Tib Soruşturması
Devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına ilişkin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada şüphelilerden Ali Osman Tekin tutuklandı.
Devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına ilişkin, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) görevlileri hakkında yürütülen soruşturmada şüphelilerden Ali Osman Tekin tutuklandı.
Polis ekiplerince gözaltına alındıktan sonra Ankara Adliyesine getirilen Tekin, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük tarafından, tutuklama istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Tekin, buradaki sorgusunun ardından, "Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme" suçundan tutuklandı.
Tekin'in, soruşturma konusu dönemde TİB'de İletişim Uzman Yardımcısı olduğu belirtildi.
Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı, devlet büyüklerinin kriptolu ve normal telefonlarının usulsüz dinlendiği iddialarına ilişkin yürüttüğü soruşturma sonucunda 28 şüpheli hakkında hazırladığı fezlekeyi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına göndermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, bazı bakanlar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da "mağdur" olarak gösterildiği fezlekede, şüpheliler "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "yönetmek ve üye olmak", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ile "siyasal ve askeri casusluk" ile suçlanmıştı.
Fezlekede, "şüphelilerin, devletin üst düzey görevlileri ile hükümet üyelerinin konuşmalarını hukuka aykırı olarak kaydedip, montajlayarak kamuoyuna servis etmek suretiyle, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ve siyasal ve askeri casusluk yapmak amacıyla terör örgütü kurduklarının anlaşıldığı" kaydedilmişti.
Fezlekede, Tekin'in, TİB sistemlerinde kullanılan bir program parçacığına 26 Nisan 2014'te gerçekleşmek üzere kod parçacığı ekleyerek, yazılım ve uygulamalarının işlem göremez hale gelmesi, silinmesi, değiştirilmesi ve bozulmasına neden olduğu savunuluyordu.