Şortlu Ayşegül Terzi'ye Tekme Atan Abdullah Çakıroğlu'nun Tahliyesine İtiraz

Abdullah Çakıroğlu

İstanbul Çekmeköy'de, bir belediye otobüsünde Ayşegül Terzi'ye şort giydiği için saldıran Abdullah Çakıroğlu'nun, hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tahliye edilmesine savcılık itiraz etti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Tosun'un talimatı üzerine harekete geçen Başsavcı vekili Abdurrahman Üşenmez, Çakıroğlu'nun yeniden tutuklanmasını talep etti.

Abdurrahman Üşenmez tahliye kararına itirazını İstanbul Anadolu 40. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iletti.

Çakıroğlu hakkında, "inanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "kasten yaralama" ve "hakaret" suçlarından toplamda 2 yıl 7 aydan 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

Dün görülen ilk duruşmada tahliye kararı verilmesinin ardından Ayşegül Terzi'nin avukatlarından Bahar Ünlüer Öztürk karara tepki göstermiş ve "Ayşegül asla yalnız değil. Ayşegül'ün yanında bütün kadınlar ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi kadın avukatları olarak yanındayız. Yargılama devam ediyor" demişti.

Ayşegül Terzi'ye destek veren kadınlar, adliye önünde kadına şiddeti protesto etmişti.

'Müvekkilim ruh hastası'

Çakıroğlu'nun avukatı duruşmada, "Deniyor ya mini etekli olduğu için dövüldü. Müvekkilim ruh hastası, bipolar. (…) Kadın derneklerinin kadın haklarını savunması bize de gurur veriyor. Kanun akıl hastalarının tutuklanamayacağını söylüyor. Bunun için Aile Bakanlığı kalkıyor açıklama yapıyor kanun teklifi verdik diyor. Bunun üzerine savcı suç vasfını değiştirip dava açıyor" demişti.

Terzi'nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk ise "Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, eylemiyle toplumun bir kesimini diğer kesimiyle karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz" diye konuşmuştu.

Çakıroğlu ifadesinde, "Benim vuruşum orta halli bir vuruştu. Spor ayakkabılarım esnekti. Darp raporunu abartılı buluyorum. Ben orada Genelkurmay Başkanı olduğumu söyledim. Bunu hiçbir tanık söylemedi. Hasta olduğumun en büyük delili budur. Ben şeytani bir şey olduğunu, cünüp olduğunu ve Genelkurmay Başkanı olduğumu söyledim. Başka da bir şey söylemedim" ifadelerini kullanmıştı.

Ayşegül Terzi'nin ifadesinin güçlükle alındığı, Terzi'nin ifade sırasında ağladığı ve konuşmasını tamamlayamadığı, mahkemenin kararı üzerine Ayşegül Terzi'nin sinir krizi geçirdiği ve Terzi'nin annesinin de karara "Yazıklar olsun" diye tepki gösterdiğini bildirilmişti.