Sur'daki Tarihi Eserlerin Restorasyonu - Vakıflar Genel Müdürü Ertem
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ : Ayasofya Müzesi'nden detaylar Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem'in açıklamaları Vakıflar Genel Müdürü Ertem Trabzon'da Ertem, 3 yıl önce yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi'nde incelemelerde bulundu Genel Müdür Ertem: "Ne yazık ki 3 yıldır, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunduğumuz projeler geçmedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
Ayasofya Müzesi'nden detaylar
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem'in açıklamaları Vakıflar Genel Müdürü Ertem Trabzon'da
Ertem, 3 yıl önce yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi'nde incelemelerde bulundu
Genel Müdür Ertem:
"Ne yazık ki 3 yıldır, Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunduğumuz projeler geçmedi. Anıtlar Yüksek Kurulu üyesi olarak söylüyorum, 3 seneye varan bu bekletme veya zamana yayma düşüncesini doğru bulmuyorum"
"Kurul, bir an önce burayla alakalı karar vermeli ve bizim de restorasyonumuzun önünü açmalıdır"
"Burası bir camidir, cami olarak vakfedilmiştir"
"Vakfiye edenlerin iradeleri vakfiyelerde belirtilmiştir, oradaki iradeler de aynen yerine getirilmelidir"
-"Sayın Cumhurbaşkanı'mızın, o zaman Başbakandı, talimatıyla bu fonksiyon değişikliği yoluna gittik"
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Trabzon'daki Ayasofya Camisi'ne ilişkin 3 yıl önce Trabzon Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sundukları projelerin hala geçmediğini, Kurul'un tavrını doğru bulmadığını belirterek, "Kurul, bir an önce burayla alakalı karar vermeli ve bizim de restorasyonumuzun önünü açmalıdır." dedi.
Ertem, Ayasofya Camisi bahçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, bir kesimin Ayasofya Camisi'nin müzeye dönüştürülmesini istediğini ancak kendilerinin bu tarihi camiyi 28 Haziran 2013'te ibadete açtıklarını söyledi.
Ayasofya Camisi'ni, ibadethane olmaktan çıkarıp, müzeye dönüştürmenin buraya yapılacak en büyük kötülük olacağını o günlerde de söylediklerini vurgulayan Ertem, "Hangi açıdan bakarsanız bakın, burası bir ibadethane ise ibadethane olarak görev yapmalı, müze asla akla gelmemelidir. Bunun çabasını, uğraşısını veren insanların kesinlikle bu gözle bakmaları gerekir." diye konuştu.
"Müze fonksiyonundan çıkarılırsa Trabzon'un turizm gelirleri zarar görür" yönünde bir iddia bulunduğunu ancak bunun geçerliliği olmadığını dile getiren Ertem, gerek yerli gerek yabancı turistlerin Ayasofya Camisi'ni rahatlıkla ziyaret edebileceğini söyledi.
Ertem, uhrevi yönü olan ibadethaneyi dünyevi ve ticari endişelerle dizayn etmeme gerektiğini o günlerde de söylediğini anlatarak, "Ne yazık ki üç sene içerisinde bu dediğimiz noktalardan ilerleme olmadı." dedi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün temel görevinin, vakfedenlerin iradelerini yerine getirmek olduğuna işaret eden Ertem, "Nasıl ki vasiyetler eksiksiz yerine getiriliyorsa vakfiye edenlerin iradeleri de vakfiyelerde belirtilmiştir, oradaki iradeler de aynen yerine getirilmelidir. Zaten bizim mevzuatımız da bu vakfedenlerin iradelerinin yerine getirilmesine imkan sağlayacak mahiyettedir. Vakfedenin iradesi sadece bizi bağlamaz, bütün kurum ve kuruluşları da bağlar. Hele bir kanun haline gelmişse herkesi bağlar." değerlendirmesinde bulundu.
Ertem, camiye dönüştürülmeyle alakalı aldıkları talimat ve vakfedenlerin iradeleri doğrultusunda burayı camiye dönüştürdüklerini söyledi. İmar planında değişiklik yaparak, parseli dini tesis alanına alan Trabzon Büyükşehir Belediyesine teşekkür eden Ertem, Diyanet İşleri Başkanlığının camiye kadro ataması yaptığını dile getirdi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün de restorasyon süresine kadar, ibadet fonksiyonu yerine getirilsin diye içeride geçici bir tertibat aldığını, kısa sürede ne yapılması gerekiyorsa yaptığını bildiren Ertem, "Ama ne yazık ki 3 yıldır, kurula sunduğumuz projeler henüz geçmedi. Kurul nedense anlayamadığım bir mantıkla, bir bakış açısıyla... Anıtlar Yüksek Kurulu üyesi olarak söylüyorum bunu, 3 seneye varan bu bekletme veya zamana yayma düşüncesini doğru bulmuyorum. Bir an önce burayla alakalı karar vermeli ve bizim de restorasyonumuzun önünü açmalıdır. Bundan başka yolu yok." ifadelerini kullandı.
