebiliriz. Elektrikliye geçişler her ülkede aynı hızda gerçekleşmiyor. Elektrikliye geçiş sürecinde hibrit ve plug-in hibrit'lere önemli rol düşüyor. Toyota bu işi en sağlıklı şekilde yönetmeyi amaçlıyor. Çünkü her ülke ve bölgenin ihtiyaçlarına yönelik ürünler geliştiriyor ve bunu pazara doğru zamanda sunuyor" diye konuştu.