Haberler
Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde yüzde 2.1 büyüdü

Türkiye ekonomisinden sevindiren haber

Bomba iddia: Erdoğan, DEM-İmralı görüşmesi için Adalet Bakanı'na talimat verdi

Bahçeli'nin İmralı çağrısı sonrası Erdoğan'dan dikkat çeken talimat

Döviz büroları ve kuyumculardan sahte dolar fırsatçılığı

Dolaşıma sokulan sahte dolarlar üzerinden akılalmaz yöntem

Kız meselesi yüzünden çıkan kavgada 3 genç hayatını kaybetti

Kız meselesinden çıkan kavga 3 genci hayattan kopardı

The Times'taki İlana Karşı Bildiri

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yazar Ömer Lekesiz: "Bu bildiriyi oluşturmak ve yayınlamaktaki amacımız, öncelikle Sayın Başbakanımızı ve onun şahsında ülkemizi hedef alan medya etiğinden yoksun, kültür ve sanat nezaketinden uzak bir ilana gerek içeriği gerekse yayım yer ve şekliyle ilgili itirazımızı ortaya koymaktı" "(Bizde çok adam bulunur) başlığı Kemal Tahir'e ait" "Biz buralıyız ve buradayız. Tepkimizi de burada ortaya koyduk ve benzeri işbirlikçi tutum ve nefret diliyle yapılabilecek benzeri olaylara, oluşumlara karşı da yine ve daima buradayız"

İngiliz The Times gazetesinde yayımlanan ilana karşı Türkiye'den 140 kadar akademisyen, yazar ve gazetecinin imzaladığı "Bizde çok adam bulunur!" başlıklı bildirinin öncülerinden yazar Ömer Lekesiz, "Bu bildiriyi oluşturmak ve yayınlamaktaki amacımız, öncelikle Sayın Başbakanımızı ve onun şahsında ülkemizi hedef alan medya etiğinden yoksun, kültür ve sanat nezaketinden uzak bir ilana gerek içeriği gerekse yayım yer ve şekliyle ilgili itirazımızı ortaya koymaktı" dedi.

Ömer Lekesiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sean Penn, Ben Kingsley, David Lynch'in de aralarında bulunduğu bazı ünlü isimlerin imza koyduğu The Times'a yayımlanan ilan karşısında, Celal Fedai, Ali Ural, Sibel Eraslan ve Cemal Şakar ile "Bizde çok adam bulunur" başlıklı bildiriyi oluşturduklarını ve bu bildiriye sanatçı, yazar, akademisyenlerin de imza koyduğunu aktardı.

Bildirinin etkili olduğunu, bu nedenle Anadolu Ajansı başta olmak üzere gazetelere, televizyon kuruluşlarına ve haber sitesi yöneticilerine teşekkür eden Lekesiz, şunları söyledi:

"Bizler, karanlık güçlerle ittifak içinde kaos üretenlerden, darbe talebinde bulunanlardan olmadığımız için onların ilan yönetimini izlememeyi, bilakis sesimizi bir bildiriyle ve hassaten yerli imkanlarla duyurmayı tercih ettik. Bu bildiriyi oluşturmak ve yayınlamaktaki amacımız, öncelikle Sayın Başbakanımızı ve onun şahsında ülkemizi hedef alan medya etiğinden yoksun, kültür ve sanat nezaketinden uzak bir ilana gerek içeriği gerekse yayım yer ve şekliyle ilgili itirazımızı ortaya koymaktı. Bildirimizin diğer amacı, söz konusu ilanı, Türkiye'de imtiyazlarını kaybeden kültürel ve sanatsal hegemonistlerin Batı'daki kardeşleriyle kurdukları ittifakın bir sonucu saydığımızı ve bunların ülkemizi temsile yetkili olmadıklarını, asıl yetkinin bu ülkenin halkıyla barışık olan aydınlara mahsus olduğunu açıkça beyan etmekti; dolayısıyla bu beyanı da gerçekleştirdik. Ayrıca, ülkemizin sorunlarını bizlerin çok iyi bildiğimizi, bunları çözecek akıla, birikime, enerjiye, nefese, dirayete sahip olduğumuzu, dışarıdan yapılacak her türlü dayatmaya şiddetle karşı çıktığımızı, darbeci zihniyete, bağımsızlığımıza dil uzatanlara karşı bilinçle ve onların oyunlarını boşa çıkarabilecek bir iradeyle donanmış bulunduğumuzu da yerli ve yabancı muhataplarına ilettik. Bildirimize gelen tepkilerden onun bu işlevini umduğumuzdan daha fazlasıyla yerine getirdiğini gördük."

