Haberler

'Tersane Ölümleri MİT'lik Olay'

'Tersane Ölümleri MİT'lik Olay'
Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tuzla'da Üçüncü İşçisi Yaşamını Yitiren Desan Tersanesi'nin Ortağı Cengiz Kaptanoğlu, Ölümlerin İş Kazası Değil Polisiye Olay Olduğunu Savundu ve Tersanesini Satılığa Çıkardı.

Tuzla’da üçüncü işçisi yaşamını yitiren Desan Tersanesi’nin ortağı Cengiz Kaptanoğlu, ölümlerin iş kazası değil polisiye olay olduğunu savundu.

"Bu olaylar MİT’lik, polislik. Emniyet Müdürü her şeyi biliyor" diyen Kaptanoğlu, "Çok üzgünüm. Kim, birlikte çalıştığı insanların ölmesine göz yumabilir. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi. Karar verdik. Bu tersaneyi satıyoruz" dedi.

TUZLA’da son olarak 31 yaşındaki Murat Çalışkan adlı işçinin kaynak yaptığı iskeleden düşerek ölmesi ile üçüncü işçi ölümünü yaşayan Desan Tersanesi’nin ortaklarından AKP eski milletvekili Cengiz Kaptanoğlu, "Bize ’sabıkalı tersane, ölüm tersanesi’ diyorlar. Hep ’vurun abalıya, vurun abalıya’. Yazıktır. Kim, birlikte çalıştığı insanların ölmesine göz yumabilir. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi. Çok ama çok üzüntülüyüm. Artık karar verdik. Bu tersaneyi satıyoruz. Tersane işinden çıkıyoruz" dedi.

Ölümler MİT’lik

Tersanelerde yaşanan ölümlerin nedenlerinin yanlış yerlerde arandığını söyleyen ve olayların polisiye olduğunu ima eden Kaptanoğlu, "Bir tersanede aynı hafta içinde 2 işçi ölür mü. Benim ölen kardeşim, 5 senede 9 gemi inşaa etmiş. Neden kimse ölümlerle ilgili Emniyet Müdürü’ne soru sormuyor. Bu işler polislik, MİT’lik işler. Ölümlerin gerçek sebeplerini bulmak isteyen bizlerin üstüne değil, emniyet güçlerine gitsin. Eylem yapan, yürüyen 30 kişi" dedi.

Para kazanılmıyor

Tersanelerin yıllarca zarar ettiğini ve son birkaç yıldır dünyadaki talep artışı nedeniyle tersaneciliğin gözde yatırım alanı haline geldiğini söyleyen Cengiz Kaptanoğlu, şöyle konuştu: "Bu kadar kısa zamanda bu kadar çok sayıda tersane kurulursa tabi ki herşey dört dörtlük yürümez. Herkes, tersane işinden çok büyük paralar kazanıldığını düşünüyor. Ama bu doğru değil. Bugün tersanelerde eli nasır tutmuş üç tane işçi bulamazsınız. İnsanlar denizcilik yüksek okulundan mezun oluyor ama bu işi yapmak istemiyorlar."

Üçüncü ölüm

Desan Tersanesi’nde ilk ölüm 2 Eylül 2007’de Bekir Özmen adlı işçinin hayatını kaybetmesi ile yaşanmıştı.Bu olaydan birkaç ay sonra 17 Şubat 2008’de yine aynı tersanede Mikail Kavak adlı işçi hayatını kaybetmişti. Desan Tersanesi’ndeki son hayat kaybı ise 17 Mayıs’ta Murat Çalışkan adlı kaynak işçisi oldu.

Öztürk: Tuzla’da iş güvenliği işverenin vicdanına teslim

TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu üyesi Ali Rıza Öztürk, Tuzla’da yaşanan ölüm olaylarını şöyle değerlendirdi: "Bir işyeri, öngörülebilir risklere göre iş ve işçi güvenliğini sağlayacak tedbirleri aldığı halde meydana gelen kazalar için söylenebilecek birşey yok. Ancak, riskler öngörülebilir olduğu halde işveren bir önlem almıyorsa, o olayın adı kaza değil, cinayettir. Yaptığımız incelemelerde gördük. Tuzla’da işverenler işçi sağlığı ve işyeri güvenliği konusunun A harfini bile yerine getirmemişler. Orada çalışma ortamı tamamen işverenlerin vicdanına teslim edilmiş durumda. Bana göre Türkiye’de yasal düzenlemelerde hiçbir eksiklik yok. Sorun bu yasaların uygulanması ve denetlenmesinde. Bu kabul edilebilir birşey değil. Çalışma Bakanı hemen istifa etmeli."

İş kazaları 23 yılda 96 işçinin canını aldı

1985’ten bu yana tutulan kayıtlara göre Tuzla’da bugüne kadar 96 işçi hayatını kaybetti. 23 yıldır tutulan kayıtlarda en dikkat çeken ise işçilerin ölüm nedenleri. Kayıtlarda, işçilerin en çok patlama, elektrik çarpması ve yüksekten düşme sonucu hayatını kaybettiği görülüyor. 30 işçinin yüksekten düşerek, 29 işçinin patlama sonucu ve 16 işçinin de yine elektrik çarpması sonucu hayatını kaybettiği belirlendi. Geriye kalan 20 kişinin ölüm nedenleri ise yanma, vinçlerin arasına sıkışma, üzerlerine ağır blok düşmesi ya da ağır blokların arasında kalma sonucu ezilme. 95 işçinin arasında en küçük yaş 17 en büyük yaş ise 51. Genel olarak ölen işçilerin yaşlarının 17 ile 30 arasında değiştiği gözleniyor.

