Şişli'deki Asansör Kazası Davası

Şişli'de 6 Eylül 2014'te 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 25 sanığın yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcılık, bilirkişi raporuna göre kusurlu sayılan 9 sanığın, "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan üçer yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılmasını, kusursuz sayılan 16 sanığın ise beraatine karar verilmesini talep etti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki 12. duruşmaya, 13 tutuksuz sanık katıldı. Müdahil 3 kişi de duruşmada hazır bulundu.

Duruşmada, bazı müdahil avukatlarınca celse arasında reddihakim talebine ilişkin dilekçe sunulduğu belirtilerek, bu talebin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği tutanağa geçirildi.

Mütalaada, bilirkişinin tespitleri dikkate alındı

Esasa ilişkin görüşü sorulan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Ömer Karakaya hazırladığı 23 sayfalık mütalaasını, mahkeme heyetine sundu.

Mütalaada, olay ve sanıklara isnat edilen suçlarla bilirkişi heyetinin mahkemeye sunduğu rapor anlatıldı.

Rapora göre olayın, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca iş kazası olduğu belirtilen mütalaada, "Önlem almak suretiyle önüne geçilebilecek olaylarda kaçınılmazlıktan söz edilemeyeceği, tedbirlerin varlığı ve bunların uygulanabilirliği dikkate alındığında, yargılama konusu olayda 'kaçınılmazlık (öngörülemeyen netice) ilkesinden söz edilemeyeceği, olayın önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.

Bilirkişi raporuna göre, "asansör kabininin katlarda durmasını sağlayan sensör ile herhangi bir tehlike esnasında kabinin en alt ve en üst noktalarda durmasını sağlayan elektromekanik limit swichlerinin görev yapmasını engellemek amacıyla sisteme müdahale eden kişi veya kişilerin birinci dereceden asli kusurlu olduğu" belirtilen mütalaada, "yetkisiz personeli operatör olarak asansör kullanımına görevlendiren kişi", "bu kişinin çalışmasına karşı iş sağlığı ve güvenliği açısından uygunsuzluğun belirtilmemesini gösteren iş güvenliği uzmanı" ile "dosyadan anlaşılmayan yetkisiz personeli görevlendiren ve plyvood platformunun şafta 2 metrelik mesafeyi sağlamayacak şekilde montajını yapan kişi"nin tali kusurlu olduğu aktarıldı.

Mütalaada yer verilen raporda, "kazanın meydana gelmesindeki asıl nedene sebebiyet veren kişi veya kişilerin tespit edilememesi nedeniyle asli kusurlu tespiti yapılamadığı", bu nedenle iş bölümü gereği sanıklar Önder Türksoy, Ümit Savul, Turgay Dalkılıç, Adem Akyıldız, Murat Aytimur, Bünyamin Keskin, Emre Öz, Ahmet Said Demir ve Mert Çanakçı'nın tali kusurlu sayılmaları gerektiği, görevlendirilmelerinde sorumluluk alanları anlaşılmadığından sanıklar Kadir Dinç, Selçuk Erdur ve Ömer Kuş ile sanıklar Bahadır Uçar, Kadir Şükrü Yılmaz, Remzi Aydın, Metin Karakoc, Hakan Çelebi, Halil Tarık Çalışkan, Onur Uludaşdemir, Ercan Tokmakçı, İsmail Hakkı Doruk, Orhan Demirel, İbrahim Mert Uzun, Levent Yaşar Çelik ve Erkan Okur'a ise kusur izafe edilemeyeceği aktarıldı.

Kusurlu 9 sanığa ceza, kusursuz 16 sanığa ise beraat talebi

Kazaya neden olan insan ve yük asansörünün bakım ve tamir işlerinin zamanında ve uygun yapılmamasından Geda Majör firmasının sorumlu olduğu kaydedilen mütalaada, bu kapsamda firma çalışanları sanıklar Önder Türksoy, Ümit Savul, Turgay Dalkıç ve Adem Akyıldız ile arıza yaşanmasına rağmen asansörlerin çalışmasını durdurmayan, işin devam etmesine müsaade eden Torunlar GYO çalışanları sanıklar Murat Aytimur, Bünyamin Keskin ve Emre Öz ile iş sağlığı-güvenliği firması NCA çalışanı sanıklar Ahmet Said Demir ve Mert Çanakçı'nın kusurlu oldukları ifade edildi.

Mevcut iş kazası iç bildirim formu ile olayları bildirim formlarına göre, sorumluların meydana gelen kazaların önceden önlenmesi konusunda ciddi çalışma içerisinde olmadıkları ve asansörde sık sık arızalarla kazaların meydana geldiği dile getirilen mütalaada, "Asansörde olay tarihinden önce birçok kez arıza meydana geldiği, bu süreçte Torunlar GYO çalışanları ile Geda Majör çalışanları arazında arızalar ve bunların giderilmesi konusunda elektronik posta yazışmalarının bulunduğu, benzer kazanın yaşandığı B blokta asansör düşmesi sonucu mesafenin kısa olması nedeniyle herhangi bir yaralanma ve ölüm olaylarının meydana gelmediği, bu hususlar nazara alındığında, sanıkların öngördüğü neticeyi istememelerine karşın olayın yaşandığı, sanıkların bilinçli taksirle üzerilerine atılı suçu işledikleri tüm dosya kapsamında anlaşılmıştır." denildi.

Kusurlu sayılan sanıklar Önder Türksoy, Ümit Savul, Turgay Dalkıç, Adem Akyıldız, Murat Aytimur, Bünyamin Keskin, Emre Öz, Ahmet Said Demir ve Mert Çanakçı'nın eylemlerine uyan, "bilinçli taksirle ölüme neden olmak" suçundan üçer yıldan 22 yıl altışar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edilen mütalaada, raporda "kusursuz" sayılan 16 sanık hakkında mahkumiyet kararı vermeyi gerektirecek her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi istendi.

Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan taraf avukatları, savunma hazırlamak için süre istedi. Beraati istenen bazı sanık avukatları da müvekkilleri hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebinde bulundu.

Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, taraflara savunmalarını hazırlamaları için süre vererek, avukatların diğer taleplerini reddetti. Duruşma 11 Mayıs'a ertelendi.

İddianame

Şişli'de 6 Eylül 2014'te, eski Ali Sami Yen Stadı arazisindeki inşaatta malzeme ve işçi taşıyan asansörün 32. kattan zemine düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı tarafından hazırlanan iddianamede, 25 sanık hakkında "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan 2,5 yıldan 22,5'ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Yunus Emre Torun, Mehmet Torun, Lütfü Vardı, Abdülvahit Kaplan, Tuncer Akarçay, Haluk Okur, Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında "taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek" ve "yargı görevini yapanı etkileme" suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.