Suikast Girişimi Sanıkları Kamuoyunu Yanıltma Çabasında
LEVENT KİŞİ / DURMUŞ GENÇ - Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın dördüncü duruşmasında esas hakkında savunmalarını yapan sanıkların, tanık...
LEVENT KİŞİ / DURMUŞ GENÇ - Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın dördüncü duruşmasında esas hakkında savunmalarını yapan sanıkların, tanık beyanları ile raporlara rağmen benzer ifadelerde bulunmaları ve suçu başkalarının üzerine atmaya çalışmaları kamuoyunu yanlış yönlendirme çabası olarak görülüyor.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının salonunda görülen davanın dördüncü duruşmasına bugün sekizinci oturumla devam ediliyor.
Duruşmanın yedi oturumunda tutuklu sanıklardan, dönemin Kara Havacılık Komutan Vekili ve Kara Havacılık Okul Komutanı eski tuğgeneral Ünsal Coşkun, helikopter ikinci pilotu eski üsteğmen Haydar Murat Özden, eski yarbay Hüseyin Yılmaz, dönemin Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı eski albay Cenk Bahadır Avcı, darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı özel kalem müdürlüğünde görevli eski kurmay albay Osman Kılıç, Özel Kuvvetler üyesi eski yüzbaşı Ergün Şahin, eski üsteğmen Mehmet Demir, eski başyaver Ali Yazıcı, Özel Kuvvetler mensubu eski yüzbaşı Mehmet Öztürk, Özel Kuvvetler mensubu eski yüzbaşı Bahadır Sagun, dönemin Deniz Hava Komutanı eski tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski pilot yarbay Yücel Ekizoğlu, uçuş teknisyenleri eski astsubay Murat Gösterit, eski astsubay Ahmet Koçan, Muharebe Arama Kurtarma ekibinden eski astsubay Serkan Elçi, eski üsteğmen Hasan Aslanbay ve Sualtı Taarruz ekibinden eski üsteğmen Ali Sarıbey esas hakkındaki savunmalarını yaptı.
Sönmezateş ve Kuzu dinlenecek
Davada bu hafta suikast timinin kilit isimlerinden Gökhan Şahin Sönmezateş, Şükrü Seymen ve suikast girişimine katılan Muharebe Arama Kurtarma ekibinden Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında FETÖ'nün "üs imamı" olarak anılan "Paşa" lakaplı eski Başçavuş Zekeriya Kuzu'nun da aralarında bulunduğu sanıkların esas hakkında savunmalarını yapmaları bekleniyor.
Saldırı gerçekleştiren MAK ekibindekiler, üst düzey bir terör örgütü üyesini yakalamak için Marmaris'e gittiklerini iddia ederken, Özel Kuvvetler üyeleri ise sıkıyönetim ilan edildiği için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı güvenli bir yere götürme görevini aldıklarını öne sürmüşlerdi. SAT üyesi iki sanık ise görevin ne olduğunu bilmediklerini iddia etmişlerdi.
Sanıkların tamamına yakını darbe girişimi gecesi 00.00-02.00 saatleri arasında kendilerinden önce başka bir timin helikopterlerle bölgeye gelerek saldırıyı gerçekleştirdiklerini ve 2 polis memurunun o tim tarafından şehit edildiğini öne sürmüştü.
Mahkemede okunan tanık ifadeleri ve bilirkişi raporlarına rağmen sanıkların bu iddialarında ısrarcı olması, müşteki avukatları, mahkeme heyeti, davanın savcısı ve duruşmayı izleyenlerce "kamuoyunu yanlış yönlendirme çabaları" olarak değerlendirilmişti.
Mahkeme başkanından tepki
Bazı sanıkların ve sanık avukatlarının esas hakkındaki savunmaları konusunda mahkemeyi oyalamaya çalışması üzerine Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Bazı sanık avukatları dalga geçer gibi 'Başkan 6 ay sonrasına bize gün versin.' demişler." diyerek tepki göstermişti.