Ölüm oranında Türkiye İngiltere’nin üç katı

TÜRKİYE’de, gemi inşaa sanayinde yaşanan ölüm oranları, İngiltere ve İsveç gibi Batı ülkelerinin üç katı. Singapur Çalışma Bakanlığı (MOM) tarafından açıklanan son istatistiklere göre İsveç ve İngiltere’de gemi inşa sanayinde yıllık ölüm oranı onbinde 1 düzeyinde. Türkiye’de ise son 8 yılda yaşanan ölüm sayısı dikkate alınarak yapılan hesaplamada bu oran onbinde 3 düzeyinde çıkıyor. Türkiye bu oran ile Japonya ile aynı orana sahip bulunuyor. Gemi inşaa sanayinde ölüm oranlarının en yüksek olduğu ülkeler ise Singapur, Tayvan, Çin ve Malezya. Singapur, Tayvan ve Çin’de ölüm oranları onbinde 10’a, Malezya’da ise onbinde 12’ye kadar çıkıyor.

Baykal: Çalışma Bakanı istifa etsin

PARTİSİNİN grup toplantısında Tuzla tersanelerindeki ölümlere değinen ve Çalışma Bakanı Faruk Çelik’i istifaya çağıran CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, bu ölümlerin, "iş kazası" olarak nitelenmeyeceğini söyledi. İhmal, vurdumduymazlık, sorumsuzluk sonucu facia yaşandığını belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bazı tersaneler var ki ölümler tesadüf değil, art arda facialar yaşanıyor. Bunların karşısında iktidar yetkililerinin üzüntülerini beyan etmesi önlem değil, bu sorunun çözüme ihtiyacı var. Hiçbir önlem alınmazsa bunların artacağı açık. Bu tablo karşısında, gerçekleşecek ölümlerin sorumlusu kim olur? Tedbir alması gerekirken, almayanlar değil mi? Önlem alacaksınız, alamıyorsan, orada kalamazsın, gideceksin. Dünyanın her yerinde böyle. ’Ben mi sebep oldum’ Sen önlemekle yükümlüsün, sorumlusun, yetkin var. Gerekeni yapmamışsın, çekil, yapacak biri gelir derler. Türkiye’de de dememiz lazım."

Tersane ölümlerine ’tabutlu’ protesto

TUZLA Selah Tersanesi önünde dün saat 07.30’da toplanan Limter-İş Sendikası üyeleri ve tersane çalışanları, ölümle sonuçlanan iş kazalarını protesto ettiler. Yaklaşık 20 kişilik grup ellerinde pankartlarla, iş kazası sonucu ölen 2 kişinin temsili tabutu önünde basın açıklaması yaptı. Limter-İş Sendikası Genel Başkanı Cem Dinç, 16 Haziran’da greve gideceklerini belirterek, "Hükümetimiz bu konuda bir şey yapmıyor. Artık ölmek istemiyoruz. Tersane işçisi köle değildir. Arkadaşlarımı öldüren tersane patronları yargılanmalıdır" dedi. Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da tersanede ölümle sonuçlanan iş kazalarının 96’ya yükseldiğini ifade ederek, "Artık gereken önlemler bir an önce alınmalıdır" diye konuştu. Basın açıklamasının ardından Selah Tersanesi girişine bırakılan temsili iki tabutun üzerine Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri Kamber Saygılı tarından kırmızı boya döküldü.

GİSBİR: Sorunun nedeni insana değer verilmemesi

GEMİ İnşaa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Başkanı Murat Bayrak, tersanelerde yaşanan ölüm olaylarını, ’insana verilmeyen değer’ ile açıklıyor. Türk gemi inşaa sanayinde özellikle son yıllarda çok hızlı bir büyüme yaşandığını anlatan Bayrak, "Bizim ülkemizde insanımız, kendi insanını sevmiyor. Gemi inşaa sektörü, Çalışma Bakanlığı’na göre de en riskli sektörlerin başında geliyor. Ama gerçek sorun, insana verilmeyen değer. Biz bu tavrı Türkiye’de her alanda yaşıyoruz. Deprem oldu. Depremden bir yıl sonra, insanlar yeniden depremin olduğu alanlara yerleşmeye başladı. Bizim gemi inşaa sanayicilerimizin yüzde 70’i de günü kurtarmaya çalışan bir mantıkla çalışıyorlar. İnsan sevgisi yok. Kazaların tamamen ortadan kalkması mümkün değil. Birlik olarak sıkı bazı tedbirleri devreye soktuk. Bunların sonuçları 5-6 ay sonra görülür" dedi.

İHD’den suç duyurusu

İNSAN Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, Tuzla tersanelerindeki işçi ölümleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yoleri, sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet dilekçesi sundu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title