Sosyal Fayda Zirvesi - Hedefler için İş dünyası ve Raporlama
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi Başkanı Arzu Önsal, "Enerji en çok yüzümüzü güldüren alanlardan birisi. Türkiye, elektrik üretiminde 2002'de yüzde 26 olan yenilenebilir payını yüzde 34'e çıkardı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi Başkanı Arzu Önsal, "Enerji en çok yüzümüzü güldüren alanlardan birisi. Türkiye, elektrik üretiminde 2002'de yüzde 26 olan yenilenebilir payını yüzde 34'e çıkardı. Geçen ay kullandığınız elektriğin yarısı yenilenebilirdi." dedi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ve TBWA\FORGOOD tarafından düzenlenen Sosyal Fayda Zirvesi 2019 kapsamında Hedefler için İş Dünyası ve Raporlama paneli gerçekleştirildi.
Panelde konuşan Arzu Önsal, Türkiye'nin yoksulluğun azaltılması, sağlıklı ve kaliteli yaşam, sağlıklı su, erişilebilir ve temiz enerji, sanayide yenilikçilik, sürdürülebilir şehirler konusunda iyi örneklerin olduğunu, dünya ile paylaştıklarını söyledi.
Önsal, yoksulluğun azaltılması bağlamında Türkiye'nin mutlak yoksulluk problemini çoktan çözmüş bir ülke olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Ayrıca göreli yoksulluk bağlamında son 7 yılda yoksulluğu yüzde 3 azalttık. Sağlıkta dönüşüm programıyla birlikte 2000'lerden itibaren sağlık hizmetlerine erişim ve hizmet kalitesini artırdık. Bütün nüfus içme suyu ve kanalizasyon hizmetlerine erişebiliyor. Enerji en çok yüzümüzü güldüren alanlardan birisi. Türkiye, elektrik üretiminde 2002'de yüzde 26 olan yenilenebilir payını yüzde 34'e çıkardı. Geçen ay kullandığınız elektriğin yarısı yenilenebilirdi. Son 5 yılda rüzgarın payı yüzde 7'den 17'ye, güneş enerjisi hiçten yüzde 3'e yükselmiş durumda."
Kentsel alt yapı ve hizmetlerin erişimi konusunda yerel yönetimlerin oldukça yetkin olduğunu ifade eden Önsal, "Ulaştırma ve telekomünikasyon en çok kaynak ayırdığımız alan. Ar-Ge payını 2002'den 2017'ye kadar 2 katına çıkardık." diye konuştu.
Önsal, Türkiye'nin gecekondu problemini neredeyse halletmiş durumda olduğunu anlatarak, "Refahın toplumun tüm kesimlere hakkaniyetle dağıtılması konusunda çalışmalarımızı devam ettirmemiz gerekiyor. Temel hizmetlere erişim ve alt yapı konusunda etkinliğimizi ve kalitemizi artırmamız gerekiyor. Yüksek katma değerli ürün için daha çok Ar-Ge ve yenilik odağında çalışmamız lazım. Bilgi toplumuna erişebilmemiz için insan kaynaklarını güçlendirmemiz, kapasitemizi artırmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.
"İklim, toplumsal cinsiyet eşitliği, eşitsizliklerin azaltılması, finansman ve inovasyona öncelik vereceğiz"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Genel Sekreter Yardımcısı Melda Çele ise TÜSİAD'ın sürdürülebilirlik jargonunun Vizyon 2050 çatısı altında geliştiğini belirtti.
İklim, toplumsal cinsiyet eşitliği, eşitsizliklerin azaltılması, finansman ve inovasyon konularının gelecek dönemde öncelik verecekleri konular arasında yer aldığını ifade eden Çele, herkesin ortak hayalleri olduğunu, sağlıklı, huzurlu, mutlu olarak yaşamak istediğini ve bunu kimsenin tek başına gerçekleştirilemeyeceğini söyledi.
"Bir adet elma çöpe atıldığında 70 litre su israf edilmiş oluyor"
Anadolu Grubu Kurumsal İlişkiler ve İletişim Koordinatörü Kaan Ünver de bir adet elma çöpe atıldığında 70 litre, bir fincan kahve ziyan edildiğinde 140 litre suyun israf edildiğini vurgulayarak, mücadele edilmesi gereken sorunların bunlardan sadece biri olduğunu dile getirdi.
Anadolu Grubu olarak sürdürülebilir kalkınma hedeflerine uyumlarıyla ilgili bir rapor hazırladıklarına işaret eden Ünver, herkes ile bunu paylaşmaya hazır olduklarını, 2030 yılına kadar da bu metodoloji ile dünya ile uyumluluklarını paylaşmaya devam edeceklerini kaydetti.
ARGE Danışmanlık, Yönetim Kurulu Başkanı ve Argüden Yönetişim Akademisi Mütevelli Heyet Başkanı Yılmaz Argüden de ölçülmeyen performansın geliştirilemeyeceğini belirterek, sürdürülebilirlik yönetişim karnesi hakkında bilgi verdi.
Bu kapsamda şirketlerin dünya ekonomisinde önemli bir söz sahibi ve kaynakların kullanılmasında önemli bir karar verici olduğunu aktaran Argüden, bu karar vericilerin yaklaşımının sürdürülebilirlikle uyumlu olmasının kritik olduğunu söyledi.
"Hedeflere ulaşmak için vites yükseltmemiz gerekiyor"
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi ise 2030'un tüm insanlık için her açıdan büyük bir sınav olacağını belirterek, zirve kapsamında 2030 sürdürülebilir kalkınma hedeflerine nasıl ulaşılacağının konuşulacağını kaydetti.
Yeni neslin kısa yolları sevdiğini ama daha önceki neslin bir şeyler öğrenmek için çaba sarf etmesi gerektiğini ifade eden Tomasi, "Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde bazı taahhütlerde bulunduk. Hedeflere ulaşmak için vites yükseltmemiz gerekiyor. Kısa yollar bizi hızlandırılmış yollardan götürecektir. Sürdürülebilir kalkınma hedefleri için bütçe az ama inovasyon ve fikirler pozitif değişiklik yaratacaktır. Bu zirveden iyi fikirlerin çıkmasını umut ediyorum." diye konuştu.
Tomasi, teknolojinin inovasyonu gerçekleştirmek için bir araç olduğuna işaret ederek, yetişmiş insan ve kalifiye araçların bulunduğunu, sürdürülebilir bir gelişme için kalkınmanın sağlanabileceğini söyledi.