"Bırakın bölge müdürünü, genel müdür dahi fonksiyon değişikliğine karar veremez"
Kamuoyundan, camiyle alakalı destek göremediklerine dikkati çeken Ertem, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Neden? Belki, diğer art niyetli insanların tesirinden kaynaklanmış olabilir. Şöyle bir söylenti yayılıyor, 'Burada bir siyasi irade, Hükümet iradesi yok.' Giden bölge müdürümüzün kendi işgüzarlığından kaynaklanmış, onun kendi iradesiyle ortaya koymuş olduğu bir irade olarak söyleniyor. Çok bilinçli olarak yapılıyor? Neden? Çünkü böyle yapılarak itibarsızlaştırma ve önemsizleştirme algısı oluşturuluyor. Böyle olunca da Trabzon halkı, sahiplenme noktasında biraz mütereddit davranıyor. Bir kere şunu söyleyelim, bunu gazetelerindeki köşelerinden söyleyen o insanlar daha devlet mekanizmasının nasıl çalıştığını bilmiyorlar, devlet sistemi nasıl çalışıyor bilmiyorlar. Bir kere devlet sistemi öyle çalışmaz. Hele hele bu tür yapılarda Türkiye ve dünya için çok önemli bir yapıda, fonksiyon değişikliği öyle bürokratların alacağı kararlarla olmaz."
Ertem, fonksiyon değişikliğinin, siyasi iradenin kararıyla olduğuna işaret ederek, "Biz üç yıla aşkın süre içerisinde şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı'mız, o zaman Başbakandı, talimatıyla bu fonksiyon değişikliği yoluna gittik. Bu bir bürokratın işi değildir. Bırakın bölge müdürünü, genel müdür dahi burada bir fonksiyon değişikliğine karar veremez." vurgusu yaptı.
Bazı köşe yazarlarının, Ayasofya Camisi'nin ibadete açılmasının eski Trabzon Bölge Müdürü'nün verdiği bir karar yönünde iddialarda bulunduğunu dile getiren Ertem, burasının müze hatta kilise olduğu yönünde yazılar kaleme alındığını ifade etti. Ertem "Burası bir camidir, cami olarak vakfedilmiştir." dedi.
"Freskler bir milimetrekare dahi en ufak bir zarar görmüş değil"
Ertem, camide mimar olduklarını ifade eden bazı kişilerin geçen günlerde incelemede bulunduğunu anlatarak, "Mimarlar Odası'na kayıtlı veya değil bilemiyorum, mimar olduklarını söyleyen bazı kişiler geldiler, inceleme yaptılar. Ne yaptılar? Gazeteden takip ettiğim kadarıyla söylüyorum, mozaikleri aradılar, 'Freskler zarar gördü' dediler" ifadesini kullandı.
Mozaiklerin yerinde durduğunu herhangi bir zarar görmediğini belirten Ertem, şunları kaydetti:
"Freskler bir milimetrekare dahi en ufak bir zarar görmüş değil. Burası 500 yıl önce cami oldu. 50 yıl kapalı kaldı sayarsak, 450 yılı aşkın süredir cami olarak hizmet görüyor. Şimdi o arkadaşlara soruyorum, bir cami ise bu minberi var değil mi? Tarihidir, 400, 300 yıllıktır. 'Niye sormuyorsunuz bunun minberi nerede?' diye. Niye sormuyorsunuz 'Bunun mihrabına ne oldu?' diye. Mihrabını biz bu şekilde ahşap yapmamıştık. Neden onu sormuyorsunuz? Çünkü bunlar art niyetli insanlar. Tek bir şeye hizmet ediyorlar. Burası cami olmasın ne olursa olsun düşüncesine hizmet ediyorlar. Eğer iyi niyetli, objektif olsalardı burada daha önce minberini de ahşap kapısını da mihrabını da kubbesini de sorarlardı ama onları aramıyorlar. Onların aradıkları tek şey var 'Freskleri nasıl ortaya çıkarabiliriz, mozaikleri nasıl koruyabiliriz.' Bu bakış açısı, doğru bir bakış açısı değil.