Sanıkların kendilerinden önce başka bir ekibin helikopterlerle gelerek saldırıyı gerçekleştirmesi savına savcı Ali Cenk Düzgün, "2-3 tanığın ifadesini ele alıp kimseyi yanıltmaya kalkmayın. Şehitlerin katilinin kim olduğu açıktır." sözleriyle karşılık vermişti.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatlarının birlikte yemek yediğine dönük dedikodular Başkan Baştoğ tarafından kesin bir dille yalanlanırken, bu iddialar da sanıkların kamuoyunu yanlış yönlendirme çabalarının bir parçası olarak nitelendirildi.
Sanıklardan garip savunmalar
Sanık Sarıbey'in esas hakkındaki savunmasında, polis memuru Nedip Cengiz Eker'in şehit edilmesine ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini kabul etmeyerek, "Sinema filmi gibi çekilmiş ama bu görüntüye namlu alevi eklenilmesi unutulmuş. Bunlar başka bir güne ait görüntüler. Polis yavaş ve aheste davranıyor. Eker'in hastaneye giriş saati 04.41 olarak oluşturulmuş, o saate uygun olması için yavaş hareket ediyorlar. 'Bu görüntüler Marmaris gibi turistik kalabalık bir şehirde nasıl yeniden çekilmiş olabilir?' diye sorabilirsiniz. Bu görüntü 15 Temmuz'dan sonra Marmaris'te yapılan belgesel sırasında trafiğin durdurulmasıyla çekilmiştir." ifadelerini kullanması da şaşkınlıkla karşılanmıştı.
Marmaris'teki saldırıyı gerçekleştiren helikopterlerden birine yakıt ikmali yapılması emri verdiği için yargılanan eski tuğamiral Tezcan Kızılelma'nın, çok sayıda tanık ifadesine rağmen bu suçlamayı kabul etmemesi dikkati çekmişti.
Kızılelma savunmasında helikopterden ölüm kustukları olayı anlatırken akıllara durgunluk veren şu örneği vermişti:
"Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Düşünün bir kişi başka bir kişiyi öldürmek istiyor. Ancak gittiğinde öldüreceği kişiyi yerinde bulamıyor. Daha sonra geri dönerken yakıtının bittiğini fark ediyor, yol üzerindeki bir istasyona girip benzin alıyor. Akaryakıt istasyonunun sahibi benim, işletmecisi ise Cenk Bahadır Avcı (sanıklardan dönemin Dalaman Deniz Hava Üs Komutanı), pompacılar ise üste görevli askerler. Böyle bir durumda eğer akaryakıt istasyonunun sahibi ve işletmecisi tutuklanmayacağına göre bizim de tutuklanmamamız gerekiyordu."
Sanıklardan Serkan Elçi de savunmasında ilk ifadesindeki Şükrü Seymen'in şehit edilen polis memuru Mehmet Çetin'le ilgili söylediği değerlendirilen "Ormanlık alana çıktığımızda Şükrü binbaşı yanındaki esmer bir özel kuvvetçiye bir şeyler anlatıyordu. Ben onlara yakın olduğumdan söylediklerini net bir şekilde duydum. Şükrü binbaşı 'Ani bir şekilde karşıma çıktı elinde silah vardı.' şeklinde sözler söyledi." beyanını reddetmişti.
Tutuklu sanıklardan Zekeriya Kuzu hakkında verdiği ifadesini inkar eden Elçi, daha önce anlattığı koruma polislerinin cüzdan ve paralarını aldıkları iddiasını da sonradan kabul etmemişti.
6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet talep ediliyor
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, sanıkların, "Cumhurbaşkanına suikast", "Anayasa'yı ihlal", "yasama organına karşı suç", "hükümete karşı suç", "silahlı terör örgütü yöneticisi olma", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama", "zincirleme şekilde silahla tehdit", "Cumhurbaşkanına hakaret", "zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme", "nitelikli olarak konut dokunulmazlığının ihlali" ve "nitelikli yağma" suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.