Toplu Taşımaya Geçmek Zorundayız"

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç, Bursa'da ciddi bir trafik sorunu olduğuna işaret ederek, "En büyük problem otomobiller. Ciddi bir alan kaplıyor. Şehirler yatay ve dikey büyüyor ama yol genişliklerine baktığımızda 100-200 yıl önceki genişliklerle aynı. Tek çaremiz, bu yolları verimli bir şekilde kullanmak. Toplu taşımaya geçmek zorundayız." dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Bursa Şubesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İMO Bursa Şubesi Gençlik Komisyonu tarafından düzenlenen "Ülkemizde ve Bursa'da Ulaşım Sorunları ve Çözüm Önerileri" konulu söyleşiye, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Şahin ve ESOGÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şafak Bilgiç konuşmacı olarak katıldı.

Bilgiç, konuşmasında, trafik problemlerinin araç sayısı ve yolcuların artmasından kaynaklandığını belirtti.

Toplu taşıma araçlarının ulaşım sürelerinin azalması gerektiğine dikkati çeken Şafak Bilgiç, şunları kaydetti:

"Bugün trafiğe 'kötü' diyorsanız biraz daha bekleyin, çünkü trafik çok çok daha kötü olacak. Şu anda daha emekleme evresindeyiz. Gelişmiş ülkelere göre araç sahipliklerine baktığımızda, ABD'de her bin kişiye 800 motorlu taşıt, 423 otomobil düşüyor. Bu rakamlara baktığımızda Avrupa çapında binde 600 civarında bir doyum noktası var ama Türkiye daha emekleme evresinde, binde 200 motorlu araç, binde 127 otomobil sahipliği var. O nedenle bunlar iyi günlerimiz. Türkiye'nin son 16 yılda bin kişiye düşen araç sayısı değişimi 2000 yılında 129 iken 2016'da 264'e çıkmış. 2 katı artmış durumda. Özellikle araçlar şehir merkezlerinde yoğunlaşıyor, ilçeler arasında dengesizlik var."

"Bursa, trafik sıkışıklığında İzmir'i geçiyor"

Bursa'da yaşanan trafik sorunlarına da değinen Yrd. Doç. Dr. Bilgiç, 2011 yılında yapılan son ankete göre kentte 3 evden birinde araç bulunduğunu, muhtemelen bu hızla devam edilirse birkaç yıla kalmaz 2 evden 1'inde araç olacağını bildirdi.

Bilgiç, son açıklanan verilere göre, Bursa'nın trafik sıkışıklığında İstanbul, Ankara, İzmir'in arkasından 4'üncü sırada geldiğini aktararak, şöyle devam etti:

"Fakat artık İzmir ile aynı duruma ulaşmış durumda. İzmir daha büyük bir il olmasına rağmen aralarında ciddi bir fark yok. Bursa, dünyada 77'nci sırada küsurat farkıyla İzmir'in arkasında kalıyor. Geçen yıl İzmir'in trafik sıkışıklığı yüzde 1 artarak yüzde 30'a yükselirken, Bursa yüzde 2 artmış durumda. Dünya geneline baktığımızda 77'nci sırada olmasıyla kötü bir durumda diyebiliriz. Bir vatandaş trafik sıkışıklığı nedeniyle yılda 100 saatini fazladan trafikte harcıyor. Bursa'da sabah pik saatlerdeki gecikmeler yüzde 30, akşam pik saatlerdeki gecikmeler yüzde 53 oranında. İzmir'de bile bu oran yüzde 52. Bursa'da ciddi bir trafik problemi var. En büyük problem otomobiller. Ciddi bir alan kaplıyor. Şehirler yatay ve dikey büyüyor. Ama yol genişliklerine baktığımızda 100-200 yıl önceki genişliklerle aynı. Tek çaremiz, bu yolları verimli bir şekilde kullanmak. Toplu taşımaya geçmek zorundayız."

Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Şahin de ulaştırma kavramının inşaat mühendisliği için önemli olduğunu, yapıların ulaştırmanın ağ ve şebeke yapısı nedeniyle geniş coğrafyaya yayılabildiğini ifade etti.

Ağın bağlantılarını oluşturan ulaştırma koridorlarının birtakım getirileri olacak şekilde planlanması gerektiğini belirten Şahin, "Ulaşım ağları koridorları, canlılık sebebiyle geçtikleri bölgelerin ekonomik kalkınmasına yardımcı olmalılar. Ayrıca çeşitli toplum kesimlerine sağladıkları erişme olanaklarıyla sosyal adalete ve sahip oldukları geometrik, fiziksel ve estetik özellikleriyle çevresel korumaya katkı yapmalıdırlar." değerlendirmesinde bulundu.