Tarihi bir yapıysa, mimar olması hasebiyle objektif bir gözle o tarihi eserleri de sormak, aramak zorundalar. O nedenle buraya bir bakış açısı oluşturmak istiyorsak lütfen herkes burayla alakalı birinci olarak vakfedenlerin iradesi doğrultusunda hareket etmek zorundadır. O doğrultuda hareket etsinler."
"Hazırlanan projelerin desteklenmesini hemşehrilerimden de bekliyorum"
Hazırladıkları restorasyon projelerini kurula verdiklerini dile getiren Ertem, fresklerin bulunduğu bölümü kapatmak gibi bir düşüncelerinin olmadığını vurguladı. Ertem, "Yine gelsinler, orayı ziyaret etsinler ama ana mekan cami olarak ibadet verecek." dedi.
Ana mekanı bir an önce dönüştürmek gerektiğini, yapının restorasyona ihtiyacı olduğunu dile getiren Ertem, "Dışarıdan da içeriden de restorasyon ihtiyacı var, bir an önce onları yapmak zorundayız. Bu zamana yayıldığı takdirde yapının da zamanla yağmurdan, soğuktan, sıcaktan daha fazla tahrip olacağı aşikar. Onun için herkes ayağını denk alsın. Buranın cami olmasına yönelik hazırlanan projelerin desteklenmesini hemşehrilerimden de bekliyorum. Diğer ilgili kurum ve kuruluşların da buna hizmet etmesi gerekiyor." diye konuştu.
Ertem, daha sonra Trabzon Vakıflar Bölge Müdür Vekili İsmet Çalık, Basın İlan Kurumu İl Müdürü Muharrem Mermertaş ve diğer ilgililerle birlikte camide incelemede bulundu.
Sur'daki tarihi eserlerin restorasyonu
Vakıflar Genel Müdürü Ertem:
"Orada 70'e yakın tarihi eserimiz var. Şu anda 11'inde önemli hasar var. Onları öncelikli olarak restorasyona alacağız"
"Ramazan ayında büyük ihtimalle 2, 3 tanesiyle alakalı ihale sonuçlandıracağız, hemen akabinde de diğer restorasyon ihalelerimizi gerçekleştireceğiz"
"Bir an önce Sur ile alakalı tedbirler almak gerekiyor. Aksi takdirde terör örgütünün propagandasına maruz kalır ki yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar göstermeyebilir"
TUĞBA YARDIMCI - Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde terör örgütü mensuplarının zarar verdiği tarihi yapıların restorasyonuna ilişkin, "Orada 70'e yakın tarihi eserimiz var. Şu anda 11'inde önemli hasar var. Onları öncelikli olarak restorasyona alacağız." dedi.
Ertem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Vakıflar Genel Müdürlüğünün artan ivmeyle çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.
Bu yıla mahsus bir başka önemli işleri bulunduğunu anlatan Ertem, "O da Diyarbakır Sur'da. O bölgeye çok büyük ağırlık vereceğiz. Bir an önce ayağa kaldırmak için oraya özel ihtimam göstereceğiz." diye konuştu.
Sur'un tarihi bir bölge olduğunu vurgulayan Ertem, "Sur, UNESCO dünya mirası kapsamına da girmiş. Orada bizim 70'e yakın tarihi eserimiz var. Onlardan şu anda 11 tanesinde önemli hasar var. Onları bir kere öncelikli olarak restorasyona alacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Ertem, "Ramazan ayında büyük ihtimalle 2, 3 tanesiyle alakalı ihale sonuçlandıracağız, hemen akabinde de diğer bütününün tamamına yönelik restorasyon ihalelerimizi gerçekleştireceğiz." ifadelerini kullandı.
Vakıflar Genel Müdürlüğünün restorasyon konusunda çok tecrübeli bir kurum olduğuna dikkati çeken Ertem, şöyle devam etti:
"Sivil mimari örneği mahiyetinde olan yerler varsa onlarda da restorasyon sorumluluğu gibi bir görev de üstlendik. Gerek katkı verme anlamında gerek bizzat yürütme anlamında, gelecek taleplere yönelik gerçekleşecek. Bir an önce bunu yapmak gerekiyor. Bir an önce Sur ile alakalı tedbirler almak gerekiyor. Aksi takdirde terör örgütünün propagandasına maruz kalır ki yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar göstermeyebilir. Onun için bir an önce hareket etmek gerekiyor. Sadece Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak değil, bütün kurumlar oralara yoğunlaşmış vaziyette."
Sur'da bütün kurumların, el birliğiyle üzerlerine düşeni yaptığını kaydeden Ertem, "Bir an önce ayağa kaldırılması noktasında ellerinden gelenin fazlasını göstermeye çalışıyorlar. Devlet, kurum ve kuruluşlarıyla orada." dedi.