"Bizde çok adam bulunur" sözü Kemal Tahir'den alıntı

"Bizde çok adam bulunur" başlığının Kemal Tahir'e ait ve tamamı "Biz Osmanlıyız; bizde çok adam bulunur" cümlesi olduğunu aktaran Lekesiz, başlık için gelen tepkilere değinerek, sözlerine şöyle devam etti:

"(Bizde çok adam bulunur) sözünün sahibini bilmeyen ve güya devrimci olduklarını iddia edenlerin bilgisizliklerini yakından gördüğümüz gibi, bildirimizi ilan şeklinde yayınladığımızı sananların şartlanmışlıklarını de tebessümle izledik. The Times'taki ilanda adeta savaş davulları çalınmasına, sayın Başbakanımız başta olmak üzere Taksim darbe kalkışmasına karşı çıkan aydınlarımıza, meydanları doldurarak tepkilerini en gür sesiyle haykıran halkımıza göz dağı verilmek istenmesine, bir nefret ve intikam dilinin içinden konuşulmasına karşı aşırı bir tepkiyle yüklenmiş olan kimi dostlarımız doğal olarak bildirimizin içeriğini kısmen mutedil ve nezaketli buldukları yönünde bir eleştiri ilettiler. Elbette bu değerlendirmelerinde haklıydılar ama biz de şunda haklıydık: Biz de onlar gibi bir nefret ve intikam dilinin, kibirin ve faşit bir ukalalığın içinden konuşacak olsaydık onlarla eşitlenmiş olurduk. Biz bu bildiriyle onlarla olan asıl farkımızın edep, ahlak, ülke ve millet sorumluluğu, huzur ve istikrar talebi olduğunu açıkça göstermeliydik. Üslubumuzu bu farka göre belirledik ve bizi bu yönde eleştirenlere de durumu böyle açıkladığımızda bize hak verdiklerini gördük."

"Leyla İpekçi'nin adı sehven eklendi"

Bildiride Leyla İpekçi'nin imzasının bulunmasına ilişkin olarak ise Lekesiz, "Küçük bir problem olarak, Leyla İpekçi'nin adı, mail trafiğinden kaynaklanan bir olumsuzlukla ve benim hüsnü niyetimle sehven liseye eklenmişti; Bildirinin yayımından sonra listede adının yer almasını istemediğini iletti" ifadelerini kullandı.

Lekesiz, bildiride çok sayıda ismin ise yer alamadığını kaydederek, "Belirlenen zamanda bildiriyi yayınlama zorunluluğumuz nedeniyle bizim kendilerine ulaşamadığımız ya da kendilerinin bize ulaşamadığı yüzlerce isim bildiride yer alamadı. Bu manada bize gönülleriyle katılanlarla bildirimize bizzat imza koyan kıymetli isimlere çok çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

Ömer Lekesiz, sözlerini "Biz buralıyız ve buradayız. Tepkimizi de burada ortaya koyduk ve benzeri işbirlikçi tutum ve nefret diliyle yapılabilecek benzeri olaylara, oluşumlara karşı da yine ve daima buradayız. Biz ancak kendi kapımızın eşiğinde oturur, kendi insanımızla birlikte hareket ederiz. Çünkü 'Bizde çok adam bulunur!" diyerek tamamladı. - İstanbul

Kaynak: AA / Güncel
title