Haberler

Taş Ocakları Dur Dağına Zarar Vermesin

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Antalya Ticaret Borsası ve ülke genelinde bulunan taş ocaklarının tarıma, ekolojiye ve sağlığa etkilerini tartışmak için sektör toplantısı düzenledi.

Antalya Ticaret Borsası ve ülke genelinde bulunan taş ocaklarının tarıma, ekolojiye ve sağlığa etkilerini tartışmak için sektör toplantısı düzenledi.

Ticaret Borsası Toplantı Salonu'nda yapılan organizasyonun sunuculuğunu Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Mustafa Sarı yaptı. Toplantıya sektörle ilgili kamu ve kuruluşlardan davetliler, özel sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, çiftçiler, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı. Toplantı karşılıklı fikir alışverişi şeklinde geçerken katılımcılar görüşlerini dile getirdi.

AÜ Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof Dr. Mustafa Sarı, "Özel sektör temsilcilerinin taş ocaklarının üretimi konusunda kimsenin lehte konuşmadığını ve ocakların 3 aylığına bile durdurulması halinde ülkede önemli sıkıntılar yaşanılacağı" ifadelerine şöyle karşılık verdi: "Taş ocaklarında mıcır üretir ve bu mıcır yolların asfaltlanması ve konut yapımında kullanılır. Ancak Antalya'da 4 yıl önceki rakamlara göre 3 buçuk milyon insanı barındıracak konut var. Ancak Antalya'da 2.2 milyon insan yaşıyor."

Prof.Dr. Sarı, taş ocaklarının faaliyetlerini durdurması halinde Antalya'nın konut sektörü açısından etkilenilmeyeceğini kaydederek şunları söyledi: "Madenler lehine konuşan olmadığını düşünmeyin. Sadece bir gün birisi evinizin kapısını söküyor olarak düşünürseniz toplumsal tepkiyi anlayabilirsiniz. Madenlerin üretimi çok önemlidir tabii ki ancak üretim bölgesinin seçimine dikkat edilmeli."

Taş ocaklarının kurulduğu bölgelerin denetim yapılmadan çevre ve sosyokültürel özellikler göz önüne alınmadan kurulmasına izin verilip verilmediği de toplantının bir diğer tartışma konu oldu. Bu konuda taş ocaklarının açılmasına izin verme yetkisi bulunan kurumlardan olan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü adına Ziraat Mühendisi Dilek Taşgın konuştu. Taş ocaklarına zeytin üretimi açısından bakabildiklerini belirten Taşgın, "Zeytinlik çevresinin 3 kilometre yakınına taş ocağı açılmasına izin vermiyoruz. Ancak 3 kilometreden uzaksa izin veriyoruz. Yetki çerçevemiz bu kadar. Biz izinleri bu kapsamda değerlendiriyoruz" dedi.

Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED Şube Müdürü İbrahim Özçelik de denetimlerle ilgili şunları söyledi: "Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yönetmeliğine göre yapılacak faaliyetlerin çevreye olan etkilerinin araştırılması olumsuzlukları bulunmayan araştırmalardan sonra faaliyet izni verilir. 25 hektar çalışma alanı olan faaliyetlerde yetkiyi bakanlık il müdürlüklerine veriliyor. Biz de formata göre gelen başvuruları inceliyoruz alınması gereken tedbirler yeterliyse çevresel etki değerlendirmesi gerekli değildir kararı veriyoruz." Tedbirler yeterli değilse ÇED raporu gerektiğini anlatan Özçelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu an ilimizde çalışan ocaklar fiili olarak toz çıkaran bölümleri kapattı. Eğer kapatmazlarsa çalışmalarını durduruyoruz. Mermer ocakları içinde 5 bin metreküp ve 10 hektardan küçük bir alanda faaliyet gösterirse bizim bunu denetleme yetkimiz yok. Bu şartların altındaki faaliyet sahiplerine yönetmelik dışındasın diye yazı vermek zorundayım."

Denetim konusunda konuşan sunucu Prof.Dr.Sarı, sözlerine şöyle devam etti: "Maden aramanın sınırı yoktur her yerde aranabilir. Bulduklarında ruhsat almak isterler sonra işletme izni. Bu adımlarda faaliyet yapacak olanlar 24.4 metrekare yer ister. Çünkü 25 olursa ÇED raporuna tabi olacak. Yani bu yasanın etrafından dolanmaktır."

Elmalı Akçeniş köyünden toplantıya katılan bir vatandaş ise taş ocağının değerli olan Dur Dağı'nı parçaladığını savundu. Abdal Mustafa Türbesi'ne çok yakın bir mermer ocağı olduğunu belirten vatandaş, "Dur Dağı'nı parçalamak hangi vicdana sığar?" diye tepki gösterdi. - ANTALYA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel
title
Close